25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bir açıklama yayınlayan İlerici Kadınlar Derneği (İKD), İstanbul, İzmir ve Gaziantep’te düzenleyeceği eylem ve etkinlikleri duyurdu.
“Yoksulluk, Gericilik, Şiddet, böyle gelmiş böyle gitmez!” başlıklı açıklamada “Her güne bir kadın cinayeti haberi ile uyanıyoruz. Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları ve taciz, gündelik yaşamın bir parçası haline geldi. Kadınlar evde, sokakta, iş yerinde öldürülüyor. Hastanede doğum yaptıktan hemen sonra bıçaklanıyor, toplu taşıma araçlarında tacize uğruyor, sokakta tekmeleniyor.” denilirken, Ekonomik kriz ile birlikte derinleşen sömürü, artan işsizlik ve yoksulluk, kadın düşmanı gerici politikalar’ın bu tabloya etkisi de vurgulandı.
İKD’nin açıklamasında ayrıca “Çocuk istismarcılarına affı öngören yasa tasarısını yeniden gündeme getirmeye cüret ediyorlar. Ve kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önlemeye yönelik imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ne, sözleşme ile uyumlu olarak hazırlanan 6284 sayılı kanuna adeta savaş ilan ediyorlar”. “Bu tablo kader değildir. Kadın düşmanlarına, gerici yobazlara, parababalarına, bu düzene mahkum değiliz. Çocuk istismarlarına, kadına şiddete, tacize, kadın cinayetlerine mahkum değiliz. Eşitlikçi bir düzen, insanca bir yaşam mümkün. Değiştirmek kendi ellerimizdedir. Böyle gelmiş, böyle gitmez.” denildi.
İKD’nin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapacağı eylem ve etkinlikleri şu şekilde:
İSTANBUL
23 Kasım Cumartesi Basın Açıklaması Saat 17: 00,
Buluşma: Süreyya Operası Önü Bahariye, Kadıköy
24 Kasım Pazar Saat: 12:00- 19:30 Fotoğraf Sergisi, Film Gösterimi ve Söyleşi
Buluşma: Nazım Kültürevi, Maltepe
İZMİR
Söyleşi: Yoksulluk, Gericilik Kıskacında Kadınlar ve Kadına Yönelik Şiddet
23 Kasım Cumartesi Saat: 18:00
Bulışma: Alsancak Ziraat Mühendisleri Odası Lokali
GAZİANTEP
Söyleşi: Yoksulluk, Gericilik Kıskacında Kadınlar ve Kadına Yönelik Şiddet
24 Kasım Pazar Saat: 13:00
Buluşma: Gaziantep İKD Temsilciliği
İlerici Kadınlar Derneği’nin açıklamasının tamamı şöyle:
Her güne bir kadın cinayeti haberi ile uyanıyoruz. Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları ve taciz, gündelik yaşamın bir parçası haline geldi. Kadınlar evde, sokakta, iş yerinde öldürülüyor. Hastanede doğum yaptıktan hemen sonra bıçaklanıyor, toplu taşıma araçlarında tacize uğruyor, sokakta tekmeleniyor.
Ekonomik kriz ile birlikte derinleşen sömürü, artan işsizlik ve yoksulluk, kadın düşmanı gerici politikalar, bu tablonun katmerlenmesinin temel gerekçesidir.
Kadına yönelik şiddete karşı mücadele, sömürüye ve gericiliğe karşı kadınların örgütlü gücü ile mümkündür. Ekonomik, sosyal ve toplumsal olarak ayrımcılığı besleyen, eşitsizliği kutsayan bu düzen sorgulanmalıdır. Emekçileri, işçileri,yoksullukla terbiye edip, gericilikle esaret altına alan bu sömürü düzeni miadını doldurmuştur.
Özgürlük ve demokrasi masallarının sonuna gelinmiş, takke düşmüş kel görünmüştür. Bu düzende biz kadınlara düşen özgürlük, her türlü şiddettir, kadın cinayetleridir. Kriz koşullarında çocuklarımızın temel ihtiyaçlarından tasarruf etmektir, güvencesiz çalışmak, ucuz iş gücü olarak sermayenin kölesi olmaktır. Biz kadınlara özgürlük diye sunulan, eve kapatılmaktır, kendi hayatlarımıza dair sözümüzün ve sesimizin kısılmasıdır.
Dün özgürlük naraları atanlar bugün kadının çalışmasının caiz olmadığını vaaz ediyorlar.
Dün eğitim özgürlüğünden dem vuranlar bugün kadın üniversiteleri ile biz kadınlara düşen ayrımcılığı pekiştirmenin derdindeler.
Dün kadınların mağduriyetleri üzerinden prim yapmaya çalışanlar bugün nafaka hakkını sınırlandırıyor, kadınları her ne koşulda olursa olsun aile birliğini korumakla mükellef kılıyorlar.
Çocuk istismarcılarına affı öngören yasa tasarısını yeniden gündeme getirmeye cüret ediyorlar. Ve kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önlemeye yönelik imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ne, sözleşme ile uyumlu olarak hazırlanan 6284 sayılı kanuna adeta savaş ilan ediyorlar.
Bu tablo kader değildir. Kadın düşmanlarına, gerici yobazlara, parababalarına, bu düzene mahkum değiliz. Çocuk istismarlarına, kadına şiddete, tacize, kadın cinayetlerine mahkum değiliz.
Eşitlikçi bir düzen, insanca bir yaşam mümkün. Değiştirmek kendi ellerimizdedir. Böyle gelmiş, böyle gitmez.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla sömürüye, gericiliğe, şiddete karşı sözümüzü hep birlikte sokaklara taşıyalım.
-Nafaka hakkımıza göz dikenlere dur diyelim.
-Çocuk istismarcılarının affedilmesini öngören yasa tasarısını yırtıp atalım.
-Ayrımcılığı ve kadın düşmanlığını körükleyen gerici politikalara meydanı boş bırakmayalım.
-Mahkemelerin kadına yönelik şiddet davalarında iyi hal indirimlerini rafa kaldıralım.
-İstanbul sözleşmesini ve 6284 sayılı kanunu uygulmayanlardan hesap soralım.
Bu haber en son değiştirildi 20 Kasım 2019 14:40 14:40
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…