İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil: Emekten, laiklikten, özgürlükten, bağımsızlıktan yanayız

"1 Mayıs, işçi sınıfının yeniden bu gücü hatırlaması, emekten yana, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, bağımsızlıktan yana gerçek bir kurtuluş mücadelesinin gerekliliğinin ortaya konması için önemli bir gündür. Yeni bir yüzyıl açılacaksa, yeni bir dönem tanımı yapılacaksa Emekçilerin Yüzyılı bunun en güzel tanımı olacak, işçi sınıfının ayağa kalktığı en görkemli dönem açılmış olacaktır."

İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil: Emekten, laiklikten, özgürlükten, bağımsızlıktan yanayız

Yaklaşan 1 Mayıs’a ilişkin İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil, Gazete Manifesto’ya açıklamalarda bulundu. Yenil, “1 Mayıs, işçi sınıfının yeniden bu gücü hatırlaması, emekten yana, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, bağımsızlıktan yana gerçek bir kurtuluş mücadelesinin gerekliliğinin ortaya konması için önemli bir gündür.” diyerek şunları söyledi

“Türkiye özgün bir süreçten geçiyor. 14 Mayıs’ta seçimler var. Düzen siyasetinin farklı aktörleri bu seçimlere Türkiye Yüzyılı, İkinci Yüzyıl tanımlamalarıyla yeni bir başlangıç atfı yapıyor. Bu seçimler hayat memat meselesi olarak sunuluyor. Bu seçimlerin çok önemli olduğu tartışmasız. Ancak bu seçimlerde birbirinin alternatifi gibi öne sürülen ittifakların gerçek bir taraflaşmanın ürünü olmadığı açıktır.

Düzen siyasetinin referansları bir bütün olarak AKP eliyle kurulan yeni rejimi zemin olarak kabul etmektedir. Sermayenin çıkarları, laikliğin tasfiyesi, emperyalizme bağımlılık, adamcılık (tek adamcılık ya da birden fazla aktörün parlatılması), kimlik siyaseti…

Bugün seçimlerde birbirine alternatif gibi öne çıkarılan, hadi seçiminizi yapın denerek önümüze sürülen düzen siyasetinin aktörleri aslında bu temel başlıklarda hem fikir. Bunun karşısında emekçilerin, işçi sınıfının örgütlü bir güç olarak yumruğunu masaya vurması bu tiyatroyu bozacak en önemli güçtür.

1 Mayıs, işçi sınıfının yeniden bu gücü hatırlaması, emekten yana, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, bağımsızlıktan yana gerçek bir kurtuluş mücadelesinin gerekliliğinin ortaya konması için önemli bir gündür. Yeni bir yüzyıl açılacaksa, yeni bir dönem tanımı yapılacaksa Emekçilerin Yüzyılı bunun en güzel tanımı olacak, işçi sınıfının ayağa kalktığı en görkemli dönem açılmış olacaktır.

Bakın seçimlere gidiyoruz, herkes bu seçimler çok önemli demekle yetiniyor. Siyaset emekçi sınıflardan, bu ülkenin gerçek sahiplerinden, milyonlardan uzak, farklı hesaplar üzerine kuruluyor. Oysa bugün milyonlarca emekçi sadece günlük temel ihtiyaçlarını karşılamak için günde on, on bir saat çalışmak zorunda. Bu da yetmiyor. Asgari ücretin 8 bin 500, yoksulluk sınırının 30 bin lirayı geçtiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Artık bir emekçi ailesinin geçinebilmesi için en az dört kişinin çalışması gerekiyor. Öte yandan rant ve yağma ekonomisi ile zenginleşen bir asalak sınıfı var. Gerçek taraflaşma budur. Bu ülkenin zenginlikleri, kaynakları bir avuç sermayedarın çıkarları için mi seferber edilecek, yoksa bu ülkenin gerçek sahipleri olan milyonlarca emekçinin insanca yaşayacağı bir refah toplumu için devletleştirilecek mi? 1 Mayıs’ta elbette ki ikinci seçeneğe evet diyenlerin sesi daha gür çıkmalıdır.

Bugün kadın emekçilerin sömürünün katmerlisini yaşadığı, emeğinin yok sayıldığı, asgari ücretin dahi altında ücretlere mahkûm edildiği ve öldürüldüğü bir tablo ile karşı karşıyayız. Kadınlar öldürülürken, şiddete uğrarken dini referanslarla gerekçeler sunularak İstanbul Sözleşmesi rafa kaldırılıyor, 6284 tartışmaya açılıyor. Laiklik tasfiye edilirken kadınların üzerinde gerici bir tahakküm kuruluyor. Tarikatlar, Cemaatler iktidar ortağı haline gelmiş durumda. Diyanet yeni rejimin ideolojik işler bakanlığı misyonu ile hareket ediyor. Gerçek taraflaşma gerici politikaların kutsanması ile laiklik arasındadır. Memleketi enkaz altında bırakanlar on binlerce yurttaşımızın hayattan koparılmasına kader planı diyebilmektedir. 1 Mayıs’ta amasız fakatsız laikliğe sahip çıkan, kader planı safsatalarına hayır diyen kadınların, emekçilerin, gençlerin sesi daha gür çıkmalıdır.

Biz İlerici Kadınlar Derneği (İKD) olarak bir tarafız diyoruz. Emekten, laiklikten, özgürlükten, bağımsızlıktan yanayız. Eşitlikçi bir düzen, insanca bir yaşam istiyoruz. Bunun için sosyalist bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz. Bu vesile ile emek diyen, eşitlik, özgürlük, laiklik, bağımsızlık diyen bütün kadınları 1 Mayıs’ta İKD saflarına, örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”