BirGün’ün haberine göre Sakarya’nın Hendek ilçesinde faaliyet gösteren Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de meydana gelen patlamada 7 kişinin ölmesi ve 127 kişinin yaralanması üzerine açılan davanın 4’üncü duruşması dün görüldü. 2’si tutuklu 7 sanıklı davada tanıkların ifadesi alınırken tutuklu patron Yaşar Coşkun’un tanığı Remzi Yılmaz “Denetimlerden 3-4 gün önce haberimiz oluyordu” diye konuştu.
Adalet aranan bir şey olmamalı
Hendek faciası davasının 4’üncü duruşması dün Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava önce aileler mahkeme önünde yaptıkları basın açıklamasında adalet talep etti. Patlamada abisi Halis Yılmaz’ı kaybeden Merve Nur Yılmaz “İçimizdeki çaresizliği, acıyı ne kadar anlatsam anlayamazsınız. Bundan bir yıl önce biz de Çorlu’yu, Soma’yı anlayamazdık. Maalesef artık anlıyoruz. İnşallah siz de bizler gibi anlamak zorunda kalmazsınız” dedi.
Karardan sanıklar değil biz korkuyoruz
Yaşadıkları acının tarif edilemeyeceğini aktaran Yılmaz: “Ama size öfkemden bahsedebilirim. Öfkemin asıl sebebi, şu içeride çıkacak karardan, içerideki sanıklardan ziyade bizlerin daha çok korkuyor olmasına öfkeliyim. Defalarca kez yaşanmış olaylara rağmen hiçbir önlem almayarak bu olaylara zemin hazırlanmasına öfkeliyim. İçerideki sanıkların bu olaydan hiçbir vicdan azabı çekmeyerek verdikleri ifadelere öfkeliyim. Ne kadar ne söylesek de az. Ben artık adaleti aramak istemiyorum. Çünkü adalet aranması gereken bir şey olmamalı. Adalet yerini bulsun istiyorum” diye konuştu.
Yanmaz diye verilen ekipman yandı
Açıklamanın ardından başlayan duruşmada önceki duruşmada ifade veremeyen müştekilerin ve tanıkların ifadeleri alındı. Müşteki Oktay Tarım “Ben 3 senedir fitil bölümünde çalışıyordum. Yanmaz kıyafet veriyorlar ama verdikleri de yanıyor, bez parçasından oluşuyor. Tüm sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” diye konuştu.
Sanık Yaşar Coşkun tanığı Özdemir OSGB şirketinin sahibi Remzi Özdemir “Bazen sıkıntılar oluyordu tabi. Örneğin patlama anında kullanılması gereken havuz temizlenmiyordu” dedi.
Coşkun’un diğer tanığı fabrikanın sarma bölümünde çalışan Remzi Yılmaz da avukat sorusu üzerine “Denetimlerden 3-4 gün öncesinde haberdar oluyorduk” ifadelerini kullandı.
Tanık İsmail Sevinç ise patlamadan önce ürünlerin ısındığını bildiğini aktardı. Sevinç: “Ben patlamanın depo bölümünde gerçekleştiğini düşünüyorum. Ben oraya çok yakındım patlama anında ve malların ısındığını biliyordum” dedi.
İddianamede tarif edilen şey olası kast
İşçi avukatlarından Gülşen Uzuner “Burada sürekli söylüyoruz. Müştekilere ve tanıklara baskı kuruluyor. İddianamede aslında buz gibi olası kast tarif edilmiş ancak nitelendirme bilinçli taksir üzerinden yapılmış. Suçun vasfının olası kast olduğunu kabul etmek gerekir. Bu hususun da tutukluluk hallerinin devamı açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Öte yandan önceki duruşmalarda sanıklar ile sanık avukatlarının patlamanın sabotaj nedeniyle kaynaklandığı iddia etmesi üzerine mahkeme heyeti, Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) yazı yazarak bilgi istedi. MİT tarafından mahkeme heyetine verilen cevapta, patlama ile ilgili kendilerine ulaşan herhangi bir sabotaj ihbarının olmadığı belirtildi.
2’si tutuklu 7 sanık hakkında, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan, 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istenen dava 25 Ekim tarihine ertelendi. Duruşma sonunda tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, bilirkişi raporunun beklemesine karar verildi.
Duruşma sonrası faciada kardeşi Sebahattin Tepeçınar’ı kaybeden Hatun Tepeçınar “Paralarına güveniyorlar. Ama bu parayla olmayacak. O zenginler o parası olanlar bu davayı kazanamayacak. Bu dava toprağa gömülen parça parça olan işçilerimizin davası. Sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…