Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Laik eğitimden kopuşun bedeli

Reklam

TEDMEM tarafından hazırlanan “Bir Bakışta Eğitim 2023” başlıklı raporda eğitim sistemimizin bugününe ilişkin çok çarpıcı veriler var. İmam hatip ortaokullarını açmak için değiştirilen kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitimin yerini alan kademeli 4+4+4  uygulamasının ortaöğretimde okullaşma oranını olumsuz yönde etkilediği apaçık görülüyor. Örneğin OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) ülkeleri arasında ortaöğretim mezunu olmayan yetişkinlerin oranı %19,8 iken Türkiye’de bu oran %53,3’e ulaşıyor[1]. Yani ülkemizde 25-64 yaş aralığındaki her iki yetişkinden biri ortaöğretim mezunu bile değil. Sözüm ona zorunlu denen 12 yıllık kademeli eğitim sisteminin ne denli sulandırıldığı buradan anlaşılıyor.

Raporda özellikle ortaöğretim mezunu genç kadın oranındaki düşüş dikkat çekiyor. 2015 yılında %52,1 olan bu oran, 2022 yılında %33,7’ye gerilemiş. Öyle anlaşılıyor ki başta UNICEF olmak üzere anlı şanlı sivil toplum kuruluşları (STK) tüm çabalarına karşın kızların okullaşma oranındaki düşüşü önleyememiş. Neoliberal dönemde yıldızlaştırılan STK’ların sonuçta sermaye sınıfının ve onun siyasi ortaklarının çıkarları için payanda işlevi gördüğü artık netleşti. Dolayısıyla devleti yönetenlerin niyeti ve  iradesi olmadan salt sivil toplumun merhametiyle toplumsal sorunların çözüme kavuşması olası değil.

Türkiye’de ortaöğretim mezunu olmayan genç kadın oranının yedi yılda hızla yükselmesi, laik düzenin yozlaştırıldığını gösteren en önemli kanıtlardan biridir. Topluma dayatılan dinci siyaset anlayışı, genç kadınları okuldan ve çalışma yaşamından uzak tutmayı hedefliyor. Günümüz koşullarında eğitimsiz kadının sigortalı ve düzenli bir iş bulup toplumsal yaşama katılması neredeyse olanaksız. Yani eve kapatılan kadın çaresizce erkeğin egemenliği altına giriyor.

Eğitim yok, iş yok ama ibadet var

Son dönemde sıkça tartışılan ÇEDES projesi laik eğitime vurulan çok büyük bir darbe. Değerler eğitimi adı altında yürütülen proje için din görevlisi istihdam etmek, adeta camiyi okula taşımak gibi bir şey. Anlatımı güçlendirmek için yaptığım bu benzetme, bir kaç gün önce Yurtsever’de okuduğum skandal bir olayın haberiyle örtüştü. Habere göre müftülükten onay alan lise müdürü, okulda cemaatle birlikte Cuma namazı kılınması talimatı vermiş![2]

Öğrencinin ibadethane ihtiyacını karşılamak için okullara mescit açılmasıyla başlayan süreç, okula cami cemaatinin taşınmasına vardı. Otoyolda taşıtların arasında namaz kılan İslamcı fanatiklere özgü ruh halinin okul müdürlerine kadar yansıması yürekler acısı. Örneğin 18-24 yaş arası gençlerin % 67,1’inin herhangi bir eğitim kurumunda olmaması bu anlayıştaki lise müdürlerinin umurunda bile değil. Hatta aynı yaş aralığındaki her üç gençten birinin ne eğitimde, ne de istihdamda olması kendilerini hiç ilgilendirmiyor. OECD ortalamasına göre bu durumda olan aynı yaş grubundaki erkeklerin oranı  %14 iken kadınların oranı %15,5. Türkiye’de ise ne eğitimde ne istihdamda olan erkeklerin oranı % 22,7 iken kadınların oranı  % 44,9 olarak ölçülmüş [3].

Tek tipleştirilmek istenen gençlik

Böylesi ağır bir tablonun yaşanmasından sorumlu olan iktidar, sokağa terk ettiği milyonlarca genci yok sayıyor. Okul öğrencilerini de neredeyse cami cemaati yerine koyup ibadete davet ediyor. Laiklik karşıtı propagandanın merkeziymiş gibi davranan Diyanet, 2024 yılı için %151’lik bütçe artışıyla iktidar tarafından ödüllendiriliyor [4].

Diyanet’in yeni yıla ait bütçeyi de bilimsel, demokratik ve laik eğitime köstek olmak için kullanacağını şimdiden  öngörebiliriz. Özellikle eğitim kurumlarında öğrenciler arasında dinci siyaseti örgütlemeye çalışmak büyük risk taşıyor. Dolayısıyla ilericilerin bu zor koşullarda yürüttüğü laiklik mücadelesi bilimsel, nitelikli ve parasız eğitim hakkını savunmayı da kapsamak zorunda. Öğrencilere inanç kisvesi altında yapılacak partizanca dayatmalar ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı bir okul ortamının oluşmasıyla sonuçlanabilir. Anayasa, her yurttaşın, inancına ya da düşüncesine bakılmaksızın eşit ve adil biçimde eğitim hakkından yararlanmasını güvence altına alıyor. Yani toplumsal yaşamın çoğulcu karakterini gözetip koruyor. Buna karşılık iktidar, kendine biat edecek tek tipleşmiş bir gençlik yaratma hayalinin peşinden koşuyor.

[1] https://tedmem.org/storage/writes/November2023/kCGG0xg8T0MwPf7kdfbK.pdf

[2] https://yurtsever.org.tr/2023/okulu-camiye-cevirdiler-cemaatle-cuma-namazi-kilinacak-talimati-520500/

[3] https://tedmem.org/storage/writes/November2023/kCGG0xg8T0MwPf7kdfbK.pdf

[4] https://artigercek.com/guncel/diyanetin-2024-butcesinde-yuzde-151lik-artis-269379h

Bu haber en son değiştirildi 4 Aralık 2023 11:52 11:52

Reklam

Önceki Haberler

Sermayeden asgari ücret açıklaması: Memnun edecek bir karar çıkacaktır

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ikinci kez toplandığı gün, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, asgari ücrette “gerçekler…

18 Aralık 2025 17:06

İstanbul Boğazı’ndaki yalıda uyuşturucu partileri iddiası

İstanbul Boğazı’nda bir yalıda düzenlenen uyuşturucu teminli davetlere dair yeni iddialar ortaya çıktı. 12 kişi…

18 Aralık 2025 17:00

Dilovası’ndaki faciada, patron sigortasız işçileri fabrikadan uzaklaştırmış

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği kozmetik fabrikası yangınına ilişkin iddianamede, maliye denetimleri sırasında…

18 Aralık 2025 16:50

Mahkeme Zehra Kınık’ın cezasını bir kez daha düşürüldü

Bir gencin ölümüne ve iki kişinin yaralanmasına neden olduğu için yeniden yargılanan eski Kızılay Başkanı…

18 Aralık 2025 16:46

AB dondurulmuş Rus varlıklarıyla Ukrayna’ya mali desteği oyluyor

AB liderleri, dondurulmuş Rusya varlıklarıyla Ukrayna'ya mali desteği tartışıyor. Liderlerin, nitelikli oy çokluğuyla Rusya'nın dondurulmuş…

18 Aralık 2025 16:40

RTÜK’ten Jasmine dizisi hakkında karar

RTÜK Üst Kurulu, Jasmine dizisi hakkında en üst sınırdan idari para cezası ve katalogdan çıkarma…

18 Aralık 2025 16:06
Reklam