Elazığ depremi sonrası hasarlı binaların yıkımı ile ilgili Jeoloji Mühendisleri Odası, dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
Odadan yapılan açıklamada “Binaların yıktırılması, suçlunun korunması ve yaşananların üstünün örtülmesine neden oluyor. Depremin üzerinden 15 günü aşkın süre geçmesine rağmen, Cumhuriyet Savcıları harekete geçmemiş, yapı üretim ve denetim süreçlerinde yer alan tek bir kişi hakkında soruşturma açılmamıştır” denildi.
Bu durum nedeniyle delillerinin yok edildiği ve suçluların korunmasına sebebiyet verildiğine dikkat çekilen açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tespitine göre Elazığ’da 8 bin 519, Malatya’da ise 2 bin 800 binanın yıkık veya ağır hasarlı olduğu hatırlatılırken, bugüne kadar 200’ü aşkın binanın acilen yıktırıldığının anlaşıldığı belirtilip şöyle denildi:
“Ağır hasar gören çoğu binanın mevcut deprem düzeyine göre hasar görmemesi gerektiği düşünülmektedir. Oysa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yüksek oranda bina hasarlarının tespit edilmiş olması, hasar gören binaların etüt ve proje müelliflerinin, denetim süreçleri içerisinde yer alan fenni mesullerin, bu binalara ruhsat veren belediye veya ilgili valilikler ile müteahhit firmalarının görevlerini yapmadıklarını açıkça göstermektedir. Gerek imar kanunu, gerekse yapı denetimi hakkındaki kanun, yapı üretim süreçlerinde görev alan ve ruhsat eki etüt ve projelerin hazırlanmasını gerçekleştiren proje müellifleri, fenni mesuller, müteahhit firma ve ruhsat veren kurumların sorumluluklarını tek tek tanımlamış durumdadır.”
Açıklama şöyle sürdü:
“Ancak depremin üzerinden 15 günü aşkın süre geçmesine rağmen, Cumhuriyet Savcıları harekete geçmemiş, yapı üretim ve denetim süreçlerinde yer alan tek bir kişi hakkında soruşturma açılmamıştır. Bu da yetmez gibi delillerin Cumhuriyet Savcıları veya ilgili mahkemeler tarafından tespitleri yapılmaksızın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan idari kararla hızla yıktırılmakta olduğu görülmektedir. Önümüzdeki süreçte, evleri hasar gören vatandaşlarımızın sorumlular hakkında yargı yolu ile işlem yapmasını önleyecek nitelikteki bu uygulama, Bakanlıkça bazı sorunların üstünün örtülmek istenildiği izlenimini vermektedir.”
Cumhuriyet savcılarının göreve davet edildiği açıklama şöyle sonlandı:
“Yapı üretim ve denetim süreçlerinden sorumlu herhangi bir kişinin henüz yargı karşına çıkarılmaması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yargı kararı olmaksızın idari kararlarla binaları yıktırması ve olası delilleri karartması kabul edilemez.”
Bu haber en son değiştirildi 11 Şubat 2020 17:33 17:33
Kazım Koyuncu, doğumumun 54. yılında Maltepe Nazım Kültür Kafe'de düzenlenen etkinlikle anılacak.
Direnişlerinin 17. gününde Smart Solar işçilerle çevre fabrikalardaki işçilerle beraber TKH üyeleri ziyarette bulundu.
İSKİ'nin 10 Kasım'da yapacağı Genel Kurulu'nda 2026 yılında uygulanacak hizmet bedeli tarife teklifleri ile su…
Ekim Devrimi'nin 108. yıldönümünde TKH tarafından yapılan açıklamada "Emperyalist kapitalist sistemin dünyayı getirdiği nokta, sosyalizmin…
İstanbul Planlama Ajansı’nın açıklamasına göre İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 104 bin 927’ya…