AKP’nin din bezirganlığı
17-03-2019 09:35Siyasal İslamcı bir hareket örneği olarak bilinen AKP’nin dini siyaseten kullanması şaşırtıcı olmamakla birlikte yalan ve provokatif söylemleriyle nasıl bir zihniyete sahip olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Bu haftaki Pusula’da AKP’nin din bezirgânlığını konu edindik.
31 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça AKP tarafından ucu kaçırılmış bir biçimde yalan siyaseti bir kez daha devreye sokuluyor. 8 Mart günü İstanbul Taksim’de yapılan kadın yürüyüşünde polis baskısına dönük protestoyu “ezanı protesto” ettiler yalanıyla devreye sokan AKP, din istismarcılığında yine kendisinden söz ettiriyor. Daha önce Kabataş yalanı olarak bilinen ve “türbanlı bacımıza saldırdılar” yalanı hatırlanırsa yine AKP tarafından “ezanı protesto ettiler” yalanı artık inandırıcılığını yitiriyor.
Siyasal İslamcı bir hareket örneği olarak bilinen AKP’nin dini siyaseten kullanması şaşırtıcı olmamakla birlikte yalan ve provokatif söylemleriyle nasıl bir zihniyete sahip olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Bu haftaki Pusula’da AKP’nin din bezirgânlığını konu edindik. “Din onlar için zaten siyaset!” başlıklı yazı Ali Ateş tarafından yazıldı. Bu giriş yazısından sonra türbanı siyasal bir simge ve istismar konusu haline getiren AKP’nin türban siyasetini işledik. Esin Yorulmaz tarafından kaleme alınan yazının başlığı “İkinci Cumhuriyet’in tohumları: Bugünlere nasıl geldik?”. Pusulamızın üçüncü yazısı ise Nevzat Kalenderoğlu tarafından yazılan “Hem Dinci hem Amerikancı olunur!” başlığını taşıyor. İslamcı siyasetin, dini tek başına sömürü aracı olarak değil aynı zamanda işbirlikçi kimliğini örtmek için de kullandığını anlatan bu yazıyı Yalım Oktay tarafından kaleme alınan son yazımız takip ediyor. “AKP’nin karakteri: Yalan”. Kabataş yalanı, Dolmabahçe yalanı ve şimdi de ezan yalanını konu alan yazımızı zevkle okuyacağınızı umarız.
İyi okumalar…