AKP Sözcüsü Çelik: Türkiye kabile devleti değildir
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Normalleşme sürecine ilişkin çıkan görüntüleri değerlendiren Çelik, “Son günlerde ortaya çıkan görüntüler endişe verici. Kazanımların korunması bundan sonra yapacaklarımıza bağlı” dedi.
Çelik, “koronavirüs salgınıyla ilgili provokatif bilgi paylaşan, çoğunun ‘FETÖ’ kaynaklı olduğunu iddia ettiği 11 bin hesabın tespit edildiğini” söyledi.
AKP Sözcüsü Çelik’in açıklamaları özetle şu şekilde:
“En hassas olduğumuz konulardan biri kadına şiddet önlenmesi ile ilgili çalışmalardır. Bu konuda parti olarak çok hassasız. Buna müdahale konusunda bin 5’e yakın kurum kuruldu. Tereddütsüz çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir insana şiddet kabul edilemez, ama kadına şiddet hiç kabul edilemez.”
“Teröre büyük darbe vurmuştur. Terörle mücadele etmek en başta olmazsa olmazlarımızdan bir tanesidir.”
“Salgının başından beri 128 ülkeden 80 bin vatandaş Türkiye’ye getirildi. Türkiye derhal kriz yönetimini ortaya koydu, tam bir organizasyon içinde çalışmaları yerine getirmiştir. Büyük ülkeler sıkıntı çekerken biz sorun yaşamadık.”
“Yunanistan Savunma Bakanı savaşa hazır olduklarını ifade ettiler. Türkiye bir kabile devleti değildir. Hukuk devletidir. Kabile devleti yöneticileri gibi açıklama yapılamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünün tartışılmayacağını herkes bilir. Yunan Bakan’a söylüyorum, bu tarz kötü şakalar yapmayın. Ciddiye alınır bir yanları yok.”
“Kesin hüküm gelmeden AYM’ye başvuru olmaz. Meclis’te mahkemenin verdiği karar okundu. CHP tarafından iddia edilen uzman görüşü gibi bir şey kesinlikle dosyada söz konusu değil. Meclis bu işi yapmaya mecburdur.”
“CHP savrulmalarına alışkanız ama darbeci Hafter için ‘seküler ve makul yönetim’, Serrac yönetimine ‘cihatçı’ demek tarihi vahim bir hatadır. Sarrac yönetimine destek vermeye devam edeceğiz.”
“Gazetecilerle ilgili yargı süreci devam ediyor. Askeri casusluk suçu söz konusu. Soruşturma süreci ile ilgili söyleyeceğim bir şey yok.”
“Salgın dönemindeyiz. Vatandaşlarımızı riske atacak toplanmaların söz konusu olmaması gerekiyor. Herkesin hassas olması gerekiyor. Biz maske-mesafe diyoruz. Terör örgütü propagandası olmaması gerekir. Terör örgütü lehine propagandaya izin vermeyiz.”
“1934’ten beri bu konuda Türk Siyaseti’nde pek çok tartışma yapılmış. İnsanlığa ait bir mirasın, böyle bir abidevi eserin kilise olarak hizmet verdiği dönemden sonra cami haline dönüştürülmüştür. Milletimizin gözünde muazzam bir yeri vardır. Hem insanlık için son derece dönemlidir hem de Ayasofya Cami olarak kalplerde gönüllerde özel bir yere sahiptir. Cumhurbaşkanımızın daha önceki açıklamaları da var. Halen o noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Karar noktasına varıldığında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacaktır. Şu aşamada söyleyebileceğim bir şey yok. Ama vatandaşlarımızın mesajlarını değerlendiriyoruz, farkındayız.”
Bu haber en son değiştirildi 8 Haziran 2020 17:50 17:50
Konya’nın Selçuklu ilçesinde bulunan Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu Müdürü H.A.,’nın 10 yaşındaki E.A…
Baltimore’daki Uluslararası İlişkiler Konseyi’nde bu ay başında konuşan Ford, Şara ile temasa, 2023’te bir İngiliz…
İzmir’de iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin 42 sanıklı davanın 6'ncı celsesi tamamlandı.…
Sinop’ta Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş.’nin, Boyabat'ta adrese teslim ihaleyle aldığı orman ve tarım…
Ahmet Minguzzi’nin öldürüldüğü bıçağın 'yasak niteliği taşıyan' bıçaklardan olmadığına karar verildi. Kadıköy Bit Pazarı'nın üstündeki…
TPI Composites işçileri, saldırıya uğrayan Temel Conta işçilerini ziyaret etti. Ziyarette, "Kaç gün olursa olsun…