Türkiye gazetesi şefi: İşsizlik yok iş beğenmemek var, bu gidişat felaketimiz olacak
Türkiye Gazetesi yazarı Yücel Koç, “Türkiye’de işsizlik değil, daha çok iş beğenmemek var” dedi. “İşsizlerin hazır paraya alıştığını ve şükretmediğini” öne süren yandaş yazar, “bu gidişat felaketimiz olacak” uyarısı da yaptı.
AKP’nin önde gelen yayın organlarından Türkiye gazetesinde yer alan bir köşe yazısında, giderek büyüyen işsizlik gerçeğinin üzeri patronlara ve sermaye düzenine en ufak bir eleştiri getirilmeden örtülmeye çalışılırken bir de ‘felaket’ uyarısı yapıldı.
Gazetenin yazarı ve aynı zamanda yayın koordinatörü olan Yücel Koç tarafından kaleme alınan yazıda “Türkiye’de işsizlik değil iş beğenmemenin olduğu” öne sürüldü.
Gençliği “mesleki deneyimi olmadan sadece diplomasıyla iş bulabileceğini zannediyorlar” diyerek eleştirmeye çalışan Koç, ‘İş beğenmemek’ diye tanımladığı işsizliğin ikinci nedenini de “hazır paraya alışkanlık ve şükürsüzlük” olarak açıkladı. Yandaş yazar, bu iddiasını ise “Devletin ve belediyelerin sosyal yardımları, toplumu tembelliğe alıştırdı sanki. Hiçbir şey üretmediği hâlde, ‘devlet biraz daha versin’ taleplerini çokça duyar olduk.” ifadeleriyle temellendirdi.
Durumun ekonomi ve toplumun ruh sağlığı için hiç iyi olmadığına dikkat çeken yazar “Hazır paraya dağ dayanmaz, bu gidişat felaketimiz olacak.” uyarısında bulundu.
Mesleki deneyim sahibi(!) olmamayı işsizlik süreci kapsamına almayarak kendi kendini çürüten, hali hazırda TÜİK rakamlarına göre 5 milyona yaklaşan işsiz vatandaşı ‘sosyal yardımlarla tembelleşenler’ ve ‘üretimden kaçanlar’ diyerek aşağılayan, sadece son 1 yılda 1.5 milyon kişinin işsiz kaldığını görmezden gelip işsizliğin bir kural olduğu kapitalist düzenden kaynaklı sorunları halka yıkarak aklamaya çalışan Koç’un bu yazısı, yayımlandığı gazetenin sahipliği açısından da ibretlik bir değer taşıyor.
Zira İslami burjuvazinin bir parçası olan İhlas grubuna ait gazetede hem de yönetici konumunda bir ismin elinden çıkan bu yazı, iktidarın yıllar yılı çeşitli yandaş kuruluşlar eliyle ‘sadaka ekonomisi’ kurarak yönettiği yoksullukta artık gidilecek yolun tükendiğini ve iktidar için ‘tehlike’ oluşturduğunu gösterirken, paranın saltanatına dayalı sermaye düzeni sözkonusu olduğunda patronların ‘abdestli-abdestsiz’ aynı safta birleştiğini ortaya koyuyor.
Koç’un “Bize devlet baksın…” başlıklı yazısında ilgili bölüm şöyle:
“Türkiye’de işsizlik değil, daha çok iş beğenmemek var.
Bunun belki de en önemli sebebi, üniversiteli oranının artması.
Hiçbir mesleki deneyimi olmadan, sadece üniversite diplomasıyla iş bulabileceğini zanneden gençlik, en önemli meselelerimizden biri.
İkincisi, hazır paraya alışkanlık ve şükürsüzlük.
Biraz daha açayım…
***
Devletin ve belediyelerin sosyal yardımları, toplumu tembelliğe alıştırdı sanki.
Hiçbir şey üretmediği hâlde, ‘devlet biraz daha versin’ taleplerini çokça duyar olduk.
Bu gidişat hem ekonomimiz, hem de toplumun ruh sağlığı açısından hiç iyi değil.
İnsan üretmeli ve bunun karşılığını almalı.
Doğanın kanunu bu çünkü…
Hazır paraya dağ dayanmaz, bu gidişat felaketimiz olacak.”