Emperyalizm hiç yalnız bırakmadı: İngiltere İsrail’e hangi anlaşmalarla ve nasıl destek oluyor?

İsrail’in Gazze’ye dönük saldırganlığı ve yaptığı katliamlar hız kesmeden devam ederken, emperyalist güçlerin İsrail’in arkasında neden ve nasıl durduğunu açıklayan olgular bir bir ortaya çıkıyor.

Emperyalizm hiç yalnız bırakmadı: İngiltere İsrail’e hangi anlaşmalarla ve nasıl destek oluyor?

İsrail’in Gazze’ye dönük saldırganlığı ve yaptığı katliamlar hız kesmeden devam ederken, emperyalist güçlerin İsrail’in arkasında neden ve nasıl durduğunu açıklayan olgular bir bir ortaya çıkıyor.

Bugüne kadar İngiltere ile İsrail arasında askeri işbirliğini gösteren bir dizi olay yaşandı. Bunlardan sonuncusu İran’ın bundan iki hafta önce İsrail’e dönük yaptığı misillemeye Kıbrıs’tan kalkan İngiliz uçaklarının hızlı bir şekilde yanıt vermesi olarak karşımıza çıkmıştı.

İngiltere’de yayın yapan ve İngiliz emperyalizminin İsrail’e dönük askeri, siyasi ve desteği konusundaki başlıkları gözler önüne seren Declassified UK sitesinde Mark Curtis tarafından yapılan bir araştırma İngiltere ile İsrail arasındaki bağları açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Yurtsever Haber olarak ilgili araştırmayı okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

“İKİLİ İLİŞKİLER HİÇ BU KADAR GÜÇLÜ OLMAMIŞTI”

İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik kitlesel saldırılarına yardım eden İngiltere, Netanyahu’nun aşırı sağ koalisyonuyla açıkça imzalanan ve Birleşik Krallık ulusal medyasında neredeyse tamamen göz ardı edilen bir anlaşmayı uyguluyor.

Geçtiğimiz yıl Mart ayında İngiltere ve İsrail tarafından imzalanan dönüm noktası niteliğindeki “Yol Haritası”, “İkili ilişkiler hiç bu kadar güçlü olmamıştı” diye başlıyor.

Anlaşma içerisinde, iki devletin “kapsamlı savunma ve güvenlik işbirliği ile yakın stratejik ortaklığın” bir parçası olarak “ortak tehditlerle mücadele etme” ve Hamas ve Hizbullah’ı işaret ederek, “küresel olarak tanımlanmış teröristlere ve terörist oluşumlara karşı kararlı ve uyumlu eylemlerde bulunma” taahhütlerinde bulunuyordu.

Bu anlaşma aynı zamanda, “askeri bağların güçlendirilmesi yoluyla her iki ülkeye de fayda sağlamaya devam edecek devam eden ortak eğitim ve tatbikatları kapsayan”, “güçlü ve gelişen bir savunma ilişkisinin” parçasıydı.

“İSRAİL ASKERİ PERSONELİ BİRLEŞİK KRALLIK’TA EĞİTİM ALDI”

Saldırı başladığından bu yana İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) Gazze üzerinde düzinelerce casusluk misyonu gerçekleştirdi ve en az altı İsrail askeri personeli Birleşik Krallık’ta eğitim aldı.

Dokuz İsrail askeri uçağı İngiltere’ye gittiği gündeme gelirken, İngiliz hükümeti uçakta ne olduğunu söylemeyi reddetti. ABD ordusunun İngiltere’nin Kıbrıs’taki üssünü kullanarak İsrail’e silah  sağladığı da ortaya çıktı .

Hatta bu ay RAF, İsrail’in Suriye’nin Şam kentindeki İran Konsolosluğuna dönük saldırısına misilleme olarak İran’dan gelen insansız hava araçlarını vurarak İsrail’in savunmasına yardım etti.

“Yol Haritası” adlı anlaşmanın İran’la ilgili ayrı bir bölümünde “İran’dan gelen mevcut tehdide karşı koymak için yakın bir şekilde çalışıyoruz” ve “İran’ın istikrarsızlaştırıcı bölgesel faaliyetlerine karşı koymaya çalışılacağı” ifadesi de yer alıyor.

Nükleer silah gücüne sahip İngiltere ve İsrail arasındaki anlaşmada, “İran’ın hiçbir zaman nükleer silah kapasitesine sahip olmamasını sağlamak için çalışacağız” yaklaşımı da bulunuyor.

İSRAİL’İ KÜRESEL OLARAK KORUMAK

Bahsedilen haberde, 2023 Yol Haritası’nın, Birleşik Krallık ile İsrail arasında 2021’de imzalanan önceki mutabakat anlaşmasının çok ötesine geçtiği de tespit edilmiş.

Habere göre, “Yol Haritası”nda iki ülkenin “doğal müttefik” olduğunu açıkça belirtilirken ve İsrail’in Filistin’i işgalinin dünya üzerinde gayri meşru görülmesi göz ardı ediyor.

“Yol Haritası”nda ayrıca, “Antisemitizm, gayri meşrulaştırma ve İsrail karşıtı önyargı” başlıklı bir bölüm bulunuyor. Bu bölümde ise Britanya’nın İsrail’in Gazze’deki zulmüne karşı uluslararası forumlarda olağanüstü özür dileyeceğini doğrudan ifade ediyor.

Raporda, “BM ve diğer uluslararası kuruluşlarda İsrail’e orantısız odaklanmanın, İsrail’i gayri meşru hale getirme veya meşru müdafaa hakkını reddetme girişimleri de dahil olmak üzere ele alınması” çağrısında bulunuluyor.

İsrail’in saldırılarından bu yana İngiliz bakanların İsrail’in saldırganlığı için “meşru müdafaa” adına sürekli olarak özür diledikleri, İsrail’in uluslararası hukuku ihlallerini kınamayı defalarca reddetikleri biliniyor.

Aynı zamanda bu taahhüt doğrultusunda Birleşik Krallık, İsrail’i BM’de Gazze konusunda uluslararası kınamaya karşı defalarca savundu; ateşkes talep eden BM Güvenlik Konseyi kararlarına defalarca karşı oy verdi veya çekimser kaldı. Benzeri bir durum Uluslararası Adalet Divanı’nda da yaşandı.

GİZLİ ANLAŞMA

İngiltere’nin İsrail’e dönük büyük askeri desteğinin arkasında bir de Aralık 2020’de İngiltere ile İsrail arasında imzalanan gizli askeri anlaşma olduğu iddia ediliyor.

Declassified UK sitesi, bu anlaşmanın varlığını İsrail Savunma Kuvvetleri’nin bir sosyal medya paylaşımına dayandırıyor.

Paylaşımda şu ifadeler yer almaktadır:

IDF Genelkurmay Başkanı LTG Aviv Kohavi dün Birleşik Krallık Savunma Kurmay Başkanı Orgeneral Sir Nick Carter ile sanal ortamda bir araya gelerek savunma ilişkimizi resmileştirmek ve geliştirmek ve büyüyen İsrail-İngiltere ortaklığını desteklemek için ortak bir anlaşma imzaladı.

Konunun gündem olması sonrasında İngiliz Bakanlar anlaşmayı “ulusal güvenlik nedenleriyle” kamuoyuna açıklamayı reddederken, Savunma Bakanı James Heappey parlamentoya “anlaşmanın işbirliğini resmileştiren ve derinleştiren savunma diplomasisinin önemli bir parçası olduğunu” söyledi. Parlamentodaki bir soruya yanıt olarak ise anlaşma içeriğinin üstünkörü bir özetini verdi.

Ancak bazı sorular yanıtsız durmaya devam ediyor:

Gizli anlaşma Birleşik Krallık’a askeri açıdan ne taahhüt ediyor?

İngiltere bu taahhütlerini şimdi Gazze’de hayata geçiriyor mu?

Eğer zararsız bir anlaşma ise, hükümet neden bunu gizli tutuyor?