Restorasyon sırasında içindeki eserler kaybolan tarihi bina hakkında soruşturma tamamlandı
Restore edilen Karşıyaka Öğretmenler Lokali’nde kaybolan kristal aynalar ve Atatürk tablolarıyla ilgili soruşturma tamamlandı.
Karşıyaka Öğretmenler Lokali’ndeki restorasyonda kaybolan kristal aynalar, Kurtuluş Savaşı dönemine ait orijinal fotoğraflar ve Atatürk tabloları ile ilgili soruşturma tamamlandı. Kristal aynaların kırıldığı, Atatürk tablolarının ise nerede olduğunun bilinmediği kaydedildi. Ressam Ayla Erdur, “Tarihe yapılan saygısızlığın ve hırsızlığın üzerini örten bu rapor bir skandaldır. Tarihi değerlerimiz kimlerin eline kaldı” diyerek tepki gösterdi.
AÇILIŞI BİNALİ YILDIRIM YAPMIŞTI
İzmir’de 1892 yılında yapılan, 1900’lü yıllarda Levanten lokantası olarak kullanılan daha sonra Halkevi binası, Türk Kültür Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Sanat Merkezi ve son yıllarda ise Karşıyaka Öğretmenler Lokali olarak hizmet vererek birçok tarihi ana tanıklık eden bina, tarihe geçecek bir skandala sahne oldu. 2019 yılında yapılan restorasyonun ardından açılışını AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın yaptığı Karşıyaka Öğretmenler Lokali’nde tarihi ve sanatsal eserler kayboldu. Dört adet kristal ayna, Kurtuluş Savaşı döneminde çekilmiş 11 orijinal fotoğraf ve ressam Ayla Erdur tarafından çizilen iki adet Atatürk tablosu restorasyon sonrası kayıplara karıştı. Erdur’un aylarca süren ısrarları sonrası İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü kayıp eserlerle ilgili müfettiş incelemesini tamamladı.
KRİSTAL AYNALAR SÖKÜLÜRKEN KIRILMIŞ
Cumhuriyet’ten Muhammed Özmen’in haberine göre hazırlanan raporda ‘aynaların söküldüğü sırada kırıldığı, kaybolan 2 Atatürk tablosunun nerede olduğunun tespit edilemediği, eserlerin demirbaş kayıtları olmadığı için herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı’ ifade edildi. Raporda, Milli Mücadele döneminde çekilen 11 orijinal fotoğrafa ilişkin bir bilgi yer almadı.
‘TARİHE SAYGISIZLIK’
Rapora tepki gösteren Erdur, “Tarihe yapılan saygısızlığın ve hırsızlığın üzerini örten bu rapor bir skandaldır. 1930’lardan kalan, kapılardan büyük devasa kristal aynaların dördünün birden kırıldığına inanmamızı bekliyorlar. Kırılması mümkün değil. Raporda eserlerin demirbaş listesinde kayıtlı olmadığı söyleniyor ancak ben yıllarca emek verdiğim binada o eserlerin kayıtlı olduğunu çok iyi biliyorum. Eserler birilerinin evine, yalısına, köşküne mi taşındı bilemiyorum ancak birileri bu eserleri aldı ve bir şekilde hiç ettiler.” dedi. Erdur, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde büyük balo ve etkinliklere sahne olan, Atatürk’ü defalarca ağırlayan tarihi binadaki eserlerin kaybolmasını ‘tarihe saygısızlık’ olarak değerlendirerek, “Aylardır süren çabama, ‘bir bardak su için’ der gibi, alay eder gibi bir yanıt verildi. Sıradan bir ayna kırılmış gibi, sıradan fotoğraflar ve tablolar kaybolmuş gibi davranıyorlar. Bu olayın aydınlatılmasını istemeyenler olduğunu düşünüyorum. Tarihi değerlerimiz kimlerin eline kaldı, hırsızların eline mi kaldık? Ne şekilde yok ettiler, sattılar mı çaldılar mı bunun ortaya çıkmasını istiyorum.” ifadesini kullandı.
