Dernek ve vakıflara kayyım yasası TBMM'de kabul edildi
Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi'nin 19 maddesi TBMM'de kabul edildi. Teklif İçişleri Bakanlığı'na dernek ve vakıf yönetimlerine kayyım atama yetkisi veriyor.
Derneklere ve vakıflara kayyım atanmasının önünü açan kanun teklifinin ilk 19 maddesi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. İktidar düzenleme için ‘terörün finansmanını engelleme’ savunması yaparken, muhalefet ‘belediyelere getirilen kayyım düzeninin derneklere getirilmek istendiğini’ söylüyor.
Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’nin 19 maddesi TBMM’de kabul edildi.
İçişleri Bakanlığı’na dernek ve vakıf yönetimlerine kayyım atama yetkisi veren düzenlemeye muhalefet tepki gösterdi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, teklifin sadece adının terörle mücadele, içeriğinin ise demokratik hakların kısıtlanması olduğunu söyledi.
Türkiye’nin dört bir yanından 600’ü aşkın derneğin bu teklifin geri çekilmesi için çağrı yaptığını ifade eden Çakırözer, “Belediyelere getirilen kayyum düzeni şimdi derneklere getirilmek isteniyor. Yargı kararı dahi olmadan terör gerekçesiyle açılan soruşturmalarda derneklerin faaliyetleri durdurulacak, yöneticileri İçişleri Bakanı ve vali tarafından görevden alınırken yerine kayyumlar atanacak. Bu yapılan Anayasa ve yasalardaki sivil örgütlenme hakkına büyük darbedir” diye konuştu.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, teklifin güvenlikçi olduğunu, anayasal hak ve özgürlükleri sınırlandıran düzenlemeler içerdiğini söyledi. Mali Eylem Görev Gücünün tavsiye kararlarından 12 No’lu kararın söz konusu kanun teklifinde neden bulunmadığını soran Bülbül, “12 No’lu tavsiye kararında siyasi nüfuz sahibi kişilerle ilgili öneriler bulunuyor ancak ne hikmetse bu kanun teklifinde bu siyasi kişilerle ilgili hiçbir tavsiye kararını yerine getirmiş madde yok. Mali Eylem Görev Gücü tavsiye kararında faydalanıcıların siyasi bir kişi ya da kuruluş olabileceğini ifade ediyor, bu kapsamda, makul tedbirlerin alınması ve siyasi nüfuz sahibi kişinin aile bireyleri ve yakınları için de bu tedbirlerin uygulanması gerektiğini vurguluyor ama kanun teklifinde böyle bir şey yok” diye konuştu.