Deprem bölgesinde halk ve askerler cemaatlere muhtaç edildi
Diyanet İşleri'nin "manevi rehber"leriyle birlikte İHH'dan İsmailağa'ya, Menzil'den Nurculara birçok gerici yapı deprem bölgesinde faaliyete başladı.
HABER MERKEZİ
Deprem coğrafyası üzerine kurulu ülkemizde neredeyse her gün bir kenti sallayan fay hareketliliği, aslında sıradan bir doğa olayı olarak karşılanabilecekken bir kez daha felakete dönüştü. Bilim insanlarının uyarılarına rağmen bir deprem daha iktidarın umarsızlığı nedeniyle halkın ağır zarar görmesine yol açtı.
İktidar ise onlarca yurttaşa mezar olan çürük ve dayanıksız evlerin açık sorumluluğunun faturasını ödemek yerine durumun üzerini yine felaket sonrası yardımların ne kadar çabuk ulaştığının propagandasıyla örtmeye çalışıyor. Üstelik bunu da devletin asli görevi olan ve ne kadar çabuk ulaştığı da hayli tartışmalı olan sivil savunmayı yandaş kuruluşlara paylaştırdığını göstere göstere yapıyor.
İşte Sivrice merkezli 6.8’lik deprem, bu yönüyle bugüne kadarki doğa felaketleri arasında belki de en öne çıkanı oldu. Arkalarına aldıkları iktidar desteği ile son yıllarda pıtrak gibi çoğalan ve faaliyetlerini çeşitlendiren gerici yapılanmalar Sivrice merkezli deprem sonrası Elazığ ve Malatya’da peydah oldu.
Tıpkı depremin hemen ardından sosyal medya sayfaları üzerinden para yardımı talep eden Kızılay Başkanı gibi sözkonusu yapılar da “sms” kampanyalarını bildiren mesajlarını ilk günden yağmur gibi yağdırdı.
Menzil cemaatine bağlı Beşir Derneği, Nur cemaatine yakın Hayrat Derneği, “asrın yolsuzluğu”yla anılan Deniz Feneri Derneği, Suriye ve dünyanın birçok bölgesindeki cihatçı çetelerle yakın ilişkisi bilinen İHH gibi “yardım örgütü” adı altında faaliyet gösteren birçok gerici ve yandaş kuruluş, mensuplarını bölgeye akın ettirdi.
Ayrıca AKP’nin sıkı destekçisi İsmailağa cemaatinin “tebliğ” ve “irşad” diye adlandırdığı ekipleri de bugün itibariyle deprem bölgesine geldi.
‘MANEVİ REHBER’LİK YAPIYORLAR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün yaptığı açıklamada deprem bölgesinde olan sözkonusu kuruluşların ismini anarken “hatırlayamadıklarını”nı ise “Diğer sayamadığım sivil toplum örgütleriyle beraber yardım faaliyetleri de yine koordinemizde ve arkadaşlarla ortak koordinasyonla devam etmektedir” ifadeleriyle anlatmıştı. Soylu, AFAD’la birlikte Diyanet İşleri’nin de depremzedelere destek için “manevi rehber” diye adlandırılan kişilerle sahada olduğunu açıklamıştı.
Adı geçen kuruluşların bölgede “yardım” dışında asli görevlerinin ise tıpkı Diyanet İşleri’nin “rehber”leri gibi depremzedelere başlarına gelenin “kader”in sonucu ve yaşadıklarının “imtihan” olduğu söylemiyle gerici ve iktidar lehinde propaganda yapmak olduğu ise sır değil.
Sözkonusu kuruşlara hatırlanacağı üzere AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla “kamu yararına çalışan dernek” statüsü verilmişti ve böylelikle herhangi bir izin almaksızın yardım toplayabilmek hakkına sahip olmuşlardı.
Bölgeden paylaşılan bazı fotoğraflar, deprem sonrası çalışmalara katılmak üzere bölgede görevlendirilen askerler de aralarında olmak üzere halkın bu gerici ve yandaş kuruluşların yapacağı yardıma muhtaç bırakıldığını özetliyor.