Yandaş Karagül'den açıkça çağrı: Milletin sinir uçlarını harekete geçirelim
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, iktidara ve AKP medyasına "milletimizin sinir uçlarının harekete geçirelim" çağrısı yaptı.
AKP’ye yakın Yeni Şafak‘ın Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, bugünkü yazısında yakın dönemde iktidarın izleyeceği siyasete ilişkin ipuçları verdi.
İbrahim Karagül, daha önceki yazılarından alışılageldiği üzere “* Türkiye dışarıdan mı durdurulacak içeriden mi? *“Kanlı mı olacak, kansız mı?” * ‘Yeni cephe’ isteyenler Erdoğan düşmanı oldu. *Türkiye kuşatmayı yarar, ve hepsi tarih dışına itilir.” gibi uzun bir başlıkla yayımladığı yazısında, isim vermeden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu hedef alıp, “Dikkat ediyorum da, Suriye savaşının çıkarılması için seferber olanların hemen hepsi şuan Erdoğan düşmanı.” dedi.
Karagül “muhafazakâr muhalefet” diye tanımladığı Davutoğlu, Gül, Babacan ve diğer “AKP küskünleri” için “Belki de Akdeniz’de açılacak yeni cephe için sahaya sürülüyorlar” iddiasında bulundu.
Türkiye’ye bir ‘çevreleme’ projesi uygulandığını ve çok çetin bir müdahale hazırlığı yapıldığını öne süren yandaş yazar, iktidara ve AKP medyasına “Anadolu’yu karış karış dolaşıp bu gerçeğin herkese anlatılması” çağrısı yaparken “milletimizin sinir uçlarının harekete geçirilmesi, direnç adaları inşa edilmesi” ‘öneri’sinde bulundu.
Karagül’ün ‘öneri’si kendi başında olduğu yayın organının nasıl bir tutum izleyeceğinin de işaretini oluşturdu. Hatırlanacağı üzere Yeni Şafak, özellikle seçim süreci boyunca muhalefet aleyhine birçok provokatif habere imza atmıştı.
Yazıda ilgili bölüm şöyle:
“Dikkat ediyorum da, Suriye savaşının çıkarılması için seferber olanların hemen hepsi şuan Erdoğan düşmanı. Kendisine, ailesine, yanında duranlara yönelik saldırılarla, etrafında olup da milli eksende mücadele güç kazanınca kopanları birlikte düşünmekte fayda var.
Hepsi Türkiye’yi kuşatanlarla çok yakın ilişki içinde. Belki de Akdeniz’de açılacak yeni cephe için sahaya sürülüyorlar. Yeni siyasi hazırlıklar için kullanılan dilden medya oluşumlarına, “muhafazakâr muhalefet”ten içeride kurulan siyasi cepheye kadar hemen her gelişme bu “çevreleme” ile örtüşüyor.
Şimdi bakıyoruz, İran sınırından Akdeniz’e ve Balkanlar’a uzanan bir çevreleme projesi uygulanıyor. İçeride de aynı kuşatmanın cepheleri inşa ediliyor. Hem dışarıdan hem içeriden yeni ve çok daha çetin bir müdahalenin hazırlıkları yapılıyor.
Acizâne önerim; Anadolu’nun karış karış dolaşılıp bu gerçeğin herkese tek tek anlatılması, milletimizin sinir uçlarının harekete geçirilmesi, direnç adaları inşa edilmesidir. Sadece Anadolu’da değil, elimizin uzandığı coğrafyanın her köşesinde.
Bu o kadar büyük bir hesaplaşma ki, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmayacaktır. Buradan bakınca en büyük hesaplaşmanın yaklaştığını görmek mümkündür. Kamuoyu algısı üzerine kumar oynayanlara rağmen, Türkiye bu en büyük hesaplaşmanın da üstesinden gelecek, karşı cephede ikbal arayanların tamamı tarih dışına itilecektir.”