Görüş | Hamide Rencüs: Bu operasyon İsrail’in “yenilmezliği” imajını kırdı

Filistinli İslamcı örgütlerden Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği son yılların en büyük saldırısında en az 300 kişi hayatını kaybetti. İsrailli yetkililer 2000’e yakın kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail’in Gazze’ye yönelik misilleme saldırılarında da 300’den fazla kişi öldü. İsrail ordusu daha cevap veremediği Aksa Tufanı Operasyonu’nu gazeteci-yazar Hamide Rencüs’e sorduk.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın başlattığı “Aksa Tufanı”nın siyasi ve askeri altyapısını oluşturan sebepleri nasıl görüyorsunuz?

7 Ekim günü Filistin tarihinde bir ilk yaşandı. Gazze’deki silahlı gruplar, Aksa Tufanı ismiyle işgal altındaki ve yerleşimcilerin olduğu bölgelere bir gün içerisinde 5 bin roket atıldı. Gazze ablukası tamamen kırıldı, karadan ilerleme sağlandı ve yerleşimcilerin olduğu bazı bölgeleri ele geçirildi.

Gazze, Hamas yönetimde olan küçük bir bölge ama tamamına Hamas hakim değil ve bu operasyon da tek başına Hamas’ın operasyonu değil. Hamas’la birlikte Gazze’de bulunan 14 direniş örgütünün “Ortak Harekat Odası” kararıyla bu operasyon başlatıldı. Bu operasyonun alt yapısını oluşturan sebeplere gelince, şunu söyleyebiliriz; Mescid-i Aksa’ya yönelik fanatik Yahudilerin sistematik kışkırtıcılığı giderek artmıştı. En son, Mescid-i Aksa’nın Müslümanlara ait olmadığını söyleyerek polis eşliğinde orada Yahudilerin kutsal ilahilerini okudular. Bunu teşvik eden İsrail hükümeti ve aslında Mescid-i Aksa’yı tamamen bir Yahudi ibadethanesi yapmak için planlı girişim olduğu ileri sürüldü. Bu olay Perşembe günü oldu, Cuma günü Filistin’deki bütün direniş örgütleri bu nu reddettiklerini buranın Yahudileştirilmesine karşı direneceklerini ilan ettiler. Ama asıl neden, Bati Şeria’daki silahı yerleşimcilerin Filistinlilere dönük sistematik saldırılarını arttırmalarıdır. Silahlı ve maskeli olarak Filistinlilerin mekanlarına girme, camilerin taşlanması vb saldırılara karşı direnişin bir cevabı olacağı duyurulmuştu. FHKC’nin asıl öne çıkardığı sebep, fanatik yerleşimcilerin bu saldırılarıydı. 15 direniş örgütünün ortak kararıyla Aksa Tufanı başlatıldı.

İlk kez İsrail, direniş karşısın da bir yenilgiyi tattı ve kabul etti. Çünkü Gazze ablukası kırıldı, İsrail sınır kontrolünü tamamen kaybetti, sınırı aşan savaşçılar üç beldeyi ele geçirdi ve araların bir üst düzey komutanın da olduğu çok sayıda İsrail askeri rehin alındı. Aynı gün içinde İsrail ordusu ‘savaş durumu’ ilan etti. Netanyahu’nun da halka seslenişinde “bu bir operasyon değil, savaş. Savaştayız” sözlerini de eklemek gerekir.

Başlatılan bu operasyonun başarı şansını nasıl görüyorsunuz? Askeri ve politik sonucu sizce nasıl olacaktır?

Bu operasyonun nereye evrileceği konusunda mutlak bir şey söylemek mümkün değil. Filistin’i özgürleştirir mi? Elbette hayır, ama özgür Filistin için önemli bir adımdır. Demir Kubbenin aslında “delik kubbe” olduğunu gösterdi, istihbarat zafiyetini açığa çıkardı, MOSSAD’ı itibar kaybına uğrattı.. Kısacası İsrail’in “yenilmezliği” imajını kırdı. Elbette ki İsrail, hep yaptığı gibi Gazze’yi bombalayacak, bombalıyor da.. Kimi ülkeleri arkasına aldı, büyük bir cephe savaşı olabilir deniliyor. Ama buna ihtimal vermek demek, İran’a kadar uzanan bir devletler savaşına razı olmak demektir. Ancak bölgede ABD’nin azalan etkisi ve Çin’in artan rolü dikkate alınırsa, denklemin bir devletler savaşı üzerinden kurulamayacağını tahmin etmek lazım.

İlgili haberGörüş | Mustafa K. Erdemol: Bu karşıtlığın son halkası Hamas’tır ama öncüsü FKÖ’dür