İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden firari Adil Öksüz’ün yerini bildiklerini açıkladı.
Kanal 7’deki bir programda konuk olan Süleyman Soylu, Öksüz ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Adil Öksüz’ün nerede olduğunu biliyoruz. Ama bizde kalsın. Nasıl PKK’ya, DHKP-C’ye biz izleme yapıyorsak aynısını FETÖ’ye de yapıyoruz. Ankesör ve büfe soruşturmalarında yüzde 40 etkin pişmanlık oldu.”
Soylu, “Kılıçdaroğlu’nun peşine adam taktınız mı? Devlet imkanlarını kullanarak CHP’de bir açık arama gibi bir tutumunuz var mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bu bir zihnin hastalıklı hali. Birilerinin peşine adam takıldıysa devlette bunu bilmemek mümkün değildir. Deli saçması bir konu bu. Devlet beni izliyor diyor, peki izledi de ne oldu? Ne yapacaktınız da devlet bunu engelledi? Siyaset açık bir alandır. Kendine gelen haberleri doğru sayarak, bir süreç oluşturmak isteyebilir. Bunu daha çok marjinal partiler yapardı geçmişte. Bunu konuşmaya bile gerek yoktur, marazi bir haldir, yok hükmündedir.”
Soylu, “Bir kişi mahkemeden beraat almışsa görevine neden dönemiyor?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Çok basit. 15 Temmuz akşamını hep beraber hatırlayalım. Bugün Türkiye Cumhurbaşkanı yaşıyor değil mi? Yaşamama ihtimali var mıydı? Yani Cenabı Allah’ın bir takdiri bugün yaşıyor. Allah muhafaza o gün başka bir olayla karşı karşıya kalsaydık, bugün ne olurdu ve bugün kimler olurdu? Biz bir istihbarat örgütünden bahsediyoruz. Bir devleti teslim almaya çalışan bir örgütten bahsediyoruz. Türkiye’deki yargıyı, emniyeti, istihbaratı, Türk Silahlı Kuvvetlerini, radyoyu, medyayı, televizyonu, üniversiteleri hatta örgütlü tüm teşkilatların içine giren, hayatın bütün alanlarını etkilemeye çalışan, kimini insanlık maskesiyle, kimini sivil toplum örgütü maskesiyle, kimini elindeki yargı veya devletin birtakım güçleri vasıtasıyla etki altına almaya çalışan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapının kendine ait bir aklı da var. Bu yapının içerisinde olanların tamamı bir somut belge üretmiş midir? Buna kimse ‘Evet’ diyemez. Belge üretenlerin tamamıyla ilgili 500 bini aşkın insanla ilgili adaletin ve mahkemenin karşısına çıkardık. Elbette ki güvenmeyeceğim. Herkes devletin içine girmek zorunda mı? Türkiye 15 Temmuz gibi bir darbeyle, bir terör eylemiyle karşı karşıya kalmış, devlet temkinli olmayacak mı? Her şeye Anayasa Mahkemesinin gözüyle bakıyor değilim, kimse kusura bakmasın. Belki onlar 15 Temmuz’u unutmuş, Türkiye’yi başka bir noktaya götürmek istiyor olabilirler. Ama biz 15 Temmuz’u unutmadık. Bırakın İçişleri Bakanı olarak bu ülkenin bir ferdi olarak unutmadık, unutamayız da, unutulamaz da 15 Temmuz.”
Bu haber en son değiştirildi 1 Aralık 2019 22:39 22:39
Boykot çağırısı nedeniyle tazminatsız şekilde işten atılan Eruslu işçisi Cüneyt Tişkaya, fabrika yönetimiyle yaptığı görüşme…
Laiklik Meclisi tarafından hazırlanan Laiklik İhlalleri Mart 2025 raporu, 168 kapsamlı başlıkta karşı devrim sürecinin…
Cezaevinde tutuklu bulunan ve ciddi sağlık sorunları yaşayan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat hakkında…
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eden öğrencilerin aileleri polis veya KYK yetkililerince aranıyor. Aileler, çocuklarının 'yurttan…
Önceki Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir'in kullandığı ve 17 yaşındaki Batın…
BMGK, İsrail'in Suriye'deki işgalini derinleştirmesini ve son saldırılarını görüşmek için yarın acil oturumda toplanacak.