Reklam
Kategoriler: PusulaPusula 106

PUSULA | Diyanet’in kuruluş hikayesi

Reklam
İbrahim Yılmaz

Türkiye’de devlet kurumlarının neredeyse tamamı birçok sansasyonel olayların başrolünde. Bu kurumların zirvesindeyse tartışmasız olarak AKP iktidarı dönemiyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı bulunuyor. Toplumsal her güncel duruma ya da genel değerlere dair tartışma yaratan fetvaların imzacısı olan Diyanet, AKP’nin din siyasetinin bayraktarlığını yapmaktadır.

Ülkemizdeki politik gündemin ve toplumsal yaşantının bir parçası olan bu kurumun kökleri esas olarak 1923 öncesine, Osmanlı zamanına dayanmaktadır. Tarihsel değişimler her zaman olduğu gibi bir önceki basamağın üzerine basarak farklı bir zemine ulaşmaktadır. 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde dünyada şekillenen toplumsal hareketler ve devrimler yansımasını aynı düzlemde olmasa da Osmanlı topraklarında da göstermişti. Bunlar içerisinde en önemlilerden olan 1839’daki Tanzimat Fermanı sonrası devlet işleyişindeki değişimlerdi.

Şeyhülislamlığın yönetimde ve toplumdaki dini işleyişini belirleyen yetkisini sınırlandıran ilk adımı Tanzimat Fermanı atmıştır. Devlet erkanında önemli bir yer olan şeyhülislamlık aynı yüzyılın sonlarında gerçekleşen I.Meşrutiyet ve 20. yüzyılın başındaki II.Meşrutiyet’in kurduğu Meclislerin etkisiyle de eski kimliğini yitirmiş ve sonrasında Anadolu topraklarındaki Kurtuluş Savaşıyla kurulan Meclis tarafından lağvedilmiştir. İlk olarak BMM, kurmak istediği direniş hattıyla paralel olarak bir noktada da toplum içerisinde önemli etkisi olan dini kanaat önderlerini bir çatı altında toplayarak 3 Mayıs 1920 tarihinde Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti altında birleştirmiş ve ilk başkanıysa (vekili) Mustafa Fehmi Efendi olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşu sonrası 3 Mart 1924’te Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti dağıtılmış, Şer’iyye Vekaleti; Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf Vekaletiyse; Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak günümüzdeki kurumsallıklarının temellerini atmışlardır.

Yukarıda Diyanet İşlerinin tarihteki gelişiminin kaba bir girizgahını yaparak günümüzdeki işlevini ele alabiliriz.
Türkiye tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ele alacaksak muhakkak 1923 Cumhuriyetiyle gelişen “laiklik” kavramını da değerlendirerek bir bütünsellik içerisinde incelemek gerekir. Osmanlı sonrası gerçekleştirilen burjuva devrimiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın birçok yapısal işleyişine karşı harekete geçmiştir.Cumhuriyetin ilk yıllarında kabaca yukarıda bahsettiğimiz noktalarda sahneye çıkan Diyanet cumhuriyetin kurucu iktidarının dini siyasi faaliyetleri kontrol altında tutmasını bir yere kadar sağlamıştır.

Diyanet’in değişen misyonu

Gerici dini kurumlara karşı Cumhuriyet döneminde kurulan Diyanet, kendi misyonunun dışına çıkmış, hatta tersinden bugün tarikat ve cemaatlerin yerini alan bir nitelik kazanmıştır.

AKP iktidarının tartışmasız yaslandığı en büyük nokta “İslamcı” söylemidir. Bugün 1923 Cumhuriyeti’ni tasfiye eden AKP, bu süreci rejim değişikliğine kadar götürmüş ve gerici bir rejimin temellerini başkanlık rejimiyle birlikte atmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu sürece yalnızca verdiği fetvalarla değil, ülkenin dört bir yanında açılan envaİ çeşit tarikata, cemaate bağlı kuran kurslarını fonlayarak, bunlara yasal zemin sağlayarak büyük katkı sunmuştur. Tabelasında Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olduğu ibareleri bulunan kurslar özellikle yoksul emekçi halkın yaşadığı bölgelerdeki bütün kenar mahallelerde kendilerine yer bulmuşlardır.

Memleketin her yerine yayılan bu gerici yapılanma, iktidar tarafından bizzat fonlanırken, emekçi halkın çocuklarını kuran kurslarında cihatçı anlayışla yetiştirmekte bu kurslarda çocuklarımız istismara uğramakta tacizci, tecavüzcüler yine iktidar tarafından korunarak sokaklara salınmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı ülkenin her karışında AKP iktidarıyla kol kola çürümüş gerici zihniyeti yayan bir kurum olarak karşımızda durmaktadır. Ülkede ekonomik kriz emekçinin cebini yakarken gençlik işsizlikle boğuşurken Diyanet’in bütçesi 10.5 milyar TL’ye ulaşmış durumda bu miktar çoğu bakanlığı üçe, beşe katlar seviyeye ulaşmıştır. Geçim derdinden ne yapacağını bilemez halde olan emekçilere camilerde imamlar tarafından “şükür” doğrultusunda verilen vaazların mimarı olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise bütçeyle doğrultulu olarak milyonluk lüks araçlara binerek emekçilerin aklıyla dalga geçmektedir. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden reform niteliğinde bir değişim talep etmek hiçbir anlam taşımamaktadır. En temelinde topyekûn dillendirilecek tek talep “Diyanet Kapatılsın” söyleminden farklı bir uzlaşmacı çözüm olmamalıdır.

Bu haber en son değiştirildi 28 Eylül 2019 09:37 09:37

Reklam

Önceki Haberler

Çalışma Bakanı asgari ücret tartışmalarında sendikaları suçladı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücretin belirlenmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sendikaları suçlayan…

27 Ekim 2025 11:34

ABD’li senatörden Venezuela’ya operasyon iması

ABD'li Senatör Rick Scott, yakın zamanda içerden ya da dışarıdan Venezuela'da bir şeyler olacağını belirterek,…

27 Ekim 2025 11:22

İşsizlik verileri açıklandı: Gerçek işsizlik yüzde 28,6 oldu

TÜİK verilerine göre, işsizlik oranı değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. Potansiyel işgücü ve işsizlerden…

27 Ekim 2025 10:27

Yenidoğan çetesi skandalında yer alan doktor ameliyatlara devam etmiş

Yenidoğan çetesi skandalının ardından faaliyetleri askıya alınan Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nde hekimlikten men cezası alan…

27 Ekim 2025 10:17

İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ “casusluk” soruşturmasında tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu, Merdan Yanardağ ve Necati Özkan,…

27 Ekim 2025 09:54

Merdan Yanardağ’ın savcılık sorgusu tamamlandı: Olabilecek en çirkin suçlama ile karşı karşıyayım

Merdan Yanardağ'ın avukatı Bilgütay Hakkı Durna "Kendisine yöneltilen en çirkin suçlama ile karşı karşıya kaldığını…

26 Ekim 2025 19:23
Reklam