31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimler yaklaşırken Türkiye siyasetindeki gelişmeler de hız kazandı. Bir tarafta düzen partilerindeki pazarlıklar devam ederken diğer yandan emekten ve halktan yana adaylar da seçimlere hazırlanıyor.
Türkiye Komünist Hareketi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı geri dönüşüm işçisi Ziya İncedere de bu isimlerden biri. İncedere ile hayatını, siyasi mücadelesini ve bu seçimlerde yapacaklarını Yurtsever olarak konuştuk.
Yurtsever: Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
Ziya İncedere: 2006 dan 2010’a kadar Kartal Koşuyolu Kalp Hastanesi’nde taşeron sağlık işçisi olarak çalıştım. TEKEL işçilerinin direnişine destek verdiğim için işten atıldım. Direniş başlattım, 34 günün ardından işime geri döndüm. Daha sonra, bu sefer 2012 yılında sendikal mücadelemden dolayı işten çıkartıldım. 6 ay süren direnişim hastane çatısına büyük oğlum Barış ile çıkarak son buldu. Bugün geri dönüşüm işçisi olarak hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum. 4 çocuk babası olarak ailemi bu şekilde geçindiriyorum.
Ülkemin emekçileri gibi alınterimle ekmeğimi kazanıyorum. Her sabah erken saatlerde kar, kış, yağmur demeden sokağa çıkıp işe başlıyorum. Geri dönüşüm işçileri çok zor şartlarda çalışıyorlar. Çöplerden atık eşyaları toplayarak evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz.
Yurtsever: Türkiye Komünist Hareketi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayısınız, bu adaylığın anlamı üzerine neler söylemek istersiniz?
Ziya İncedere: TKH’nin İBB başkan adayı ve bir geri dönüşüm işçisi olarak, kentimizdeki tüm emekçilerin sesi olacağız. Bu şehirde yaşayan işçilerin, emekçilerin yaşam şartları çok ağırlaştı. Isınma, barınma, ulaşım ve en temel insani ihtiyaçlarımız hepsi paranın egemenliğinde, hepsine erişmek büyük bir zulüm. Ancak umutsuz olmayacağız, böyle gelmiş böyle gider demeyeceğiz. Mücadele edeceğiz.
Partimizin “Toplumcu Yerel Yönetimler Programı” doğrultusunda insanca bir yaşam ve eşitlikçi bir düzen için düşüncelerimizi, fikirlerimizi İstanbul’daki emekçiler ile paylaşacağız.
Komünistlerin yönetiminde, belediyeler üzerinden yürütülen ihale, rant, yağma ve talan düzeninin nasıl ortadan kaldırılabileceğini anlatacağız. Görevlerimiz bununla da bitmiyor. Bugün sömürü düzeninin temsilcileri, siyasileri ve başta inşaat patronları olmak üzere tüm patron sınıfı emekçilerin karşısına yalanlarıyla çıkıyorlar. Onların yalanlarını teşhir edeceğiz.
Siyasi iktidar emekçileri tehdit ve şantaj siyaseti ile, gericilik ile, tarikatlar ve cemaatler ile teslim almaya çalışıyor. Buna muhalif olduğunu söyleyen düzen muhalefetinin ise sol gösterip sağ vurmakta üzerine yok. Halkımıza en çok “kırk katır mı kırk satır mı” seçimine mahkûm olmadığını anlatacağız.
6 Şubat Hatay depremini unutmadık. Emekçi kardeşlerimizi deprem öldürdü, rant düzeni öldürdü. Şimdi Marmara’yı, İstanbul’u bekleyen bir deprem gerçeği var. Ama hiçbir önlem alınmıyor. Yalnızca yaptıkları şey tabut gibi binalar. Düzen partileri de en fazla bunu vaat ediyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Erzincan İliç’te büyük bir felaket ve katliam yaşandı. Emperyalist şirketin ülkemize yaşattığı felaket karşılığında milyonlarca dolar para kazandığı kötü bir düzen içerisindeyiz. Daha da kötüsü, bu felaketin yaşanmasında sorumlu sayılabilecek kişilerin ellerini kollarını sallayarak dolaşmaları ve hatta bir tanesinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak hiçbir şey olmamış gibi davranması. Biz işçiler, emekçiler, yoksul insanlar, ailelerimiz, çocuklarımız buna layık olmadığımızı göstermek zorundayız.
İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Çok kirli bir düzende yaşıyoruz. Sosyalizmde böyle bir düzen yok.
Sorunlarımız ortak, çözüm de ortak. Bu rant düzeni, inşaat patronlarının, müteahhitlerin ve zengin para babalarının düzeni. Bu düzeni değiştirmek istiyoruz. Bu isteği emekçi halkımızın özlemi haline getireceğiz.
Yurtsever: Türkiye’de emekçiler sermaye tarafından kıskaca alınmış durumda, bunu kırmak için neler yapmak gerekiyor?
Ziya İncedere: Türkiye’de geçinmek zor, AKP ile hayat daha da zorlaştı. Neden bu zorluklar hep emekçilerin gündeminde? Ben bunu kabul etmiyorum. Patronlarda gökdelenlerde yaşayıp sefa sürerken milyonlarca işçinin, emekçilerin sefalet içinde yaşamasını kabul etmiyorum. Emekçiler İstanbul’da düzen güçlerine, patronlara ve onların siyasi partilerine mahkûm değildir.
Bu mahkûmiyeti kırmanın yolu örgütlenmekten geçiyor. Çaresiz değiliz. İşçiler ancak ve ancak örgütlü ve yan yana durdukları sürece bu mücadeleyi kazanacaktır. İşçi sınıfı partisiyle güçlüdür. Sınıf dayanışmasıyla ve örgütlü bir şekilde güçlüdür. İşte bu seçimlerde de o yüzden emekçi kardeşlerimizden Partimize destek istiyoruz. İBB seçimlerinde TKH’ye verilecek her oy, orak çekiçli amblemimizden yana yapılan her tercih aydınlık ve umut dolu yarınlar için atılacak bir adım olacaktır.
Yurtsever: Düzen siyaseti her geçen gün sağa kayıyor. Türkiye’de solun görevleri sizce nelerdir?
Ziya İncedere: Solun sürekli sağda çıkış araması sonucu bugünleri yaşıyoruz. Solun her zaman işçi sınıfına dayanarak yoluna devam etmesi gerekiyor. Devşirme popüler isimlerin katacağı hiçbir değer yoktur sol için.
Bu haber en son değiştirildi 26 Şubat 2024 15:42 15:42
Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen yazı ile ÇEDES projesinin uygulanması istendi ve…
Emlak Konut GYO A.Ş'nin KAP'a yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'da şirket kuracağını belirtti.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ülkede sıkıyönetim ilan edildiğini duyurdu.
Diyarbakır'da Narin Güran'ın cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'ın "suçu üstlenmesi"…
AFAD verilerine göre Bursa, Mudanya'da 3.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntının derinliği 7.01 kilometre…
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Cesur olacağız, yeni adımlar atacağız'…