Türkiye’ye AKP döneminin “hediye”lerinden biri olan, Nusr-et zincirinin sahibi Nusret Gökçe iktidarın yayın organı Sabah‘a konuştu.
Gazetenin ünlülerle yaptığı röportajlarıyla bilinen muhabiri Tuba Kalçık’a konuşan Nusret Gökçe, “Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken “Dört tane ülkede restoranım ve kalacak yerim var. Vakalar çıkmaya başladığı dönemde ben ülkeme geldim. Süreci burada geçirmek istedim. Türkiye sağlık sistemi açısından dünyaya örnek oldu.” dedi. Gökçe, “Eskiden parası olan tedavi için yurt dışına giderdi, şimdi ise yurt dışından insanlar ülkemize gelecek. Bizim ülkemizdeki rahatlık özgürlük dünyanın hiçbir ülkesinde yok.” ifadelerini kullandı.
Sabah muhabirinin Nusr-et restoranları için “Restoran zincirleriyle mutfağımızın tanıtımına da büyük katkı sundunuz…” demesi üzerine de “Fransa’nın, İtalya’nın nasıl büyük markaları varsa, ben de ülkemi temsil açısından öyleyim.” iddiasında bulunan Nusret Gökçe, “Turistler İstanbul’a gelince havalimanından direkt restoranlarımıza geliyor. Sanki Nusret dünyanın sekizinci harikasıymış gibi daha otele gitmeden restoranlarıma geliyor. Ben de yabancı misafirler ağırlıyorum. Onlar da İstanbul’a gelince hayran kalıyorlar. Şimdi İstanbul Havalimanımız var. İlk dakikadan hayranlıkları orada başlıyor. İstanbul Havalimanı’mızla da gurur duyuyorum. Çok seyahat eden biriyim. Dünyanın birçok yerindeki havalimanı biliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde İstanbul Havalimanı kadar güzel ve geniş bir havalimanı yok. Yollarımızla, köprülerimizle ülkemizin ne kadar güçlü olduğunu turistler de görüyorlar.” diye konuştu.
Bu haber en son değiştirildi 1 Haziran 2020 14:00 14:00
20. yüzyılda insanlık reel sosyalizm deneyimi ile çağ atlarken, kapitalist emperyalist sistem ise bir tehlike…
Seçim süreçlerine dair iktidar tarafından öngörülen „tehditler“ nedeniyle Anayasa’nın değiştirilmesi gibi „önlemler“ alındığı dönemler oldu.
25 Kasım’da tanklar bir kez daha sokaklara çıktı. Meclis, devlet kurumları, Genelkurmay Başkanlığı ve Papadopoulos’un…
Faşist iktidarın dış politikası kendi ifadeleriyle “yeni ve dinamik”tir. Roma İmparatorluğu’nu referans olarak almakta ve…
1953 yılında Madrid Paktları olarak anılan anlaşmalar ile faşist Franco’ya ekonomik ve askeri yardımlar sağlandığı,…
Komünist Enternasyonal'in de belirttiği gibi, Nazi rejimi tekelci sermayenin en gerici ve en şovenist unsurlarını…