"Kiev'deki Nazi rejimi, Donbass sakinlerini temsil etmiyor"

Lavrov, Ukrayna'daki Nazi rejiminin 2014'te Kiev'de gerçekleştirilen devlet darbesinin sonuçlarını reddeden bölgelerin sakinlerini temsil etmediğini vurguladı.

Rusya’nın dönem başkanlığında düzenlenen BM Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Kiev’deki Nazi rejiminin, Şubat 2014’teki kanlı darbenin sonuçlarını kabul etmeyi reddeden ve darbecilerin savaş açtığı topraklarda yaşayanları hiçbir şekilde temsil etmediği tarafsız bir gözlemci için aşikârdır. Tıpkı Berlin ve Paris’in Donbass’a özel statü vaat etmesi gibi, Avrupa Birliği’nin özerklik vaat ettiği Kosovalı Sırpların çıkarlarını temsil etmek için Priştine’nin hak iddiasında bulunamayacağı gibi” ifadelerini kullandı.

Ukrayna sorununun jeopolitik bağlamdan ayrı olarak ele alınamayacağının altını çizen Lavrov, “Bugün yüksek sesle dile getirilmese de, meselenin Ukrayna değil, uluslararası ilişkilerin denge ve çıkarlara dayalı istikrarlı bir konsensüs oluşturularak mı yoksa saldırgan ve patlayıcı hegemonyanın teşviki yoluyla mı inşa edileceği olduğu herkes için aşikar. Bu nedenle Ukrayna sorunu jeopolitik bağlamın dışında değerlendirilemez” dedi.

Dünyanın Soğuk Savaş döneminden daha tehlikeli bir noktaya geldiğini belirten Rusya Dışişleri Bakanı, durumun çok taraflılığa olan inancın yitirilmesiyle daha da kötüye gittiğini, Batı’nın finansal ve ekonomik saldırganlığının küreselleşmenin olumlu yanlarını ortadan kaldırdığını, ABD ve müttefiklerinin diplomasiye sırtını dönerek ilişkilerin muharebe sahasında açığa kavuşmasını talep ettiğini kaydetti.

Lavrov, bu bağlamda Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) askeri alandakiler de dahil ABD’nin hedeflerine ulaşması için kullanılan bir araca dönüştüğünü vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD ve müttefikleri, dünyadaki yeni kalkınma merkezlerini modern teknolojilere ve finansal hizmetlere erişimi kesmek, tedarik zincirlerinin dışına itmek, mülklere el koymak, rakiplerin kritik altyapılarını yok etmek de dahil gayri meşru tek taraflı önlemlerle kontrol altına almaya çalışıyor. Bunun sonucu olarak, küresel ticaret parçalandı, piyasa mekanizmaları çöktü, Dünya Ticaret Örgütü felce uğradı ve en son noktada da IMF, askeri alandakiler de dahil ABD ve müttefiklerinin hedeflerine ulaşması için kullanılan bir araca dönüştü.”

ABD’nin kendine itaat etmeyenleri cezalandırarak tahakküm sağlamak adına umutsuz bir girişimde bulunduğunu kaydeden Rusya Dışişleri Bakanı, böylece Washington’un uzun yıllardır tüm insanlık için en büyük iyilik olarak övülen ve dünya ekonomisindeki çok taraflı sisteme hizmet ettiği belirtilen küreselleşmeyi yok etme yolunu seçtiğinin altını çizdi. Şu anda BM merkezli sistemin en derin krizini yaşadığını vurguladı.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı James Baker’ın Başkan George W. Bush’a NATO’ya yönelik ana tehdidin AGİT olduğunu rapor ettiğini anımsatan Lavrov, “Bugün hem BM’nin hem de BM Şartı hükümlerinin Washington’un küresel emelleri için bir tehdit oluşturduğunu eklemek isterim” dedi.
Konuşmasında Rus gazetecilerin bugünkü toplantıya katılamadığına ve ABD’nin Moskova Büyükelçiliği’nin vizeli pasaportların hazır olduğunu alay edercesine son anda bildirdiğine de dikkat çeken Lavrov, BMGK toplantısına katılan medya mensuplarından Rus gazetecilerin yokluğunu telafi etmelerini ve haberlerini küresel topluma gerçekten çok taraflı değerlendirmelerle aktarmalarını talep etti.