TKH'den İzmir'de coşkulu buluşma: Gelin hep beraber umudu büyütelim!
TKH İzmir İl Örgütü, Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirdiği etkinlik ile İzmir Milletvekillerini adaylarını ilan etti. ‘Yeni Bir Cumhuriyet için Buluşuyoruz’ isimli etkinlikte öncelikli olarak; 28-29 Ocak 1921 tarihinde Karadeniz’de katledilen Mustafa Suphi ve 15 yoldaşı anıldı.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İzmir İl Örgütü, ‘Yeni Bir Cumhuriyet İçin Buluşuyoruz’ etkinliğini gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen etkinlikte Mustafa Suphiler anıldı. Anmanın ardından TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek partinin gelecek programını anlattı. Tekerek, önümüzdeki dönemdeki seçimler için çağrıda bulunarak, “Hepinizi bu umudu büyütmeye, seçimlerde orak çekice evet demeye, sosyalist güç birliğine destek olmaya çağırıyorum” dedi. TKH İzmir İl Başkanı Deniz Tütmez ise İzmir örgütünün siyasi rotasını dile getirdi. Tütmez’in konuşmasının ardından partiye yeni üye olanlara rozet takıldı ve gelecek seçimler için İzmir Milletvekili adayları tanıtıldı. Etkinlik; Barış Yıldırım, Murat Mengirkaon ve Geniş Merdiven Orkestrası’nın konseriyle son buldu.
TKH İzmir İl Örgütü, Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirdiği etkinlik ile İzmir Milletvekillerini adaylarını ilan etti. ‘Yeni Bir Cumhuriyet için Buluşuyoruz’ isimli etkinlikte öncelikli olarak; 28-29 Ocak 1921 tarihinde Karadeniz’de katledilen Mustafa Suphi ve 15 yoldaşı anıldı. Etkinliğe protokol olarak; Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP), Devrimci İşçi Partisi (DİP), Sol Parti İzmir İl Başkanı Kemal Bülbül, Sol Parti PM Üyesi Barış İnce, Onbeşler Dayanışma Derneği adına Fazlı Özcan, Karabağlar DİSK Emekli – Sen Şube Başkanı Şengül Yanar, Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu ve 1961-1988 dönemi Türkiye İşçi Partisi dostlarından Mustafa Küçük katıldı.
TEKEREK: BİZ SUPHİLERİ ACI OLAY OLARAK DEĞİL, YOLUMUZU AYDINLATTIKLARI İÇİN ANIYORUZ
Anmanın ardından kürsüye çıkan TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, partinin önümüzdeki dönemde yer alan seçim politikasına dair bilgi verdi. Tekerek, öncelikli olarak günün anlam ve önemi dolayısıyla Suphileri anarak, “Evet onlar bir komünist gibi öldüler, yani ölüm karşısında boyun eğmediler, yollarından dönmediler, öleceklerini bile bile, memlekette sosyalist mücadeleyi büyütmek için döndüler. Onların iradesini, onların cesaretini, onların partizanlığını bizler aklımıza kazıdık. Komünist gibi ölenleri komünist gibi anmanın daha da önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bizler Mustafa Suphi’leri, Türkiye siyasetinin bir rengi oldukları için değil, İşçi sınıfının iktidar mücadelesi dışında bir seçeneğe inanmadıkları için komünistçe anıyoruz. Bizler Mustafa Suphi’leri, geçmişte kalan acı bir olay olduğu için değil, tam da bugün örgütlülüğün küçümsendiği, siyasette kısa yolara bel bağlandığı, ilkelerin yerine taktiklerin konulduğu bir dönemde onların yolundan sapmayanlar olarak, geçmişten geleceğe yolumuzu aydınlattıkları için komünistçe anıyoruz. Bizler Mustafa Suphi’leri, sosyalizm mücadelesinin bir kolu olarak değil, sosyalizm mücadelesin tam da kökü olduğu için komünistçe anıyoruz” ifadelerini kullandı.
TEKEREK: SERMAYE VE İŞÇİ SINIFI BÖYLE BİR PARTİ GÖRMEMİŞTİR
Türkiye’nin genel siyaset politikalarına değinen Tekerek, AKP’nin olağan durumunu özetleyerek şu ifadeleri kullandı:
AKP’nin bir azınlık hükümetine gerilediği, 21 yıllık iktidarın tüm tezlerinin tek tek çöktüğü, cumhuriyetin tasfiye edildiği ve yerine konan başkanlık rejiminin daha iki yılı doldurmadan meşruiyetinin de çöktüğü bir dönemde seçimlere doğru gitmekteyiz. Ben bugün bu buluşmamızda AKP’nin yarattığı yıkımı uzun uzun sıralamayacağım. Ama şu kısma dikkatinizi de çekmek istiyorum. Sermaye sınıfı AKP gibi bir parti görmemiştir. İşçi sınıfı da AKP gibi bir parti görmemiştir.
Sermaye sınıfının tüm isteklerini yerine başarıyla yerine getirmiş, hatta onun aklına da önderlik etmiş, sağ siyasetinin lider tıkanmasını tam da zamanında çözmüş, emperyalizmin tüm planlarına ya eş başkanlık ya da askerlik yapmış, cumhuriyeti ortadan kaldırmış bu yanıyla rejimi değiştirmiş, arkasında kanlı , bombalı dönemler bırakmış, binlerce kadın cinayeti, binlerce işçi cinayeti, binlerce yoksulluk intiharları bırakmış bir partidir AKP.
İşçi sınıfı açısından ise, AKP, sermaye sınıfı en yüksek kar oranları açıklarken, işçiler ise açlık ile boğuşurken halka “aynı gemideyiz” çağrısı yapan, ekranlardan kadınlara açıktan küfür eden, farklı dini inançlara hakaret eden, sırtımızda küfe var deyip, onlarca uçağa, saraya, şatafata sahip olan, açlık sorununu abartılı bulan, işsizlik sorununu kişinin kabiliyetine bağlayan, cumhurbaşkanına hakaret edildiği gerekçesi ile on iki yaşındaki çocukla bile davalık olan , bütün bunlar yetmezmiş gibi sorun varsa onu da yine biz çözeriz pişkinliğini bugüne kadar işçi sınıfımız, halkımız görmemiştir.
‘BİZLER SERMAYE SINIFINI, EMPERYALİZMİ, YOBAZI GÖRDÜK VE TANIYORUZ’
İşte bu AKP iktidarına, kurulduğu andan itibaren, her iki kişiden birinin AKP’ye oy verdiği, şaşalı dönemlerinde özellikle “Dur bakalım ileri demokrasi gelecek mi “diye düşünenlerden olmadığımızı, tam boy karşısına çıktığımızı, AKP’nin anayasa, başkanlık, Kürt açılımı, Ergenekon süreci, 15 Temmuz darbe süreci gibi süreçlerdeki tüm taktiklerine alet olmadığımızı ya da yangınlarına bir damla su dökmediğimizi hatırlatmak istiyorum. Çünkü, evet sermaye sınıfı ve işçi sınıfı AKP gibi bir parti görmedi ama, biz komünistler, sermaye sınıfını gördük, tanıyoruz, biliyoruz. Emperyalizmi gördük tanıyoruz biliyoruz. Gericisini yobazını gördük, tanıyoruz ve biliyoruz, liberalleri gördük tanıyoruz ve biliyoruz, bu dördünün koalisyonu olan AKP’yi bilmeyeceğiz?
KOMÜNİSTLER ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE NELER YAPACAK?
Komünistlerin önümüzdeki dönemde ele alacağı politikalara değinen Tekerek, “AKP dönemi, ülkenin AKP’li yılları mutlak olarak kapatılmalıdır. Biz komünistler bu dönemin kapanması için elimizden geleni dün yaptık bugün de yapacağız. Bu karabasandan kurtulacağız. Seçimlerin ilk sonucunun bu yönde olması için çok daha fazla çalışacağız. Biz komünistler buradan ilan ediyoruz ki, hiçbir resterasyon planının içinde yer alamayacak, buna karşıda sessiz kalmayacak bu gerçeği, yani halkın hak ettiğindne daha azına razı edilmesi siyasetine karşı sosyalist cumhuriyet programımızı anlatmaya, örgütlemeye devam edeceğiz” dedi.
‘PARTİMİZ SEÇİMLERE KENDİ LOGOSUYLA GİRECEK, YENİ BİR CUMHURİYET PROGRAMINI YÜKSELTECEK’
Tekerek, önümüzdeki dönemde partisinin seçim politikalarına değindi. TKH’nin seçimlere kendi ismiyle ve logosuyla gireceğini belirten Tekerek, “Seçim döneminde de bu mücadeleyi anlatacağız. Bu mücadeleyi seçim sonrasında da sürdüreceğiz. Partimiz seçime girme yeterliliği olan bir parti olarak tarihsel logomuz orak çekiç, ile kendi adı ile seçimlere girecek. Sermayenin türlü programlarına karşı emekçilerin yeni bir cumhuriyet mücadelesini büyüteceğiz. Eksik olanı mutlaka tamamlayacağız. Ülkeyi ne AKP’ye ne de sağ siyasete teslim etmeyecek, iktidar değişse de değişmese de her türlü krizin emekçilerin başına yıkılmasına karşı gerek partimiz gerekse de sosyalist güç birliği olarak ülkenin solunu güçlendirecek, bu cepheyi büyüteceğiz” dedi.
‘KOMÜNİSTLERİN SEÇİM VAADİ OLMAZ, BİZİM GÖREVLERİMİZ OLUR’
Son olarak seçim vaatlerine değinen Tekerek, komünistlerin vaatlerinin olmayacağını belirterek, destek çağrısında bulundu. Tekerek, şu ifadelere yer verdi:
Komünistlerin seçim vaadi olmaz biliyorsunuz. Biz hep görevlerimiz oldu. Başkan adaylığı konusuna da, parlamento seçimlerine de bu görevlerimizi öne alarak hareket edeceğiz. Bu seçimlerde ki görevimiz, sağın seçim vaatlerine sırtını dönen, yüzünü ise sola dönen örgütlü bir halkın varlığına bu seçimlerin kaldıraç olmasını sağlamaktır. Gelin dostlar bu görevin altından hep birlikte kalkalım. Sağın tahakkümüne karşı solu güçlendirelim. Düzenin yamasına karşı, düzen değişikliğini savunanlar ile yürüyelim. Bir seçmen değil bir yurttaş olduğumuzu bu seçimlerde bu sağcılara ispatlayalım. Bu ispat, bu ülkenin umudu olacaktır. Bu ülkenin çıkışı buradan olacaktır. Hepinizi bu umudu büyütmeye, seçimlerde orak çekice evet demeye, sosyalist güç birliğine destek olmaya çağırıyorum.
Tekerek’in konuşmasının ardından TKH’nin 2022 yılı içerisinde yaptıkları ‘Komünistlerin İzmir’de 1 yılı’ sinevizyon gösterisi ile seyircilere izletildi.
TÜTMEZ: ADAYLARIMIZ İKTİDARA TALİP BİR SOSYALİST HATTIN TEMSİLCİLERİDİR
Kürsüye çıkan İzmir İl Başkanı Deniz Tütmez, günün anlam ve önemine dair bir açıklama yaparken partinin gelecek günlere dair İzmir’deki yol haritasını anlattı. Aday seçimlerinin ne üzerinden yapıldığını anlatan Tütmez, “Biz 15’lere baktığımızda yalnızca anmayı değil cüretkarlığı, mücadeleciliği ve memlekete dair iddiayı görüyoruz. Ne pahasına olursa olsun işçi sınıfıyla Komünist partisini buluşturma arayışını görüyoruz. Bugün de ne yapıyorsak aynı bakış açısıyla yapıyoruz. Bugün de yok sayamayacağımız bir süreç geliyor. Seçim süreci. Bizim açımızdan İzmir’de seçim çalışması bu buluşmayla birlikte başlamıştır.
‘OYLARINIZI YENİ BİR CUMHURİYET MÜCADELESİNE İSTİYORUZ’
Seçimlerde TKH’ye oy verecek kişilerin sosyalizm programına oy vereceğini dile getiren Tütmez, “ Sosyalist Güç Birliği’nin gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Biz buradan ikinci oyunuz için şimdiden ikinci oylarınıza talibiz. Ülkenin eşit ve özgür geleceği oylar orak çekice” ifadelerini kullandı.
‘SOSYALİST HAREKETİN ÜLKEDE KAYBETTİĞİ MEVZİLERİ TEKRARDAN KAZANACAĞIZ’
Tütmez son olarak şu ifadeleri kullandı:
Biz 15’lerden bugüne tarihimize baktığımızda da çok ciddi bir kararlılık görüyoruz. Bugüne de baktığımızda sosyalist solun, devrimci siyasetin etkisinin yeniden artacağı bir döneme giriliyor. Partimiz, yeni ve genç bir damarla bugün bir kez daha ete kemiğe kavuşmuş halde. Düne de bugüne de yarına da aynı umutla bakıyoruz. Bunun en büyük güvencesi de bugün bu salonda yan yana gelen bu iradedir. Hepimize kolay gelsin, hepimizin yolu açık olsun. Yaşasın Devrim ve Sosyalizm.”
Tütmez’in açıklamasının ardından partiye yeni üye olanlara rozet takıldı. Yeni üyelerin rozetlerini Genel Başkan Tekerek ve Tütmez taktı. Rozet töreninin ardından TKH’nin İzmir Milletvekili adayları kürsüye çağrıldı. Ekinlik; Barış Yıldırım, Murat Mengirkaon ve Geniş Merdiven Orkestrası’nın konseriyle sona erdi.