Bir seçim istismarı ya da büyük geri vites: “2023 vizyonundan” “beka sorununa”
03-03-2019 09:20Pusula’nın bu haftaki konusu AKP ve MHP cephesinin yerel seçimlerde sarıldığı ‘beka sorunu’ söylemi. İktidar partisi olarak AKP’nin ‘2023 vizyonundan beka sorunu’ söylemine giden yolculuğunu irdeledik.
31 Mart yerel seçimlerinde AKP ve MHP’nin sarıldığı en önemli söylem ‘beka sorunu’ söylemi. Altı üstü bir belediye seçimlerini “beka sorununa” bağlamak, herkesin takdir edeceği gibi bir yanıyla seçim malzemesi. Demek ki, 31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken AKP açısından işler iyi gitmiyor. Bir belediye seçimini bile “beka sorununa” bağlayacak kadar “milliyetçi duyguları” okşamaya yeltenen bir tablonun ifadesi bu.
Ancak diğer yandan “beka sorunu” iddiasını gündeme getirmek aslında “yeni Türkiye” ya da “2023 vizyonu” adıyla “Büyük Türkiye” hamaseti yapanların kendilerinin reddiyesi olarak görülmeli. Ayağa kalkan Türkiye edebiyatı yapanların bugün “beka sorununu” gündeme getirmesi başlı başına başarısızlığın ifşası olarak okunmalı. İşin bir diğer boyutu ise, “beka sorunu”nun sanki AKP ve yandaşlarından bağımsızmış gibi ele alınıyor olması.
Pusulamızın bu sayısında “beka sorununu“ ele aldık. AKP-MHP ittifakının ve yandaşların oy toplamak için gündeme getirdikleri beka sorununu masaya yatırdık. Madem beka sorunu varsa, bugünlere nasıl gelindiğini irdelemeye çalıştık. İlk yazımız “Bir seçim istismarı olarak Türkiye’nin bekası” başlığı ile Zafer Aksel Çekiç tarafından kaleme alındı. İkinci yazımız ise Neşe Deniz Babacan tarafından yazılan “Emperyalizm, siyasal İslam ve Türkiye’nin dış politikasının halveti” başlıklı yazı. Bu iki yazıyı tamamlayın diğer dosya yazımız ise Ali Ateş tarafından “2023 vizyonundan “beka sorunu”na!” başlığıyla kaleme alındı. Ve son yazımız ise İlker Demirer tarafından yazıldı: “Emperyalizm gerçek tehdit değil mi?”
İyi okumalar…