On beşler ölmez, on beşler yenilmez…
Bizler Mustafa Suphileri, sosyalizm mücadelesinin bir kolu olarak değil, sosyalizm mücadelesin tam da kökü olduğu için komünistçe anıyoruz.
İki motörde iki sınıf çarpışıyor
biz onlar!
biz silahsız onlar kamalı
tırnaklanmız
kavga son nefese kadar
kavga
dişlerimiz ellerini kemiriyor
kamanın ucu giriyor
girdi
yoldaşlar, ey
artık lüzum yok fazla söze
bakın göz göze/ karadeniz
on beş kere açtı göğsünü
on beş kere örtüldü
onbeşlerin hepsi
bir komünist gibi öldü
Nâzım Hikmet’in dediği gibi, on beşlerin hepsi bir komünist gibi öldü.
Samsun‘un Hançerli Mahallesi‘nden Mustafa Suphi, Üsküdar‘ın Ahmet Çelebi Mahallesi‘nden Ethem Nejat, Erzincanlı Aşçıoğlu Bahaeddin, Uşak‘ın Hacı Hüseyin Mahallesi‘nden Kazım Hulusi, Sürmene‘nin Asu Köyü‘nden Kıralioğlu Maksut, Cihangirli Hilmioğlu İsmail Hakkı, Van‘ın Erciş Kazası’ndan Ahmetoğlu Hayrettin, Bandırma‘nın Manyas Nahiyesi‘nden Mehmet Ali Bin Hakkı, İstanbullu Emin Şafak, Kadıköylü Tevfik bin Ahmet, Manisalı Kazım bin Ali, Erzincan‘ın Akdağ Köyü‘nden Hatipoğlu Mehmet, İzmir‘in Tilkilik Mahallesi‘nden Hacı Mustafaoğlu Mehmet, Kandıralı Cemil Nazmi Bin İbrahim.
Evet onlar bir komünist gibi öldüler, yani ölüm karşısında boyun eğmediler, yollarından dönmediler, öleceklerini bile bile, memlekette sosyalist mücadeleyi büyütmek için döndüler. Onların iradesini, onların cesaretini, onların partizanlığını bizler aklımıza kazıdık.
Komünist gibi ölenleri komünist gibi anmanın daha da önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Bizler Mustafa Suphileri, Türkiye siyasetinin bir rengi oldukları için değil, işçi sınıfının iktidar mücadelesi dışında bir seçeneğe inanmadıkları için komünistçe anıyoruz.
Bizler Mustafa Suphileri, geçmişte kalan acı bir olay olduğu için değil, tam da bugün örgütlülüğün küçümsendiği, siyasette kısa yollara bel bağlandığı, ilkelerin yerine taktiklerin konulduğu bir dönemde onların yolundan sapmayanlar olarak, geçmişten geleceğe yolumuzu aydınlattıkları için komünistçe anıyoruz.
Bizler Mustafa Suphileri, sosyalizm mücadelesinin bir kolu olarak değil, sosyalizm mücadelesin tam da kökü olduğu için komünistçe anıyoruz.
Mustafa Suphiler ayaklarını memlekete bastıklarında onlara açık bir şekilde “geri döneceksiniz” dediler ve Nâzım Hikmet’in şiirinde söylediği gibi göğüslerine saplanacak bıçağın ucunu gösterdiler.
Mustafa Suphi’nin cevabı çok kısa ve netti.
“Parti kararıdır, dönmeyiz”
Bizler Mustafa Suphileri, bugün kurduğu partinin devamcısı olmanın gururuyla anıyoruz.
İyi ki geçmişimizde, köklerimizde, mayamızda ve can suyumuzda on beşler var. O nedenle on beşler ölmez, on beşler yenilmez…