Adli mahkumlar gardiyanları etkisiz hale getirip siyasi mahkumlara saldırmış

Elazığ 1 no'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde adli suçluların siyasi suçlulara saldırdığı olayın ayrıntıları ortaya çıktı.

Adli mahkumlar gardiyanları etkisiz hale getirip siyasi mahkumlara saldırmış

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, 8 Ağustos’ta Elazığ 1 no’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Gültekin Alan’ın önce gardiyanları etkisiz hale getirdiğini, sonra diğer koğuşların kapılarını açıp, dışarı çıkardığı iki arkadaşıyla mahkumlara saldırdığını yazdı.

Olayın ardından 2 müdür yardımcısı ve 4 gardiyan açığa alınmış, tutuklu aileleri yakınlarının can güvenliğinden endişe duyduklarını dile getirmişti.

Saymaz’ın yazdığına göre, Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken’i öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum Gültekin Alan, saldırıdan sonra gardiyanlara “Siz resmi devletsiniz biz derin devlet” diye bağırdı.

İsmail Saymaz’ın “Elazığ Cezaevi’nde kabus gecesi” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Cezaevi yönetiminin 8 Ağustos 2023 tarihli tutanağına göre, aynı gece şunlar yaşandı:

E-46 numaralı odada kalan ve Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken’i öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum Gültekin Alan, saat 02.18’de butona basarak, kalp rahatsızlığı olduğunu bildirdi.

Alan, hemen hastaneye götürüldü. Saat 02.58’de geri getirildi.

Tutanaktan:

‘Odasına alındığı esnada başının döndüğünü ve rahatsız olduğunu söyleyerek, kapının önüne koyduğu masaya yaslanıp daha önce hazırlamış olduğu ve gazetenin altına sakladığı kesici delici aleti alarak, memurlara saldırmıştır.’

İnfaz koruma memurları geri çekildi.

Alan, kapı kolunu alarak, yan odada kalan ve kesici aletle hazır bekleyen Fatih Oktay’ı dışarı çıkardı. Bu sırada infaz koruma memurları olaya müdahale için vardiya başmemuruna ve diğer bloklardaki görevlilere haber verip gelmelerini istedi. Onlar gelene kadar…

Alan ve Oktay, yan odada kalan, adli bir suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Fırat Karasakal’ın kapısını açtı.

Koridordaki dokuz odayı boşalttılar.

Sonra diğer koridora geçtiler.

E-16 no’lu odadaki TİKKO’cu Şafak Yılmaz’ı, E-17’deki PKK’lı Murat Özdemir’i kapı demirleriyle dövdüler. İki tutuklunun vücutlarına cisim soktular.

E-18’deki C.O., masayı kapının arkasına koyduğu için içeriye giremedi saldırganlar.
E-20’ye geçtiler. 15 Temmuz’a katıldığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan eski Üsteğmen Mennan Yeşilbaş’ı karnından ağır yaraladılar.

E-22’ye girdiler.
Bu odada, Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Kıdemli Çavuş Hasan Aksoy vardı. Aksoy’u 7-8 yerinden yaraladılar.

E-19, E-21 ve E-23’tekilere ‘Siz adli mahpussunuz, o yüzden size karışmıyoruz’ dediler.
Hatta E-23’teki mahkuma çay demletip içtiler. Yaralıları 30-45 dakika koğuşlarda tuttular.

İddiaya göre… Alan, ‘Biz PKK’lıları ve FETÖ’cüleri böyle yaparız’ dedi ve koridorda bekleyen infaz koruma memurlarına ‘Siz resmi devletsiniz, biz derin devletiz’ diye bağırdı.

Tatilde olan Savcı Taner Karacaoğlu, cezaevine gelip Alan’dan Aksoy’u bırakmasını istedi.
Alan, ‘Olmaz’ dedi.

Tutanaktan:

‘Olayı sonlandırmayacağını, herhangi bir talebinin olmadığını, şehit Ömer Halisdemir’in intikamını aldığını beyan etmiştir. Kendisinin Yeni Osmanlı Harekatının Akıncılar Kolu olduğunu söylemiştir. Savcı eylemin yanlış olduğunu, hemen sonlandırması gerektiğini söylemesine rağmen ancak öğle yemeğinden sonra bitireceğini, kendisinin tabiri ile yukarıdan talimatın böyle olduğunu beyan etmiştir.’”