Hafıza-i Beşer | 28 Ekim 1962: Küba füze krizi sona erdi

Emperyalist ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında izlediği SSCB ve müttefiklerini saf dışı bırakma politikasının bir ayağı olan Küba’daki devrimcileri iktidardan düşürme çabası sonucunda ortaya çıkan füze krizi, yeni bir dünya savaşına davetiye çıkardı.

1959’da gerici Batista iktidarını deviren Fidel Castro önderliğindeki devrimci Küba halkı. ABD’ye komşu olmaları sebebiyle her fırsatta gerici saldırıya uğramaktaydı. ABD’nin kendisine sınır komşusu sayılacak bir ülkede sosyalist iktidarın kurulması kabul edilemez bir durumdu. Bundan dolayı ABD her fırsatta Küba devrimi boğmak için adımlar atmış fakat başarılı olamamıştı.

Kübalı devrimcilerin Sovyetler ile kuruduğu iyi ilişkiler ve SSCB’nin Küba devrimin verdiği destek iki devlet arasında yakınlaşma sağladı. Sovyetlerin, devrimi ABD’ye karşı savunmak amacıyla Küba’ya füze yollaması ABD ve SSCB arasında iplerin gerilmesine neden oldu. Özellikle Küba’yı örnek alabilecek Latin Amerika ülkelerinin varlığı ABD’nin emperyalist politikalarına sekte vurulması demekti. Bundan dolayı ABD yerleştirilen füzelerin derhal sökülmesini talep etti.

ABD’nin bu talebine karşı Sovyetler, Türkiye’de bulunan, varlığından Türkiye Cumhuriyeti yetkilerinin dahi haberi olmadığı Jüpiter Füzelerini sökmesini talep etti. Demokrat Parti döneminde imzalanan ikili anlaşmalar çerçevesinde yerleştirilen füzelerin amacı ancak yıllar sonra kamuoyuyla paylaşıldı. Bunun ortaya çıkmasıyla iki ülke arasında kriz büyüdü ve sosyalist blok ile kapitalist\emperyalist blok arasında bir dünya savaşına doğru ilerledi.

Sovyetlerin, Türkiye’ye karşı toprak bütünlüğüne saygı duyacağını açıklaması ve ABD halkının başkan Kenndy’e yerleştirilen füzeler ve Küba’ya karşı uygulanan ambargo nedeniyle tepki göstermesi krizin diyalog ile çözülmesinin önünü açtı. Sonuç olarak 28 Ekim’de karşılıklı açıklamalarla ve ABD’nin Küba ablukasını kaldırması ile füze krizi sona erdi.