AKP iktidarında Türkiye dinsel referanslarla ve dinselleşmenin tahakkümü altında yönetilirken anayasada yer alan laiklik ilkesi kağıt üzerinde kalmaya devam ediyor. Her yere üniversite açma projesi ve üniversitelerin medreseleşmesi süreciyle yüksek öğretim nitelikleşirken her geçen gün daha vahim uygulamalar gün yüzüne çıkıyor. Dokuz Eylül Üniversite’sinde, imam Ahmet Yüksel’in maaş mutemedi (devlet dairelerinde ve kimi işyerlerinde para götürüp getiren, kimi para işlerine bakan kişi) olarak görev yaptığı ortaya çıktı.
Birgün gazetesinden Berkay Sağol’un haberine göree, AKP’de 14 yıl genel başkan yardımcılığı yapan Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın 2018 yılından beri yönettiği Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) yeni bir skandal ortaya çıktı. Ülke genelinde birçok hastanede “hasta ve hasta yakınları ile hastane personeline belirli aralıklarla motivasyon sağlamak” ve dini konularda danışmanlık hizmeti sunmak amacıyla hastanelere imam atanırken, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde unvanı imam olan Ahmet Yüksel’in maaş mutemedi (devlet dairelerinde ve kimi işyerlerinde para götürüp getiren, kimi para işlerine bakan kişi) olarak görev yaptığı ortaya çıktı.
SENDİKA KESİNTİSİ LİSTESİNDE ORTAYA ÇIKTI
Sendika aidatı kesinti listesinde, maaş mutemedi olarak adı yazan Ahmet Yüksel’in yanı sıra listede Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başmüdürü Yunus Emre Dinçaslan ve Hastane Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü’nün onayı bulunuyor.
AKP'li vekil Ayhan Gider’in Çanakkale Boğazı’nı gören villasının kaçak olduğu ortaya çıktı. Gider yaptığı açıklamada,…
Yarın gerçekleşecek olan seçim sonuçlarının değerlendirileceği AKP MYK'de, bazı isimlerin görevden alınacağı iddia edildi. Kulislere…
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasa ile ilgili paylaşım yaptı. Van'daki irade gaspıyla ilgili paylaştığı…
MEB, tartışmalı içeriği itibarıyla kamuoyunda tepki çeken müfredat değişikliği için 'Karşı kampanya' başlattı. İl ve…
İzmir Tabip Odası, iki gün süren olağan genel kurun ardından yeni yönetimini belirledi. Tabip Odası…
Biri büyük kalabalıklardan korkuyor; diğeri soldan, sosyalist düşünceden, emekçilerin eşitlik mücadelesinden, kendisinin de eleştirilmesinden korkuyor.…