Akit yazarı İBB konserleri üzerinden Gezi Direnişi'ni hedef aldı
Yandaş Akit yazarı Refik Tuzcuoğlu bugünkü yazısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "kültür belediyeciliği" kapsamında düzenlediği halk konserlerinden vatandaşın olmadığını ve etkinliklerin "ideolojik zeminde" organize edildiğini öne sürdü.
Yandaş Akit yazarı Refik Tuzcuoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “kültür belediyeciliği” kapsamında düzenlediği halk konserlerinden vatandaşın memnun olmadığını savunarak; “İdeolojik direniş ekseni bugün kültür ve sanat ideolojisi üzerinden yürütülüyor. Gezi olaylarında popüler isimleri hatırlayın kafi. Ne demek istediğim anlaşılmış olur” dedi.
Tuzcuoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “kültür belediyeciliği” kapsamında düzenlediği halk konserlerinden vatandaşın olmadığını ve etkinliklerin “ideolojik zeminde” organize edildiğini öne sürdü. Tuzcuoğlu’nun yazısı şöyle:
“Toplumların özgün kültürel iklimini muhafaza ve geliştirme misyonu Osmanlı döneminde ağırlıklı olarak bugün STK diyebileceğimiz yapılar üzerinden yürürdü. Kuşkusuz devletin bu yapılara desteği tamdı. Bunlardan her birisi muhtelif hizmet gayeleriyle kurulmuş vakıflardı. Bir diğeri dergahlar… Edebiyat ve şiir bu muhitlerde zirveye ulaştı. Örneğin Mevleviler musiki ve geleneksel sanatların gelişmesinde çok büyük roller üstlendi. Ahiler, meslek erbabının tekamülünü sağladı.
Bu misyon için bugün en elverişli kurumların başında yerel yönetimlerimiz gelmektedir. Yerel yönetimlerimizin, Kültür Belediyeciliği’ni sadece konser ve festival olarak görmeleri çok eksik bir bakış açısı olur. Konu çok daha derin, kapsamlı ve stratejiktir.
İdeolojik direniş ekseni bugün kültür ve sanat ideolojisi üzerinden yürütülüyor. Gezi olaylarında popüler isimleri hatırlayın kafi. Ne demek istediğim anlaşılmış olur.
Ne yapmalıyız konusunda erbabı ile oturup kapsamlı bir Kültür Belediyeciliği politikasını her belediye kendi koşullarında planlamalıdır.
Milli kültürümüzün korunması ve geliştirilmesi yeni dönemin savaş arenalarından biridir. Belediyelerimiz yeterince farkında olmasa da bu mücadelenin muharebe meydanı onların sokakları ve mahalleleridir.
Konuyu farklı boyutlarıyla ilerleyen zamanlarda ele almaya devam edeceğim.”