Lenin'e dair fragmanlar
22-01-2024 19:50Her şeyden önce Lenin, yeryüzünün büyük ve güçlülerine kapitalizme, emperyalizme karşı muzaffer bir şekilde ayaklanan işçi ve köylülerin hareketi olarak tarihte yerini alan Rus devriminin sembolüdür.
Cengiz Kılçer
100 yıl önce, 21 Ocak 1924’te SSCB Halk Komiserleri Konseyi Başkanı Vladimir İlyiç Lenin öldü. Dünya hem sınıf mücadeleleri tarihindeki en önemli devrimciyi hem de pek eşi benzeri görülmemiş bir entelektüeli kaybetti. Maksim Gorki’ye göre: Keskin zekâlı ve bilgeydi bu insan, ne var ki, çok bilmek çok acı getirir. Çok uzağı görürdü, nitekim 1919 -1921 yıllarında insanlar üzerine düşünüp konuştuğunda onların birkaç yıl sonra nasıl olacaklarını doğru olarak tahmin etti. Onun tahminlerine inanmak istemediler, çünkü bunlar çoğunlukla kırıcıydı. Fakat ne yazık ki birçok kişi onun bu şüpheci tahminlerini doğru çıkardılar (Gorki, 1976, s. 18). Eleştirel zihnine, derin ve geniş bilgisine, özellikle de düşüncesinin netliğine, şaşırtıcı derecede gerçeklik duygusuna ve zorlukla algılanabilen gerçeklerin uzak ve başkaları için görünmez sonuçlarını öngörme yeteneğini anmak gerekir. Lenin hem tipik hem de benzersizdir.
***
Marx’ın komünizminin yanı sıra Fourrier ve Robert Owen’dan Chernyshevsky’ye dek sosyalistler gelecekteki olası mükemmel bir toplumun ufkunu çizdiler. Bu tür hayaller ilham verici olsa da pratik-politik boşluklar söz konusuydu ve bu doğal sayılabilir. O zamanların çalkantılı koşullarından, yarının güzelliğine nasıl ulaşılacaktır? Can alıcı soru budur. Atılacak ilk adım nedir, sonrası nasıl devam gelecektir? Yolculuk için net bir yol harita “yoktur”. Gerçekten de Marx, diğer sosyalizm biçimleriyle tam da ‘ütopik’ oldukları için alay etmişti, çünkü kendisinin ve Engels’in versiyonu bilimseldi, yani komünizmi var edecek mekanizmaları tespit etmişlerdi. Neydi bu mekanizmalar? Kapitalizmin kendisi -kâr arayışı, bunu izleyen rekabet, mevcut artı değerin azalması ve sonuç olarak artan sömürü düzeyi yoluyla- zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayan proleterleri, sistemi yıkmak ve potansiyelini zenginlerin kaprisleri yerine çoğunluğun ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmak üzere birleşmeye zorlayacaktı? Çözümü de içinde barındıran soruyu Lenin sordu ve yazdı: Ne Yapmalı? “Hareketimizin Can Alıcı Sorunları… İşte tüm bu soruların pratik yanıtı Lenin önderliğinde Ekim 1917 Devrimiyle verildi.
***
Lenin’in 1905’lerde yazdığı her şey devrime hazırlık sorunlarına adanmıştı; bir parti kurmak, programını formüle etmek, çarlığı teşhir etmek… Artık devrimin kendisi hakkında yazmak gerekiyordu. Proletarya, Sosyal Demokrat Parti ile bağını katiyen kaybetmeden, büyük ve nihai amacını, yani insanlığı her türlü sömürüden kurtarma hedefini daima kafasında taşıyarak, her zaman kendi bağımsız yolunu izlemelidir. 1905 Mart, Nisan ve Ağustos’unda partinin görevleri ve Rus Devrimi üzerine yazdıkları önemlidir. 1789 Örneği Devrim mi yoksa 1848 Örneği Devrim mi? diye sorar. I. Bu devrim, çarlık hükümeti tümüyle devrilene ve bir cumhuriyet kurulana dek devam edecek midir? II. Yoksa bu devrim, çarlık iktidarını kısıtlanmasıyla ve bir monarşist anayasayla mı sınırlı kalacaktır? Başka kelimelerle ifade edecek olursak, 1789 örneği bir devrimle mi, yoksa 1848 örneği bir devrimle mi karşı karşıyayız? Proletarya Partisinin karşılaştığı görev, burjuvaziyi mümkün olduğunca fazla bölmek ve burjuvazinin halka yaptığı geçici başvurulardan devrim açısından mümkün en büyük avantajı sağlamak için ve bu arada halkın devrimci güçlerini (proletarya ile köylülük) otokrasiyi zorla devirmeye hazırlamak ve ikiyüzlü burjuvaziyi otokrasiden uzaklaştırmak, tarafsızlaştırmak için bu pazarlığın sonuçlanmasını mümkün olduğunca geciktirmektir (Lenin, 1976, ss. 77-162).
***
Kapitalizmin otopsisini yapan Marx, proleter devrimin gelişinin tamamen ücretli emeğin maddi koşullarına bağlı olduğunu vurgulamıştı. Ona göre devrim, olgunlaşması gereken toplumsal bir meyveydi. Bu fikre ilkesel olarak katılmakla birlikte, devrimin başarısını yalnızca bireylerin bilinçli faaliyetinin garanti edebileceğine inanan Lenin, vurguyu kitleleri harekete geçirerek, örgütler ve partiler aracılığıyla süreci zorlamaya kaydırdı. Vladimir Lenin’in yaşamını ve zamanını anlamak, Marksist teoriyi ve komünizmin temellerini anlamak tüm komünistler için çok muazzam derecede önem taşıyor. Lenin sadece Rusya’nın değil, dünya devrimler tarihinin de en büyük isimlerinden biridir.
***
Yüzyılın başında Lenin neredeyse tipik bir Rus sosyal demokratıydı. Rusya’yı yurtdışından gözlemleyebilen ve soyut senaryolarını yaratabilen, Çarlığa kökten eleştiren ve devrimci eylemin nasıl örgütleneceğine dair tavsiyeler gönderebilen Lenin’di. Ancak kendisini sosyal demokrasideki liberal eğilimden ayırdı ve daha radikal bir yola girdi. Liberal politikacıları planlarının önündeki başlıca engel olarak gördüğünden, 1905 devriminden itibaren liberal entelijansiyaya yönelik saldırıları şiddetlidir. Lenin, 1917 Martının on beşinde, Zürich’teki kütüphaneye giderken karşısına çıkan bir yurttaşı Rusya’da ihtilâl olduğunu ona heyecanla bildirmiştir. Ancak, aradan birkaç gün geçtikten sonra öğreniyor Rusya’daki ihtilâl, meğer sandıkları gibi bir ihtilâl değilmiş. Halkın ayaklanmasıyla ilgisi yok. Taşıdığı nitelik başka: Saray içinde, sadece Çara karşı yapılmış bir darbe! Amaç, Çarı bertaraf etmek ve Almanya ile barış yapılmasını önlemek. Milyukov ve öteki liberaller, radikal devrimcilerin ülkeye girişlerine engel olunması buyruğu verilmiş. Buyruğun gereği hemen yerine getiriliyor. Örneğin Plekhanov gibi ılımlı, savaşın uzaması için kendilerinden yararlanmayı umdukları sosyalistler bir torpidobota bindirilip bir onur kıtası eşliğinde saygıyla Londra’dan Petersburg’a gönderiliyor (Zweig, 1995, ss. 218-220).
***
Bugün, geçen yüzyılda dünya tarihinin gidişatını belki de herkesten daha fazla etkileyen Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Lenin’in ölümünün 100. yıldönümü. Her şeyden önce Lenin, yeryüzünün büyük ve güçlülerine kapitalizme, emperyalizme karşı muzaffer bir şekilde ayaklanan işçi ve köylülerin hareketi olarak tarihte yerini alan Rus devriminin sembolüdür. Bu, hem Rusya’da hem de uluslararası etkileri bakımından devrimin en önemli gerçeğiydi ve öyle de kalmaya devam etmektedir.
Kaynak
Gorki, M. (1976). Belgelerle Bir Devrim Tarihi (Anılar Mektuplar). Özgün Yayınları.
Lenin, V. İ. (1976). 1905 Devrimi Üzerine Yazılar. Yöntem Yayınları.
Volkogonov, D. (1994). Lenin: A New Biography. Free Press.
Zweig, S. (1995). Yıldızın Parladığı Anlar. Can Yayınları.