Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH: Emekçinin cebinden zorla bağış toplamak yerine, sermayenin milyonlarına el koyun!

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) koronavirüs salgınının tüm ülkeye yayıldığı günlerde iktidarın patronları kurtarmak için paketler açıklarken vatandaşı salgınla başbaşa bırakıp şov peşinde koşan uygulamalarının ardından yazılı bir açıklama yaptı.

TKH açıklamasında, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “az çok demeyin” kampanyasının ardından CHP’li belediyelerin yardım kampanyasının yasaklanması dikkat çekilirken meselenin “Yardımlarla kimin siyasi rant elde edeceği tartışması” olduğu vurgulandı.

“Devletin ekonomik işletmelerini özelleştirip yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekenler bugün yardım kampanyasından medet ummaktadırlar.” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Emekçinin cebinden zorla bağış toplamak yerine, sermayenin milyonlarına el koyun, yeter!” denildi.

TKH tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde;

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Milli Dayanışma Kampanyası” ilan ettikten sonra CHP’li belediyelerin yardım kampanyasının yasaklanmasını “devlet içinde devlet olmaz” görüşüyle savundu. Ancak mesele basit: Yardımlarla kimin siyasi rant elde edeceği tartışması yürütülmektedir. İşte zihniyet budur!

Asıl mesele devletin yardım kampanyasına muhtaç kalmasıdır. Devletin ekonomik işletmelerini özelleştirip yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekenler bugün yardım kampanyasından medet ummaktadırlar.  Bugün gelinen ekonomik tablonun sorumlusu 20 yıldır iktidarda bulunan AKP’dir. AKP önce bunun hesabını halka vermelidir!

Bugün ‘devlet içinde devlet’ tartışması yoktur. Bugün devletin bizzat AKP tarafından Parti Devleti haline getirilmesi vardır.

Bugün bir derebeylik devleti karşımızdadır. İçişleri Bakanı gözaltına alınan tır şoförü gündeminde “kimin gariban olacağına ben bakarım” diyerek derebeyi gibi konuşmakta, Uşak Valisi sokakta gördüğü yurttaşlara “uzaklaşın, hadi” diyerek halkı azarlamakta, bir rektör sosyal medya üzerinden “anneme söylerim” diyerek üniversitelerin ve bilimin saygınlığını ayaklar altına almaktadır.

“Devlet içinde devlet olmaz” diyenlerin yaratmış oldukları devlet, bir derebeyi ve Parti devletine dönüşmüştür!

Bugün mesele devletin kimin devleti olduğudur.  Bu devlet halkın devleti değil, sermayenin devletidir! Devletin bütün kaynaklarının patronlara, müteahhitlere ve yandaşlara aktarıldığı sır değildir!

Devletin kasasını patronlara açanlar, halka yardım söz konusu olunca dayanışmadan bahsetmektedirler.

Emekçinin cebinden zorla bağış toplamak yerine, sermayenin milyonlarına el koyun, yeter!

Reklam

Önceki Haberler

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere görevden uzaklaştırıldı

İçişleri Bakanlığı, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. 5 Temmuz Cumartesi gözaltına alınan…

10 Temmuz 2025 17:17

Fahrettin Altun görevi devretti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda devir teslim töreni yapıldı. Görevi Burhanettin Duran'a teslim eden Fahrettin Altun, "Aileme,…

10 Temmuz 2025 16:07

Eskişehir Barosu’ndan kuran kursunda dayağa suç duyurusu

Eskişehir’deki bir Kuran kursunda çocuklara demir sopayla dayak atıldığı iddiaları üzerine Eskişehir Barosu suç duyurusunda…

10 Temmuz 2025 15:35

MSB’den 12 askerin hayatını kaybetmesiyle ilgili yeni açıklama: Köpekle keşif yapıldı, olumsuzluk tespit edilemedi

MSB, Irak'ın kuzeyindeki bir mağarada metan gazından zehirlenerek hayatını kaybeden 12 askerin durumuna ilişkin açıklama…

10 Temmuz 2025 14:54

Yargıçlar Sendikası davası ertelendi

Ankara Valiliği'nin Yargıçlar Sendikası'na açtığı dava 20 Kasım'a ertelendi.

10 Temmuz 2025 14:28

İmamoğlu hakkındaki “diploma” davası: 27 kişinin dosyası ayrılmış!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "yatay geçişlerinin usulsüz olduğu" gerekçesiyle diplomaları iptal edilen 28 kişi hakkında yürütülen…

10 Temmuz 2025 14:17
Reklam