Reklam
Kategoriler: Kadın

İKD Danışma Kurulu üyesi Tülin Tankut: Sömürü, baskı ve ayrımcılığın her türü ortadan kalkmadan şiddet sonlanmaz

Reklam

Yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir dizi değerli isimden aldığımız kadın mücadelesinin dününe ve bugününe dair görüşleri yayınlamaya devam ediyoruz.

Röportajlar serisinde Akademisyen, Yazar Doç. Dr. Sibel Özbudun’un, İlerici Kadınlar Derneği (İKD) GYK Üyesi Semiha Özalp Günal’ın, tarihsel İKD üyesi Gülden Bilgili ve Tarihsel İKD üyesi, İKD Danışma Kurulu üyesi, Yazar Emel Akal’ın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajlarını okurlarımızla paylaşmıştık.

İKD Danışma Kurulu üyesi Tülin Tankut’un sorularımıza yanıtları ise şöyle

Kadın mücadelesinin kadın cinayetleri ve şiddet çerçevesine sıkıştırılması hakkında ne düşünüyorsunuz? , kadın
mücadelesinin nasıl bir ekseni olmalı?

Araştırmalara göre kadınlar en çok baba, ağabey, sevgili , eş, oğul gibi yakını olan erkeklerden şiddet görüyor. Şiddet bitmez ama karşısında hukuku bulunca geriler. Suç gerçekleşmeden önce önleyici tedbirler alınmalıdır. Kadın örgütleri yıllardır kadın haklarının korunması mücadelesini veriyorlar. Eğitim hakkı, boşanma, velayet, nafaka gibi kazanılmış haklara sahip çıkmaya çalıştılar. Ancak bugün gelinen nokta vahimdir: Gündemde artık kadın yaşamını koruma, “cinskırım”a karşı koyma mücadelesi de yer alıyor.

Siyaset dünyası, kadınların ezilen cins olarak sorunlarıyla ilgilenmeye gerek görmüyor. Kadına, kendi siyasetinde oynayacağı rol açısından bakıyor. Örneğin siyasal iktidar, nüfus artışı hızının düşmesinden telaşlanarak “üç çocuk”
talebindeki ısrarını sürdürüyor. Kadınlardan beklentisi eğitim ve istihdam konusundaki müdahaleci politikalarından da belli olmuyor mu?

Pandeminin olumsuz etkilerini de sayarsak, kadın örgütleri başta olmak üzere muhalif kesimlerde var olan kısıtlı hareket serbestisi de kalmayacak bu gidişle. Sömürü, baskı ve ayrımcılığın her türü ortadan kalkmadan şiddet sonlanmaz. Yurttaş ve insan haklarına dayanan politikalar, kapitalist sistem içinde sürdürüldüğünden kadına yönelik şiddetin önlenmesine yetmediği gibi, sistemin yeniden üretilmesine yarıyor.

8 Mart vesilesiyle bir mesajınız var mı?

Bu mücadele elbette durmayacaktır. Ancak geçmiş deneyimlerden ders çıkartılmasının zamanı geldi de geçiyor. Benim kuşağım, bütün toplumsal eşitsizliklere karşı olan bir ortamda yetişti. İşçi, emekçi sınıflar, ittifakta
oldukları ezilen kesimlerle birlikte güçlüydü.(Kadın hareketleri, sendika, meslek odaları, üniversite v.b.) Sürdürülebilir bir toplumsal değişim oluşturabilmek içinse muhalifler arası dayanışma bağlarını güçlendirmek lazım.

Bu haber en son değiştirildi 6 Mart 2021 14:29 14:29

Reklam

Önceki Haberler

AYBÜ öğrencileri şenliğini aldı

Şenliğin iptal edilmek istenmesine karşı AYBÜ öğrencileri, topladıkları imzalarla rektörlük önünde eylem yapacaklardı. Eylem saatinden…

7 Mayıs 2024 21:58

Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianame kabul edildi

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianame Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

7 Mayıs 2024 21:07

Kayseri’de kadın cinayeti: Babası tarafından katledildi!

Kayseri'de 4 gün önce babasının bıçakla yaraladığı genç kadın hastanede yaşamını yitirdi.

7 Mayıs 2024 20:55

Hazine borçlanmaya kaldığı yerden devam ediyor

Hazine, 2 ihalede yaklaşık 55 milyar lira borçlanmaya gitti.

7 Mayıs 2024 17:24

Arap Birliği: İsrail saldırıları son derece tehlikeli bölgesel sonuçlar doğurdu

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, BAE'de düzenlenen AIM Yatırım Zirvesi 2024'ün 13. oturumundan…

7 Mayıs 2024 15:01

İstanbul Tabip Odası’ndan Bakan Koca’ya çağrı: Sağlıkta şiddet vakaları artabilir

İstanbul Tabip Odası'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 10 dakika içinde 3-4 hastaya randevu verildiğini…

7 Mayıs 2024 14:57
Reklam