Teşekkür ve ötesi
"Programlarında serbest piyasacılık ve özelleştirme yazan parti belediyelerinin, emekçiler için bir değişim yaratacağını düşünmek de saflık ya da körlüktür. Seçimi ne kazandırdı sorularının bir yere kadar bir anlamı var ama seçim ötesinde seçim kime ne kazandırdı sorusunun tek cevabı emekçiler için Dersim dışında bir kazanımı olmadığıdır."
Onca ilkesizliğe, düzen partilerinin yurttaşları sadece oy deposu olarak görmesine, neredeyse tek elden sağ içinde sağ beğendirme yarışına, paranın gücüne dayanarak yapılan seçim çalışmalarına ve popülizme karşı sosyalist siyasete oyları ile güç veren dostlarımıza bir teşekkür borcumuz var.
Partimizin seçim açıklaması ve adaylarını tanıttığı ilk günden itibaren sadece oy istemeyen, kavga arkadaşlığı ve yol arkadaşlığı çağrısında bulunan; emekçilerin, kadınların ve gençlerin örgütlülüğünün önemine vurgu yapan; gericiliğe, emperyalizme ve sermayeye karşı mücadeleyi seçime hapsetmeyen, aksine seçim döneminde bu mücadele başlıklarını en öne yerleştiren komünistlere, partimizin adaylarına 4 ilde verilen toplamda 4 binin üzerindeki oy sosyalizme güç vermiştir.
Seçimin sonuçları ve üzerinden yapılan tartışmaların gösterdiği birkaç şeyden en değerlisi, emekçilerin kendi baharına muhtaç olduğudur. Sömürü, rant ve yağmanın gericilikle perçinlendiği bu düzende, başkanlık sisteminin müdahalesi ve seçimlerin belli ölçeklerde kısıtlanması önerilerinin gelmesi tesadüf değildir. AKP’nin seçim sonuçlarını hazımsızlıkla karşıladığı eksik bir yorumdur. AKP, düzen içi muhalefetin de katkısı ile başkanlığın hazmedilmesinin nimetlerini görmek isteyecektir. Belli bir miktarın üzerindeki ihalelerin Cumhurbaşkanının onayına bağlanması tasarısının hemen seçimin ertesinde devreye girmesi seçimin en önemli sonuçlarından biri olacaktır.
Seçim döneminde ihaleciliğe tek laf etmeyen ve ihale ile rantı bölüşen düzen muhalefetin bu sürece katkısı da bu olmuştur. İki sağ ittifakın kurulduğunu ısrarla söylerken kastettiğimiz tam da budur. Cumhuriyetin tasfiye edildiği, halkın daha da yoksul hale geldiği, gericiliğin önünün açıldığı ülkemizde sağ siyasetin, kötünün iyisi olarak kabul edilenin değişim anlamına gelmeyeceği seçimin ötesine geçildiğinde daha da net görülecektir.
Seçim sonuçlarının ekonomik krizin etkisi ile şekillendiği söyleniyor. Bu bir kuraldır ve elbette ki sonucu etkileyen faktörlerden biri de budur. O halde programlarında serbest piyasacılık ve özelleştirme yazan parti belediyelerinin, emekçiler için bir değişim yaratacağını düşünmek de saflık ya da körlüktür. Seçimi ne kazandırdı sorularının bir yere kadar bir anlamı var ama seçim ötesinde seçim kime ne kazandırdı sorusunun tek cevabı emekçiler için Dersim dışında bir kazanımı olmadığıdır.
Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini söyleriz, tersinden örgütsüz bir halkın da her kuvvetin altında ezildiğini biliriz. Halkın mücadele kavramını anti- emperyalizm, aydınlanma, eşitlik ve özgürlükle birlikte düşünmesinin sağlanması için komünistlerin örgütlü çabasının büyümesi dışında bir seçenek yoktur.
Seçimin ötesinde sadece bu vardır.