Reklam
Kategoriler: Bilim Teknik

Prof. Dr. Görür: Bu işin şakası yok

Reklam

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Gebze Ticaret Odası ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Kocaeli’nin Gebze ilçesinde düzenlenen “Marmara Depremi ve Sanayide Deprem Etkisi” konulu panelde konuştu.

Deprem konusunda Gebze’nin, özel olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Görür, “İstanbul’un depremde çökmesi durumunda, İstanbul’un daha hızlı ayağa kalkması için Gebze’nin çökmemesi lazım, yani sanayinin çökmemesi.” dedi.

Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın, Marmara Denizi’ndeki yapısından bahsederek, “Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu var. 3 kollu bir fay, bu fay kilitli bir fay. ‘Kilitli bir fay’ demek enerji biriktiriyor. Bu kol günün birinde kırılacak. Kırıldığı takdirde, en fazla 7 büyüklüğüne varabilir. Eğer kolun 45 kilometrelik uzunluğunun tamamı kilitli olup, kırılırsa 6 ve üzeri deprem olur. İkinci kol ise Yeşilköy açıklarından, orta Marmara, Silivri açıklarına kadar. Bu kola ‘Kumburgaz kolu’ diyoruz. Yaklaşık 70 kilometre uzunluğundadır. Bu kırıldığı takdirde, minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretir.” değerlendirmesinde bulundu.

Görür, Silivri açıklarından başlayan ve Tekirdağ’a giden fay kolunun ise 1912 yılında Şarköy depreminde kırıldığına işaret ederek, “Dolayısıyla enerji biriktirdiğini düşünüyoruz. Kırılıp da ayrı bir deprem oluşturmayacağını düşünüyoruz. Kırıldığı zaman bu kol da 7,2’lere varan deprem üretebilir.” dedi.

Marmara bölgesinde olası depremin, birçok farklı senaryoyla gerçekleşebileceğine değinen Görür, “Biz depremin, Kumburgaz kolu üzerinde başlayacağını düşünüyoruz. Daha sonra başka bölgeleri kıracağını veya 6 Şubat’ta güneyde olan depremdeki gibi fayın diğer kolları da kırılabilir. Güney bölgesinde 2 fay birbirini tetiklemek suretiyle kırıldı. Bu da peş peşe kırılabilir. O zaman depremin büyüklüğü 7,5’e kadar çıkabileceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Görür, Marmara Denizi’nin ortasında oluşan deprem boşluğunun muhakkak kırılacağını ve depreme neden olacağını vurgulayarak, “1912 ve 1999 yıllarında Marmara Denizi’nin iki tarafında da deprem olmuş. İkisinin ortasında 1766 yılından beri deprem yok. O aradaki deprem boşluğu muhakkak dolacak. Bunun başka bir yolu yok. Doğuda ve batıda deprem olursa, ikisinin arası muhakkak kırılmak zorundadır. Bu bölgenin periyodu doldu. Bu işin şakası yok.” şeklinde konuştu.

Reklam

Önceki Haberler

Dün bir işçinin öldüğü Kabataş metro inşaatı kimin?

Bir işçinin hayatını kaybettiği Kabataş Metro şantiyesindeki göçük sonrasında şantiyenin Erdoğan'a övgüler düzen Alarko Holding'e…

16 Kasım 2025 11:05

TKH ve İKD üyelerinden direnişteki Smart Solar işçilerine dayanışma ziyareti

TKH ve İKD üyeleri direnişlerindeki 25. gününde Smart Solar işçilerini ziyaret etti.

15 Kasım 2025 21:14

Kadınların Sesi’nin 39. sayısı yayınlandı: Yoksulluğun, gericiliğin, şiddetin karşısında biz varız!

Kadınların Sesi'nin 39. sayısı "Yoksulluğun, gericiliğin, şiddetin karşısında biz varız!" başlığıyla yayınlandı.

14 Kasım 2025 17:31

Cumhuriyet bize neler etti?

Cumhuriyetin 102. yılında bugün hala 102 yıl önce aşıldığı varsayılan tartışmaların aşılamamış olması, bu 102…

14 Kasım 2025 17:15

MESEM gerçeği: İstatistiki veri olarak yaşanmış kısacık hayatlar

MESEM programına katılan çocuk işçiler, işyerinde eğitim olmaksızın verilen her işi yapmak zorunda bırakılmaktadır. MESEM’ler…

14 Kasım 2025 17:11

Çocuk adaletinde acelecilik: Bilimsel temelden kopan yargı paketlerinin riski

10. Yargı Paketi ve hemen ardından gündeme gelen 11. Yargı Paketi’nde çocuklara ilişkin düzenlemeler, çocukların…

14 Kasım 2025 17:06
Reklam