Reklam
Kategoriler: Emek Postası

Asgari ücret görüşmeleri öncesi DİSK, Türk İş ve Hak İş’ten ortak açıklama

Reklam

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan 2021 asgari ücret görüşmeleri başlarken ortak bir açıklama yayımlayarak taleplerini sıraladı.

Açıklamada, asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da belirtilen “geçim şartları” yaklaşımına uyulması, asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanarak yıl boyunca net ücretin altına düşmemesi, ücretlerin asgari ücrete denk gelen kısmının vergiden muaf tutulması istendi.

Ayrıca pandemi koşulları dikkate alınarak, pandemide iş ve gelir kaybı olan emekçilere asgari ücretten az olmayacak şekilde gelir desteği sağlanması ve bunun da bütçeden karşılanması istendi.

DİSK, Türk İş ve Hak İş’in ortak açıklamasının tam metni şöyle:

“2021 asgari ücret görüşmeleri COVID-19 salgınının tüm dünya ve ülkemizde ağır insani, sosyal ve ekonomik tahribatının yaşandığı bir dönemde başlamaktadır. Küresel salgın, başta işçiler olmak üzere tüm ücretli çalışanların yaşama şartlarını daha da ağırlaştırdı. Ciddi iş ve gelir kayıplarına yol açtı. Nitekim devletin resmi kurumu tarafından açıklanan son büyüme rakamlarında, çalışanların milli gelirden aldıkları payın ciddi oranda gerilediği de görülmektedir. 2021 yılında geçerli olacak asgari ücretin, pandemi koşullarında yaşanan iş ve gelir kaybı dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti olarak tespit edilmesi ortak düşüncemizdir.

Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir. Asgari ücret, çalışanların yaşama ve çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik önemli uygulamalardan birisidir. Asgari ücret ve civarında çalışan milyonlarca işçinin olduğu ülkemizde, belirlenecek asgari ücret rakamı sadece asgari ücretli çalışanları değil, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği vb. ödemeleri alan hak sahiplerini de doğrudan etkilemektedir.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişinde, “işçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir” ifadesine yer verilmiştir.

Üç İşçi Konfederasyonu “insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır.

Anayasamız devlete “çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma” görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” denilmektedir.

Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum” gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir.

Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Ücretli çalışanların eline geçen ücret vergi nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son aylarında daha düşük ücret almaktadır. Asgari ücret kadar bir gelirin ücretli çalışanlar için vergi dışı bırakılması yönünde tüm sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmesine rağmen işçilerin sosyal güvenlik primi muhafaza edilmiştir.

İşçi temsilcileri, “insan onuruna yakışır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır:

Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız salgın koşullarının yarattığı gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır.

  • Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.
  • Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
  • Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
  • Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
  • Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
  • Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;

İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğin benzeri işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
Pandemi koşullarında işsizlik sigortasından işçilere yapılan ödemelerin (kısa çalışma ödeneği, nakdi gelir desteği ve işsizlik sigortası) alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Pandemide iş ve gelir kaybı olan işçilere asgari ücret düzeyinden az olmayan bir nakdi gelir desteği verilmelidir. Bu destek kayıtsız çalışan işçiler için bütçeden karşılanmalıdır.
“Sosyal Devlet” ilkesi gereği “aile yardımı” çalışmayan eş için uygulamaya konulmalıdır.
Sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için asgari ücret teşviki uygulanmalıdır.

Konfederasyonlarımız, ortak çalışma ilkelerine uygun olarak, ortaya çıkan görüşleri paylaşmaya devam edeceklerdir.”

Reklam

Önceki Haberler

İnfaz düzenlemesinde uzlaşı sağlandı: 8 madde tekliften çıkarılacak

AKP’nin 30 maddeden oluşan 10’uncu Yargı Paketi üzerinde iktidar ve muhalefet arasında uzlaşı sağlandığı, sekiz…

3 Haziran 2025 18:11

Erdoğan, reklamlarında tutuklanan Ahmet Özer’in sözünü kullanıyor

İBB’ye ait reklam panolarından Ekrem İmamoğlu’nun afişlerinin kaldırılmasının ardından bu alan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip…

3 Haziran 2025 17:04

Kıbrıs’ta kara para aklamayı resmileştirecek yasa teklifi kabul edildi

Kıbrıs’ta 12 saatlik sert tartışmaların ardından Şans Oyunları Yasası, UBP-DP-YDP bloğunun 26 oyuyla kabul edildi.…

3 Haziran 2025 16:35

AKP döneminde İBB araçları AKP İl Başkanlığı’na tahsis edilmiş

CHP, AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi döneminde İBB'nin araçlarının AKP İl Başkanlığı’na tahsis ettiğini açıkladı.

3 Haziran 2025 16:26

Genel-İş: Bu grev, adaletin, eşitliğin ve onurun grevidir

Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki grevin sadece ücret değil, adalet, eşitlik ve…

3 Haziran 2025 16:17

Ege Denizi’nde 5 büyüklüğünde deprem

AFAD'ın aktardığına göre, Ege Denizi'nde saat 14.26'da 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

3 Haziran 2025 14:50
Reklam