Yeni Şafak'tan Gergerlioğlu yazısı: "Kamalist" ontolojisini akıldan çıkarmayın!
"Gergerlioğlu’na İslâmcı geçmişi üzerinden sahip çıkmaya çabalayan şaşkınlara tavsiyem Gergerlioğlu’nun Kamalist ontolojisini akıldan çıkarmamalarıdır."
AKP’li Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, “Türkiye’nin pusulası ne yanı gösterecek?” başlıklı yazısında, “1920’lerin sonunda Kamalistlere soracak olursanız başlıktaki sorunun cevabı “muasır medeniyetler seviyesi” olacaktır. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin boynunu “Batıya” çevirmesi bir tercihti ve bu tercih doğal olarak taraftarlarını, karşıtlarını, zalimlerini ve mazlumlarını oluşturdu.” ifadelerini kullandı.
2002’de AKP’nin iktidara gelişini devrim olarak niteleyen Kılıçarslan şu ifadeleri kaleme aldı:
“Yüzünü bütünüyle batıya yani muasır medeniyetler seviyesine dönen Adnan Menderes’i bile müesses nizam için büyük bir tehlike olarak belirleyen Kamalistler, Menderes’i ortadan kaldırarak “düzenin ihyası”nı sağlayabileceklerine dair ham bir hayal geliştirdiler ama süreç, o andan itibaren Kamalistlerin aleyhine işlemeye başladı ve en nihayet “2002 devrimi” diyebileceğimiz bir devrimle halk, yönetime el koydu.”
Gergerlioğlu hakkında da uyarılarda bulunan Kılıçarslan şöyle devam etti:
“Türkiye, 2002’deki halk devriminden bu yana aslında başlıktaki sorunun cevabını bulma üzerinden verilen kavganın ayyuka çıktığı bir dönemi yaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu soruya yanıt vermeye gönüllü olup olmaması meselesini bir kenara bırakarak söylemek gerekirse “Adnan Menderes’e yaptıklarını yapamamanın öfkesi ile titreme nöbetleri geçiren bir şizofreni koğuşu” ile “her seferinde soruya bir başka cevap verecekmiş gibi yapıp cevaplamayan iktidar” arasında oynanan pinponun tarafı ya da tarafsızıyız. Hepsi bu.
Peki bütün bunların Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ne alakası var? Şu alakası var: Gergerlioğlu, başlıktaki sorunun cevabını verme bakımından tedavi kabul etmez bir Kamalisttir epeydir. Barış, demokrasi vd. gibi gevelemelerini de, FETÖ ile iltisakını da, PKK’ya intisabını da tam buradan ve bu pencereden görmek gerekmektedir.
Gergerlioğlu’na İslâmcı geçmişi üzerinden sahip çıkmaya çabalayan şaşkınlara tavsiyem Gergerlioğlu’nun Kamalist ontolojisini akıldan çıkarmamalarıdır. Burada elbette Gergerlioğlu’nun bizatihi kendisini kastetmediğim açıktır. Bir “tipoloji örneği”dir Gergerlioğlu. Hatta “tam bir tipoloji örneği.””