Metal sendikalarından tıkanan MESS sözleşmesine ilişkin ortak açıklama
Metal sendikaları, 130 bin Metal işçisini kapsayan, Türkiye’nin en önemli iş kolundaki grup sözleşmesinde sendikalar arasında ortak mücadelenin geliştirilip güçlendirilmesin için ortak İstanbul’da ortak basın toplantısında buluştu.
Metal fabrikalarında örgütlü DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, Türk-İş’e bağlı Türk Metal ve Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş sendikaları, üst örgüt Küresel Sanayi İşçileri Sendikası’nın (IndustriALL) çağrısıyla MESS sözleşmesiyle ilgili ilk kez ortak açıklama yaptı.
Taksim’de Elite World Otel’de yapılan basın toplantısına IndustriALL Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu , Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak ve Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci katıldı.
“MESS ŞİMDİYE KADAR BİZİ TATMİN EDECEK BİR ZAM TEKLİFİNDE BULUNMADI”
Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci, uyuşmazlıkla sonuçlanan arabulucu aşamasıyla ilgili rapor ellerine gelir gelmez grev kararını alacaklarını duyururken, Patron sendikası MESS’in şimdiye kadar kendilerini tatmin edecek bir zam teklifi sunmadığını ifade etti. 3 yıllık sözleşmeye ve üyelerinin beklentilerinin altındaki bir sözleşmeye imza atmayacaklarını söyleyen Değirmenci, “Hiç kimse ayarlarımızla oynamasın, masa başında bu sözleşmeyi bitirmek için bu üç sendikanın iş birliği önemsensin” dedi.
“HİÇ KİMSE GREV YASAĞINDAN MEDET UMMASIN”
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da üç sendikanın farklılıkları olduğunu ancak MESS’in ücret zammı ve 3 yıllık sözleşme başta olmak üzere hak kayıpları içeren taleplerinin tüm sendikaların üyeleri için sefalet ve yoksulluk anlamına geldiğini söylerek şunları kaydetti:
“Metal işçilerinin 9 yıl önce ücreti, asgari ücretin 2.5 katı kadardı. Bugün asgari ücretin sadece yüzde 62’si kadar fazla. Krizden bahseden patronlar zarar etmedi, sadece kârlarında düşüş oldu. Temel tüketim mallarına art arda zam geldi. İşçiler, aldıkları herhangi bir malı bir ay sonra aynı paraya alamamaktadırlar”
Metal işçilerinin taleplerini karşılayan bir teklifle gelmezse grevin kaçınılmaz olduğunu belirten Serdaroğlu, “MESS Genel Sekreteri, bir televizyon programında üstü kapalı bir tehditle grevimizin yasaklanacağından söz ediyor. Eğer MESS olası bir grev yasağından sonra kenara çekileceğimizi bekliyorsa, yanılır. Anayasa Mahkemesinin 2015 yılındaki grev yasağının anayasa ve yasalara aykırı olduğuna dair kararı var. Hükümet sendikamıza tazminat ödemeye mahkum edildi. Biz, daha önce söyledik, şimdi bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum. Olası bir grev yasağı söz konusu olursa, bizim kararımız açık. Biz Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği kararın gereğini yapacağız ve en temel hakkımız olan grev hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Hiç kimse grev yasağından medet ummasın” diye konuştu.,
“MESS’İN ESAS ALDIĞI ENFLASYON HAYATIN GERÇEKLERİNİ YANSITMIYOR”
Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise işçilerin her geçen gün artan hayat pahalılığı nedeniyle son iki yılda ciddi kayıplar yaşadığını belirterek şunları kaydetti:
“Geçen sözleşmede alınanların önemli ölçüde kaybedildi. Bu nedenle yüzde 26.28 oranında bir artış talep ediyoruz. MESS’in esas aldığı resmi enflasyon hayatın gerçeklerini yansıtmıyor.”
Kavlak basın toplantısında, işçilerin yapılan eylemlerin üretimi etkilemediği eleştirilerine karşın fazla mesai kalmama, 10 dakikayla başlayıp 20 dakikaya kadar çıkacak iş durdurma eylemlerine başladıklarını ileri süren Kavlak, 19 Ocak’ta yaklaşık 55 bin üyelerinin bulunduğu Bursa’da büyük miting yapacaklarını bildirdi.
“ÇALIŞAN İŞÇİLERİN YOKSULLUK İÇİNDE OLMASI KABUL EDİLEMEZ”
Industriall Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle da “Türkiye’de de Avupa’da da ücret artışı verimlilik artışının çok gerisinde kalmakta. Yani verimlilik hızla artarken ücretler aynı oranda artmıyor. İşçiler üretilen bu değerden kendi haklarını, kendi paylarını almadıkları durumda şirketlerin de payları artıyor. Türkiye’de şirketlerin kârları tarihsel rekor düzeyinde. Ancak işçilerin ücretleri gittikçe aşağı düşmekte. Türkiye’de insanların bir işleri var ama aynı zamanda yoksulluk içindeler. Çalışan işçilerin yoksulluk içinde olması kabul edilemez. Türkiye’de insanlar ay sonunu getirmekte güçlük çekiyor” dedi.