Rusya Dışişleri Bakanlığı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği’nde Nazi işgaline destek verdikleri için zorunlu göçe tabi tutulan gruplardan Kırım Tatarlarına yönelik Türkiye’de yapılan etkinliklerle ilgili uyarıda bulundu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
”Bu etkinliklerin büyük kısmı, koronavirüs salgını nedeniyle çevrimiçi yapıldı, ancak Rus karşıtı aşırılıkçı çevreler bu denli ağır koşullarda bile bu trajik konuyla ilgili yeni yakışıksız spekülasyonlara karşı kendini tutamadı. Bazı yetkililerin de onlara katılarak özellikle ‘Stalin baskıları’ ve Rusya Federasyonu’nun mevcut Kırım politikası arasında fahiş paralellikler çizmesi özellikle endişe veriyor.
Bu davranışın, Rusya ve Türkiye liderlerinin belirlediği ve ilgili ikili anlaşmalarda yansıtılan çok yönlü ortaklık ilişkilerini geliştirme misyonunun yerine getirilmesine bir faydasının olmadığı ve bu yıl 100. yıl dönümü kutlanan ‘Rusya–Türkiye dostluk ilişkilerinin, ruhuna aykırı olduğu açıkça görülüyor. Ankara’nın, resmi olarak bu Rus karşıtı kampanyaya göz yumması, kendi tarihiyle ilgili yaklaşımına da uymuyor.
Türkiye’deki toplumsal ve siyasi çevreleri, Türkiye topraklarında yaşayan ve Rusya’yla akrabalık bağları bulunan halkları, 20. yüzyılın zor olaylarına tarafsız bakış sergilemeye çağırıyoruz. Prensip olarak, tarihte yaşanan acı dolu olayların anlık siyasi konjonktüre hizmet etmek yerine ortak tarihsel bellek ve gelecek temelinde yakınlaşmaya yardımcı olmasından yanayız”.
Bu haber en son değiştirildi 29 Mayıs 2020 10:00 10:00
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…