Kale Pratt&Whitney fabrikasından hukuksuzca işten atılan işçiler anlatıyor!
İzmir Gaziemir Serbest bölgede F-35 savaş uçaklarının parçalarını üreten Türk Kale Grubu ile Amerikan ortağı Pratt&Whitney’e ait fabrikada, Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldukları için 97 kişi hukuksuzca işten çıkarıldı.
İzmir Gaziemir Serbest bölgede F-35 savaş uçaklarının parçalarını üreten Türk Kale Grubu ile Amerikan ortağı Pratt&Whitney’e ait fabrikada, Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldukları için 97 kişi hukuksuzca işten çıkarıldı.
Hukuksuzca işten çıkarılan işçiler 13 Şubat’tan beridir direnişteler. İşçiler yaşadıkları bu süreci Sınıf Tavrı’na anlattı.
Sınıf Tavrı: Sürecin nasıl başladığını kısaca anlatır mısınız?
R.E: Yaklaşık sekiz yıldır bu firmada çalışıyorum. Tabiri caizse inşaatından beri bu firmadayım. Aslında çok uzun zaman önce başladı bu süreç. İçerde uygulanan mobbing, işçilere olan yasadışı baskılar, insan kaynaklarını çağırıp e-devlet şifreleri ile sendika üyeliklerini kontrol etmeleri, toplum içerisinde işçilere bağırıp çağırmalar, küçük düşürmeler vs. Ayrıca ücret politikası, düşük ücretlerle işçi alımları, zam dönemlerinde enflasyon altı zam politikaları, bizi hakkımızı kullanmamıza itti. Biz de anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve toplu bir şekilde sendikalı olduk. Bu sebepten dolayı işveren tarafından 97 kişi işten çıkarıldı. İlk etapta 7 kişi çıkarıldı. Ayın 12’sinde gece yarısı evde otururken SGK’dan gelen bir mesajla işten çıkarıldığımı öğrendim. Hukuksuz bir şekilde işten atıldık. Sabah buraya gelip neden işten atıldığımızı sorduk. İnsan kaynakları müdürü M.O sendikadan dolayı işten atıldığımızı çok rahat bir şekilde söyledi. Ayrıca sendikalı olmaktan dolayı işten atmanın sonucunun hapis cezası olduğunu da biliyor.
HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ
Sınıf Tavrı: Peki bundan sonraki süreç nasıl oldu, Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü olan sendikalı işçiler neler istiyorlar?
Ö.T: Ben de 4 yıldır bu fabrikada çalışıyordum. Diğer arkadaşlarım gibi anayasal hakkımı kullandım, kendilerine destek verdiğimiz için işten çıkarıldım. Bu süreçten sonra istenilen ilk şey toplu sözleşmelerin imzalanması ve bu işten çıkarılan 97 arkadaşın hep birlikte toplu sözleşme ile tekrar işlerinin, tezgâhlarının başına dönmesi. Birinci şartımız buydu. Baskının son bulabilmesi, maaşların daha adil olabilmesi, içerden baskıların daha az olabilmesi için sendikalı olarak işimizin başına dönmek istiyoruz. Buradaki 97 kişinin her biri alanında uzman, üretimde yetenekli insanlar.
R.E: Şunu eklemek istiyorum. Bu firma 100 milyar dolar ihracat yaptı şu ana kadar ve bunu da dışarıda olan 97 kişi sayesinde yaptılar.
ADLİYEDE DEĞİL, TEZGAH BAŞINDA OLMAK İSTİYORUZ
Sınıf Tavrı: Bu süreçte hukuksuz bir şekilde kiminiz raporlu iken, kiminiz gece yarısı gelen bir mesajla, kiminiz ise kapıdan geri çevrilerek işten çıkarıldınız. Devam eden süreçte bu direnişi ne kadar sürdürmeyi planlıyorsunuz ve neler yapmayı düşünüyorsunuz?
R.E: Bizim bildiğimiz kadarı ile şu an için fabrikadan bize bir geri dönüş yok. Fakat sendikamız bu konu hakkında çalışmalara devam ediyor. Biz sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz, sendikamızın yanında olacağız. Çünkü sendikamız da bizim yanımızda.
Ö.T: Gücümüzün yettiği kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Arabuluculuk süreci başladı ve adli süreç başladı. Onu takip ediyoruz. Diğer taraftan sendika şirketle iletişim kurmaya çalışıyor. Bütün kanallardan direnişi sürdüreceğiz.
R.E: Biz direnebildiğimiz kadar direneceğiz, adli süreç başladı… Bizler şunu istiyoruz; adliyelerde değil tezgahlarımızın başında olmak istiyoruz. Ve son olarak Sınıf Tavrı’ndanki arkadaşlara teşekkür ediyoruz ve tüm işçileri örgütlenmeye davet ediyoruz.