Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, “Cumhuriyet niteliğini ve niceliğini kaybetmiştir. Acı bir tespit. Ama bunu herhangi bir politikacı gibi söylemiyorum. 70 yıl siyaset yapmış bir şahit gibi söylüyorum. Ben şahidim. Tek parti dönemlerinde, askeri idarelerde bile Türkiye bu duruma düşmemişti. Bir ümidimiz, imkânımız vardı. Onlar şimdi yok” dedi.
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, muhalif.com.tr’den Leyla Tavşanoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Cndoruk’un konuşmasındaki satır başlıkları:
“Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu bir halk hareketinin sonucudur. TBMM’nin kuruluşundan önce Türkiye’nin çeşitli yerlerinde otuz kongre var. Tam bir halk hareketi derken o kongreleri işaret ediyorum. O kongrelere eşraf, hocalar, askerler, esnaf, yani halk katılıyor”
“Böyle bir devlet değişime uğratılmaya çalışılıyor. Şimdi gördüğüm bir şey varsa parlamento bu rejimle hesaplaşıyor. Parlamento kendi kurduğu müesseselerin taklitleriyle karşı karşıya. Gazetelerde ‘Kabine toplantısı var’ diye haberler çıkıyor. Anayasa’nın hangi maddesinde kabine var? Kabine dediğiniz ne? Bakanlar Kurulu. O zaman hani Başbakan? Bu Anayasa’da olmayan bir kurulu Cumhurbaşkanı topluyor, konuşuyorlar. Herhalde bir kahve içiyorlar, biraz da bisküvi yiyorlar. Başka ne yapacaklar? ‘Karar verdik’ diyor. Karar veremez.”
“Kabine dediğimiz bir bakanlar kuruluysa onu TBMM kuracak, izin verecek, meşruiyet kazandıracak, günü geldiği zaman değiştirecek, düşürecek. Türkiye’de ne düşürülen hükümetler var, tek parti döneminde dahi. Size açıkça söylüyorum. Kabine tabiri bir blöftür; hukuksal yapı değildir. Sentetiktir. Bir özenti, bir ihtiyaç ortaya koyuyor. Şimdi parlamento devleti hesap soruyor. Diyor ki ‘Sen benim karar organlarımdan en önemlisini kapattın. Bak bana muhtaç oldun. Şimdi sentetik, çakma olanı kullanıyorsun.’ Hani kadınlar çakma çanta kullanıyor ya.. Bu da tamamen çakma bir hükümet. Böyle bir hükümet modeli yok.”
“Cumhurbaşkanı’nın tek başına karar aldığı bir sistem. Tek başına aldığı kararlarla görevlendirdiği insanlar var. Göreceksiniz, yakında kabineyi değiştirecek. Mesela Maliye Bakanı’nı değiştirebilir. Kehanet değil. Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle değiştiriverir. Böyle bir hükümet sistemi olabilir mi?”
“Başka bir şey söyleyeyim. Eskiden parti meclis grup toplantıları çok önemliydi ve örtülü yapılırdı. Şimdi grup toplantılarını görüyorum, hengâme. Bağıranlar, çağıranlar. Meyve, sebze getiren bile var. Bir saz heyeti eksik. Parti başkanı geliyor, bir konuşma yapıyor; karşı tarafa veriyor, veriştiriyor. Sonra toplantıyı idare eden, toplantı bitmiştir, diyor. Nerede müzakere?”
“Türkiye Cumhuriyeti başkalaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ni önemli ölçüde zarara uğrattılar. Şu son yirmi sene bir kuşak demektir. 21. Yüzyılın 20 yılını artık değerlendirebiliriz. Olgular, sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu bir hengamedir. Türkiye Cumhuriyeti bugün boşluğa düşmüştür. Cumhuriyet yozlaşmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye uydurma bir sistem söylüyorlar. Öyle bir sistem yok. Siyaset bilime dayanır. Yani Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi. Siyaset Bilimi içinde bugün bizim başkanlık sistemi sadece Habeşistan’da (Etiyopya) var. Bu, keyfi, bir kişinin otoritesine bağlı, meşruiyeti sadece Cumhurbaşkanı’na ait bir sistem.”
“Meclis Başkanlığım sırasında çok itibar ettiğim hükümet sıraları vardı. Hükümet temsilcileri, bakanlar, bürokratlar gelir, milletvekillerine çok yardımcı olurlardı. Şimdi o sırayı kaldırdılar. Ben oraya bilardo masası koyacaklar sandım. Boş duruyor orası. Bakanlar balkona çıktılar. Balkonda kordiplomatiğin yanında oturuyorlar.”
“Tek parti dönemlerinde, askeri idarelerde bile Türkiye bu duruma düşmemişti. Bir ümidimiz, imkânımız vardı. Onlar şimdi yok.”
“(Erdoğan için) Ne yaptığı belli değil ama rejim değişikliği için yeni Anayasa yapmaya çalışıyor. Demek ki o da bu yanlış, parlamenter sistemi ortadan kaldıran rejimin değişmesini istiyor, Öbür partiler koro halinde parlamenter rejime dönülmesini istiyor.”
“Bu rejim, benim tabirimle, hastadır. Ne yapacağız? Ağlayacak mıyız? Hayır. Sizlerin Muhalif’ in sayesinde uğraşacağız, didineceğiz, fikirlerimizi söyleyeceğiz. Parlamento egemenliğine dayalı Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden ayağa kaldıracağız.”
Bu haber en son değiştirildi 27 Kasım 2021 18:03 18:03
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…