RAKAMLAR YALAN SÖYLEMEZ | Sadaka değil, ücretli izin!
Peki devletin kasası boş mu? Evet boş; yani emekçi halk için boş, emekçi halk için kasa tam takır. Patronlar için ise kasa sonsuz kaynak.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün gece Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, koronavirüs salgınına ilişkin bağış kampanyası başlattığını açıkladı.
Erdoğan devletin kasasında para kalmamış gibi, “sosyal devlet” ilkesini unutarak “Devletin öncülük ettiğini gördüğümüz için Milli Dayanışma Kampanyası başlatıyoruz. “Biz Bize Yeteriz Türkiye’m” kampanyasına bir yardım hesabı açıldı. Kampanyaya şahsım olarak 7 aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum.” dedi.
Peki devletin kasası boş mu? Evet boş; yani emekçi halk için boş, emekçi halk için kasa tam takır. Patronlar için ise kasa sonsuz kaynak. Aşağıdaki tablo sosyal medyada çok dolaştı. 2010 yılında affedilen vergi borçları. Bu borçların toplamı 3.106. 000.000 TL ve bunun 3.031.485.000 TL’lik kısmı affedilmiş.
Kıt kanaat geçinenler için tahayyül etmesi zor rakam. 3 milyar 31 milyon 484 bin lira. Yani borçların affedildiği 2010 yılındaki asgari ücrete göre 5 milyondan fazla işçinin bir aylık maaşı.
Böyle ifade edilince daha anlaşılır oldu sanırız…
Örnekleri çoğaltabiliriz. Mesela Melih Gökçek Ankapark için yaklaşık 750 milyon dolar harcadı. Bu da yaklaşık 2.438.502 asgari ücretli işçinin bir aylık maaşına denk.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3’üncü köprü) ve Osmangazi Köprüsü’nde 2018 yılı geçiş garantileri tutturulamadığı için özel şirketlere en az 1,76 milyar lira ödeneceği açıklanmıştı. Bu da yaklaşık 1.097.859 asgari ücretli işçinin bir aylık maaşına denk.
Rakamlar gerçekten yalan söylemiyor. Kasa patronlar için var. Ancak emekçilerin salgını atlatmak için sadaka kampanyasına değil ücretli izne ihtiyacı var. İşten atılmaların yasaklanmasına ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlar sadece yaşam hakkı için gerekli.