Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına geçti.
Koca, Koronavirüs ile ilgili son gelişmeler ve alınan yeni tedbirlere ilişkin basın açıklamasını okudu.
Koca’nın açıklamaları şöyle:
“Koronavirüsle artık çok şey biliyoruz. Kuralların sonuçları hakkında, somut, ölçülebilir tecrübelerimiz var. Salgının maske, mesafe ve temizlik tedbirlere uyuldukça gerilediği, uzaklaştıkça tırmanışa geçtiğini görüyoruz.
DSÖ iki gün önce 12 Ekim’de grip güncelleme raporunu yayınladı. Grip vakalarının azalması sonucunu maske, sosyal mesafe ve el hijyenine bağlamaktadır.
Grip ekim ayında görülen bir hastalık. Ekim ayındayız. Koronavirüse karşı alacağımız tedbirlere uyarsak iki hastalıktan korunmuş olacağız.
DSÖ Kovid 19 Türkiye raporundan sonra bugünlerde yayınlanan AB İlerleme Raporu’na değinmek istiyorum. Raporda Türkiye’nin sağlık sistemi Kovid19 pandemisinin gereklerini sağlayabilecek güçtedir. AB İlerleme Raporu’nda yer alan değindiğim hususlar küresel salgına karşı savaşımızı küresel standartlarda verdiğimizi göstermektedir. Bu standartlar başarımızın bir kısmını değerlendirmeye dönüktür.”
“Temmuz ayından itibaren normalleşme dönemine geçtik, sınırlamalar kalktı. Ülkeler arasında gidiş gelişler, ülkelerin koyduğu şartlarla başladı. Yeni dönemin gerekliliklerine uygun olarak virüs taramalarına başladık. Bu taramaları havalimanlarında, cezaevlerinde, OSB’lerde, askerlere, sporculara ve benzer gruplara yapıyoruz.
Yurt dışına gidenlere yaptığımız 480 bin 80 tarama yaptık.
Bir diğer konumuzsa saha taramasıdır. Daha önce enfeksiyonun yaygınlığı ve bağışıklığı ölçmek için 153 bin kişiyi kapsayan bir saha taraması yapmıştık. 15 Ekim’de yeni bir saha taraması yapıyoruz. Bu çalışma bize toplumun tamamı hakkında fikir verecektir.”
“Toplumunun tamamını yansıtacak şekilde örneklem üzerinde çalışma yapıyoruz. Bu çalışma bize toplumun tamamı hakkında bilgi verecektir. Pandeminin ilerleyen alanlarında yurt dışına gidip gelenler, disiplinli olduğumuzu belirtiyorlar. Törenler ve toplu etkinliklerin olduğu ayları geride bıraktık. Kapalı alanlar çok önem kazandı. Aynı işyerinde çalışan kişilerin tedbir almadıklarını duyuyoruz. Maske kuralından ödün verilmemelidir.”
“Çalışmalarını kamuoyu önünde sürdürmeyen ve aşıya odaklanan bir grubumuz var. Yerli aşı hakkında biraz daha yol alınmasını bekleyerek size detaylı bilgi vermedim, bugün bu noktaya geldiğimize inanıyorum. Türkiye’nin aşı çalışmaları bu bilim insanlarına bağlı 600 kişi tarafından yürütülmektedir. Ortak aşı grubumuz 4 farklı aşı üzerinden çalışmaktadır. Aşı çalışmalarını yürüten ekiplerimiz sonuca en kısa sürede ulaşmak için rekabet içinde, birbirlerinin başarısı için destek içindedir.
Bulaşıcı hastalıkların geçmişine bakıldığında aşıların kolay bulunmadığı görülmektedir. Kızamık aşısı 8 yılda, grip aşısı 14 yılda, tüberküloz aşısı 20 yılda gelişmiştir. Bugünkü durum elbette farklı olacaktır ama işin doğasında bir zorluk olduğu da bilinmektedir. Salgın bir yılını doldurmaya yaklaşırken gerçekten önemli gelişmeler ortaya kondu. Çin, Rusya, İngiltere ve başka ülkeler insan üzerinde çalışmaya geçtiler. Bilim şu an için umut olmayı kabul etmekte, kesin vaat olmayı erken görmektedir. Dünyadaki umut çok yüksek olmakla birlikte, tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Sonuca yakın görülen iki aşımızda hayvan deneyleri tamamlanmış, insan üzerinde çalışmalara geçilecektir. Aşı, insanlığın zaferi olacaktır, bu zaferi elde edecek olanlar arasında Türk bilim insanlarının yer alacağından kuşkunuz olmasın. Bilim imkan ve adanma işidir. Bilim insanlarımız bu konuyu hayatlarının temel meselesi haline getirmiştir. Sizlerden bilim insanlarımıza inanmanızı, önerdikleri tedbirlere, maske, mesafe ve temizlik kuralına uymanızı istirham ediyorum. Aşı tüm denemelerden başarıyla geçip üretilene kadar elimizdeki güç tedbirdir.”
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre son 24 saatte 57 kişi daha hayatını kaybetti, 1671 yeni ‘hasta’ tespit edildi.
Son 24 saat içerisinde 115 bin 328 yeni test yapıldı. Hasta sayısı 1671, iyileşen hasta sayısı 1396, ağır hasta sayısı ise 1418 olarak tespit edildi.
“İstanbul için daha önce de bahsetmiştim, genel olarak geriye dönüşlerle birlikte artış beklentisindeydik. Kapalı ortamlara geçişinde aile içi bulaş dahil artırdığını, bu artışın buna bağlı olduğunu görüyoruz. Biz kısıtlama anlamında herhangi br tedbiri düşünmüyoruz. Bu dönemde özellikle sahada filyasyon ekiplerimizi daha da artırdık.
Sahadaki filyasyon ekipleriyle birlikte temaslıları erken dönemde izole etmeyi istiyoruz. Bu temaslıların da her gün semptomlarının takibini yapıyoruz. Şu an hastane yatışlarında ciddi bir artışın olmadığını görüyoruz.
Bu anlamda bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebiliriz, bulaşmayı önlemek için maske kullanımının, mesafenin çok önemli olduğunu, kalabalık ortamlara girilmemesi gerektiğini önemli görüyoruz. Aile içi bulaşın çok olduğunu görüyoruz, Bilim Kurulumuz özellikle evdeki kişilerle birlikte mümkün mertebe 10 kişiyi geçmemek şeklinde aile içi etkileşimin azaltılması önerisi oldu. Özellikle şu dönemde artış olan illerimizde tedbirlere uymakla ve filyasyonu yapmakla sonuç aldığımızı çok iyi görüyoruz. Biz bu yükselişin nasıl düşürülebileceğini artık toplum olarak da biliyoruz.”
“Vaka ve hasta tanımlarını yaptığımız dönemden beri gündemde olan bir konu bu. Türkiye’deki pandemiyle mücadelemizi vaka-hasta ayrımı ile gölgelemeyelim. Biz özellikle tedavi rehberimizde belirti gösteren kişilere test yapan ülkelerdeniz. Başından beri politikamız bu şekildeydi.
Temmuz ayından itibaren ise bizim özellikle kesitsel taramalar, askere celp ve terhis döneminde yapılan testler gibi kesitsel yaptığımız taramalar oldu. Ayrıca saha taramalarımız da oldu. Bu tablo temmuz ayından itibaren gündeme gelen ve bizim hasta olarak tanımladığımız belirtisi olan ve testi pozitif olan kişilerdir. Burada daha şeffaf olmak adına hasta tanımını kullandık. Bunları yer yer bildireceğiz ve Dünya Sağlık Örgütüne de bildireceğiz.”
“Testi pozitif olan herkesi biz izole ediyoruz. Pandemide şöyle yanlış bir algı da oluşturulmaya çalışıyor. Pozitif olan semptomu olmayan kişi de bulaştırıcıdır. Evet öyledir. Bunu mutlak izole etmemiz gerekiyor. İzole ediyoruz, izole etmemiz yetmiyor, filyasyonunu da yapıyoruz. Yine yetmiyor, bunları ayrıca HES’e de kaydediyoruz. HES’e başından beri pozitif gördüğümüz her kimse yer alıyor. Siz eğer bunu gizleyebilir durumda olursanız pandemiyle siz mücadele edemezsiniz.
Sahada sizin yaptığınız pandemiyle mücadelenin ötesine geçmiş oluyorsunuz. Vatandaşımız bu konuda müsterih olsun. Sadece testi pozitif olup bulaştırmaz diye izole etmeden pandemide başarıyı sağlayabilir misiniz? Biz ayrıca o kişileri çağrı sistemiyle her gün arıyoruz. Yani pandemide asla taviz vermiyoruz. O dönemde zaten sonuç alıyoruz. Vatandaşımıza ilk günden beri verdiğimiz bütün rakamların doğru olduğundan emin olsun.”
“Şu an herhangi ilave bir kısıtlamayı, sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu asla düşünmüyoruz. Özellikle Avrupa’da son haftalar giderek arttığını biliyoruz. Önümüzdeki haftalar daha da artacağı kanaatini taşıyorum. Bizim dışımızdaki ülkeler bu anlamda tedbir almama noktasında bir çaba içindeler. Maske uygulamaları bazı ülkelerde İspanya, Hollanda gibi yeni yeni devreye girmeye başladı. Biz temasın ortadan kalktığı durumlarda uygulama zorunluluğu getirmiştik. Yurt dışı ülkelerden farklılığımız biz yaygın test yapıyoruz. Bir diğer farklılığımız dünyanın birçok ülkesinde olmayan filyasyon dediğimiz temaslı takibini yapıyoruz.
Avrupa bunu yapmıyor. Solunum sıkıntısı başlamadıkça İngiltere ve benzeri ülkelerde olduğu gibi, kişinin hastaneye gelmesi bile istenmiyor. Biz ise iki semptomu olduğunda test yapmaya başlıyoruz. Bu kişilerin hepsine de temaslı takibi yapıyoruz. Bu kişileri izole ettiğimiz gibi temaslı olan kişileri de izole ederek, kolluk kuvvetleri ile takip ederek bir izolasyon dönemini geçirmiş oluyoruz. Bunu Avrupa ülkelerin hiçbiri bu anlamda takip etmiyor. Biz çağrı sistemi ile gerektiğinde her gün bu kişileri aramış oluyoruz.
Erken dönemde antiviral ilaçları kullanabilir farklılığımız var. Bütün bunlar pandemi ile mücadelemizde bizi yurtdışına karşı farklı kılıyor, avantajlı kılıyor. Ben 3-4 hafta önce söylemiştim. Avrupa bu yaklaşımını sürdürürse vaka sayıların artacağını konuşmuştuk. Avrupa’da artışın olduğu ve bizde 3-4 hafta öncesinde başlayan düşüşler sözkonuSu oldu. Bu tedbirlerdeki farklılığımızdan dolayı oldu. Ankara yüzde 60 oranında düşmüş oldu. Bunu düşürebilmek ciddi kısıtlamalar yapmamakla mümkün olabiliyor.
Şimdi havanın değişikliğiyle ev içi bulaşların arttığını görüyoruz. Ev içinde ziyaretçilerin yapılmaması, hane halkı ile birlikte en fazla 10 kişi hatta 10 kişi bile olmaması gerektiğini söyleyebiliriz.”
“Bizim test politikamız başından beri değişmedi. Test politikamız rehberimizde belirtildiği şekliyle semptomlu olan kişilere yapılan testlerdi. DSÖ bunu biliyor ve biz sonuçları DSÖ’ye bildirmiş oluyoruz. Bunun dışında değişen Temmuz ayındaki değişiklik oldu.
Yeni normalleşme ile birlikte değişiklikle kesitsel taramaları yapma ihtiyacı hissedildi. Bir de saha taramaları. Bu kesitsel taramalar, semptomlu olan kişilere yapılan çalışmalar değil. Bunu ayırmak anlamındaTemmuz ayında semptomu olan kişilire rehberimizde hasta olarak tanımlamıştık. Vatandaşa karşı sorumluluğumuzun gereği olarak o taramaları ilave etmediğimiz için hasta olarak kullanmış olduk. Bugün onları da yer yer, geçmişe dönük, kesitsel, mesela okullarda yapılacak taramalar olacak, çünkü salgın pandemi ile mücadele dinamik bir mücadele.
Saha çalışmaları dışında bu tarz kesitsel çalışmaların da niteliği artmış olacak. DSÖ’ye de bildirmiş olacağız. Bugün 490 bin testten bahsediyoruz havaalanında yapılmış olan. Bu vakaydı. Semptomu olmayan taşıyıcı olan kişilerdi. Yarın veya daha sonraki günler kesitsel çalışmalar yapılacak. 15’inden itiBaren saha çalışmasına başlayacağız, elde ettiğimiz sonuçları vatandaşımızla paylaşıyor olacağız.
Biz test politikamızda değişikliğe gitmedik. Temmuz ayından itibaren kesitsel taramalar yaptık. Özel sektörün önünü açtık. Tercihe bağlı olmayan yapılan testler var. Vatandaşımız şundan emin olsun; testi pozitif olan, semptomu bulgusu olsun olmasın, pandemi ile mücadelede bizim sonuç almamız gerekiyor. Temaslı olup bulgusu olan veya olmayan herkesi izole ediyoruz. Bu kişilerin temaslılarını bulduğumuz gibi herkesi HES’e kaydediyoruz.
Filyasyonu dünyadan farklı olarak yapıyoruz. Mücadelede şuna inanalım. 83 milyonun başarısıdır bu. 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın başarısı. Bu başarıyı lütfen gölgelemeyelim. Bundan sonra da 83 milyon bir ve beraber mücadele edelim. Pandemide böyle mücadele edilir. Bölge toplantılarında semptomu olan olmayan herkesi konuşarak tedbirleri alıyoruz. Bu başarıyı lütfen gölgelemeyelim.”
“Testi pozitif olanların sayısı 40 bini geçti. Hayatını kaybeden, testi pozitif olan sağlık çalışanlarımızın sayısı da son dönem arttı maalesef. Sayıları 100’ü geçti. 107 olduğunu söyleyebilirim.”
Bu haber en son değiştirildi 14 Ekim 2020 20:39 20:39
CHP Antep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Milli Savunma Bakan Yaşar Güler’e sarıklı amiral Mehmet Sarı'nın akıbetini…
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik "Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü…
Önceki dönem Tuzla Belediye Başkanı AKP’li Şadi Yazıcı'nın yerel seçimleri kaybetmesinin ardından açığa çıkan “hayali…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'nin Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı'na verdikleri dilekçeye…
Almanya eski Başbakanı Angela Merkel, piyasaya çıkan "Özgürlük. Anılar 1954-2021" adlı kitabında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'la…
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, belediyelere bağlı şirketlerin vergi ve SGK borcu idare payından kesilebilecek.