Kılıçdaroğlu, 'Eğitim Çalıştayı'nda konuştu
"Öğretmen de düşünecek, sorgulayacak. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden atarsanız KHK ile bu doğru değil. Hangi demokrasiden bahsediyoruz?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Eğitim Çalıştayı’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu, Öğretmenlik Meslek Kanunu diye ayrı bir yasa olması gerektiğini belirterek, “Biz öğretmenlerimizin ay başını nasıl getireceğini düşünmemesini istiyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Ecevit’in kader arkadaşı, yol arkadaşı, sevgiyi, saygıyı, dostluğu bize öğretmiş olan aktördü rahmetli Rahşan Ecevit. Kendisini yarın netleştiyse sonsuzluğa uğurlayacağız.”
“Eğitimin temelinde merak vardır. Merakı sorgulamayla yan yana getirdiğimizde çocuklarımıza yaşatmış oluruz. Farklı bilgi parçacıklarını birleştirerek sorunları çözmeliyiz. Buluş ve inovasyon. Eğer eğitim süreci içinde merakı bilimle yanyana getirebilirsek bir şeyleri başarabiliriz. Öğrenciler aldıkları bilgileri arkadaşlarıyla paylaşabilmeli. O çocukların gözlerinde umut var, sorgulama var. Çocuk neyi nasıl sorgulayabileceğini, soru sorduğunda önünde engel olmayacağını bilmeli. Eğitimle çok değerli bilgileri elde ediyorsunuz. Yaşam boyu eğitimi hayatımızın en önemli faktörlerinden biri haline getirmeliyiz.”
“Peki yaşam boyu eğitime bizim bakanlığımız yani MEB, siyasal iktidarlar gerektiği önemi, desteği verdiler mi? Adına Milli Eğitim Bakanlığı diyoruz. Eğitim partiler üstüdür. Eğitim milli olmak zorundadır. Milli olmak; kendi değerlerimizi evrensel değerlerle buluşturmak demektir. O zaman bakanlık çok değerli nesilleri yetiştirmiş olur.”
“Bakana başbakana göre eğitim olursa çocuklar denek olarak kullanılmış olur. LGSyi getirdiler olmadı, oksyi getirdiler olmadı. Alfabede neredeyse harf kalmayacak. 4+4+4 sistemi nasıl geldi? Bana söyler misiniz böyle bir eğitim sistemi olur mu? Eğitimci olmayanların eğitim sistemini belirlemesi. Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi. Sadece ben kendi çocuğumu düşünüyorum. Benimle aynı siyasi görüşü paylaşmayanların da çocuğunu düşünüyorum. Sonuçları ne oldu? Üniversite sınavlarında sonuçları gördük.”
“2014 yılında bir gecede binlerce okul yöneticisi değişti. Niçin? Mevcutların siyasi görüşü farklı diye. Siyasi tercihlere göre eğitim olmaz. Eğitim bilimseldir,laiktir. Biz böyle baktığımız zaman eğitim sistemini evrensel değerlerle buluşturmuş olacağız.”
KHK İLE ATMANIZ DOĞRU DEĞİL
“Öğretmenlere bir anlamda ekonomik olarak azap yaşatıyoruz. Öğretmen de düşünecek, sorgulayacak. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden atarsanız KHK ile bu doğru değil. Hangi demokrasiden bahsediyoruz?”
“Yüksek öğretimde 100 öğrenciden ancak 21’ine yurt veriyoruz. Bir yılda çözülecek sorun 17 yılda çözülemedi. Verirsiniz TOKİ’ye görev, her üniversitenin yanına yurtlar yaparsınız. Anneler babalar güven içinde çocuklarını şehirlere gönderirler. Bu bile yapılmıyor.”
“Öğretmen sadece sabah işe gidip akşam dönen kişi değildir. Öğrencinin sorununu beyninde taşıyan kişidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu diye ayrı bir yasası olması gerekir. 3600 ek gösterge öğretmenlere derhal verilmelidir. Böylece öğretmen emekli olduğunda da aynı yaşam standardını göstermeli. 24 Kasım’da bütün öğretmenler seviniyor. O gün bizim öğretmenleri ödüllendirmemiz gerekir. Birer maaş ikramiye vermemiz gerekir. Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen böyle garip bir tablo var. Öğretmenleri aynı şartlara sahip bir tabloya kavuşturmamız lazım. Bütün öğretmenlerin aynı olması lazım. Öğretmenler arasında farklılık asla doğru değil.”
“Hala binlerce öğretmen açığımız var, bu doğru değil. Eğitim, sağlık ve güvenlikte boş kadro olmaz. Bütün kadroları doldurmamız lazım. Bunu toplumun her coğrafyasına yaymanız gerekir. Taşımalı eğitim son derece yanlış.”