RÖPORTAJ | Tunceli’deki yerel seçim sürecini TKH’nin belediye meclis adayı Yaşar Yamaç ile konuştuk

"Gerek bu duruma müdahale etmek ama aslında Tunceli halkının tüm ihtiyaç ve çıkarlarını solun temsil ettiğini ve bu görevin ancak sol tarafından yerine getirebileceğini somut olarak göstermek istedik."

RÖPORTAJ | Tunceli’deki yerel seçim sürecini TKH’nin belediye meclis adayı Yaşar Yamaç ile konuştuk

Türkiye çapında 30 büyükşehir ve 50 il belediye başkanlığı seçimlerinde adayları ile yerini alan Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Tunceli’de ise bağımsız belediye başkan adayı Hüseyin Aygün’ü destekliyor. Belediye meclisi seçimlerine ise kendi adı ve adayları ile katılan TKH’nin belediye meclisi birinci sıra adayı TKH Tunceli İl Başkanı Yaşar Yamaç ile seçim sürecini ve yaptıklarını konuştuk.

Yerel seçim sürecinde Türkiye’de solun olanakları, siyasi dinamikler ve geleceğe etkisi açısından birkaç bölge öne çıkıyor. Bunlardan biri de Tunceli. Tunceli’de TKH, bağımsız aday Hüseyin Aygün’ü desteklerken, belediye meclislerinde de kendi adayları ile giriyor. Bu süreci biraz bize özetler misiniz?

Şehrimiz, iktidar ve ortakları olan partilerin gücünün sınırlı olduğu, buna karşın sol, devrimci, demokrat ve komünist öznelerin ve geleneklerin bir bütün olarak yaygın olduğu ülkemizdeki ender illerden birisidir. Ancak ne yazık ki gelenekler geleceğe taşınmakta zorlanmakta, tarihsel gün ve haftalara hapsedilmiş uğraşlar ile yetinmekte, kentin sorunları ile ülke sorunlarını birleştirmekten uzak hale gelmekte, gövde ve güçlerini arttırmak bir yana, zaman karşısında gerileme eğilimine girmektedir.

Gerek bu duruma müdahale etmek ama aslında Tunceli halkının tüm ihtiyaç ve çıkarlarını solun temsil ettiğini ve bu görevin ancak sol tarafından yerine getirebileceğini somut olarak göstermek istedik.

Piyasacılığa karşı kamuculuğu, gericiliğe karşı laikliği, işbirlikçiliğe karşı bağımsızlığı, insanca bir yaşamı bu ülkenin komünistleri savunmakta, halkın çıkarları da bu yoldan geçmektedir. Halkın oylarının da bu seçeneğe verilmesinin önündeki engelleri kaldırmak için her dönem önemlidir, seçim dönemleri de dahil.
Tunceli’de bu değerleri temsil eden, bu geleneğin içinde yer alan bir aday ve programın oluşturulması için çaba sarf ettik.

Gelinen aşamada, Dersin Demokratik Halk Dayanışması (DDHD) ittifakı içinde yer alan SMF ve EÖC; DEM Parti, EMEP ve TİP’in dahil olduğu bir ittifak içinde yer almış oldu. Partimiz ise solun bağımsız hattına kıskaçlıkla sahip çıktığı, ilkesiz ittifaklara kapalı olduğu için herhangi bir ittifakın içinde yer almadı ve kendi yolunu inşa etti. Bu kapsamda, belediye meclisinde kendi adaylarımız ve programımızla yer alıyor, oyları sosyalizme, orak çekice istiyoruz.

Aynı zamanda, bu programa uzak olmayan, ilkesiz ittifakların adayı olmayı da reddeden, seçim programı ve Tunceli halkının ihtiyaçları ile belediye arasındaki bağı halkın çıkarları doğrultusunda kuran Hüseyin Aygün’ün bağımsız adaylığını, içinde dost kurum ve kişilerin de yer aldığı Dersim Halk İnsiyatifi olarak destekleme kararı almış olduk.

Tunceli’nin sorunlarından, halkın yerel sorunlarından bahseder misiniz? Komünistler hangi sorunları tespit ediyor ve bu seçimlerde öne çıkarıyor?

Ülkemizin genelinde emekçilerin, kadınların, gençlerin yaşadığı tüm sorunlar şehrimiz Tunceli’de de gözle görülür bir şekilde yaşanmaktadır.

Ülkemizde büyük oranlarda işsizlik mevcuttur, şehrimizde işsizlik oranları ülke ortalamasının üstündedir.

Ülkemizde büyük oranda yoksulluk, gıdaya erişim sorunu, açlık sınırı altında yaşamların tamamı şehrimiz içinde geçerlidir.

Ülkemizde, eğitimli gençler ve meslek sahipleri, gerek umutsuzluk gerekse de çıkışsızlık nedeni ile yurt dışına gitme çabasına girmişlerdir. Şehrimizde bu sorun da oldukça yaygındır.

AKP tarafından ideolojik olarak da pompalanan gericilik, tarikat ve cemaatlerin önünün açılmasından son zamanlarda şehrimiz de etkilenmiş, özellikle üniversite gençliği üzerindeki bu ideolojik baskıyı yerel dinamikler dağıtmayı başaramamıştır.

Şehrimize has sanayi ekonomisi olmadığından işçi sınıfı daha çok hizmet sektöründe öbeklenmiş, küçük esnaf, işletmeci vb… gibi gruplar ise günlük ihtiyaçlarını karşılamanın ötesine geçememişlerdir.

Tarımsal ürünler ve tarıma dayanan ekonomi is , ne tarım emekçilerini ne de toprak sahiplerini kalkındırmaktan uzak bir hale gelmiştir.

Tunceli bir emekliler şehrine dönüşmüştür. Emeklilere bugün reva görülen ücret büyük enflasyon karşısında insanca bir yaşamı sağlamaktan hem uzak kalmakta hem de binlerce emekliyi ölüme mahkûm etmektedir.

Üstelik, Dersim bölgesi deprem bölgesidir. Bir sonraki büyük depremin bizim coğrafyamızda olacağı söyleniyor. Ve ne yazık ki; şehrimiz depreme hazır değil.

Bütün bu sorunların yerel seçimlerde istediğimizi alsak dahi ortadan tam olarak kaldırılması düzenin tamamı değişmeden mümkün değil, bunu biliyor ve Tunceli emekçilerine, halkına da belirtiyoruz. Ancak yerel yönetimlerin, halkçı ve toplumcu bir şekilde şekillenmesi, kararların bu doğrultuda alınması da az şey değildir.

Halkın, emekçilerin şu karanlık düzende sırtlarındaki yüke yeni yükler eklememek, sırtlarındaki yükü hafifletmek için bir olanak bir kapı açmaktadır. Umarım komünistler olarak o kapıdan gireceğiz.

Çalışmalarınız yoğun bir tempoda ilerliyor. Halkın tepkisi nasıl?

Partimiz ve bağımsız adayımız Hüseyin Aygün, çalışmalara diğer partilerden önce başladı diyebiliriz. Şubat ayı içinde deklarasyonumuzu ilan ettiğimiz ve adayımızı tanıttığımız ilk toplantımız ve depreme hazırlık sürecini deprem uzmanlarının katılımı ile ele aldığımız iki büyük halk toplantımızı gerçekleştirdik. Üç mahallede seçim irtibat ofislerimizi açtık. Şimdi ise kapı kapı dolaşıyor, bildirilerimizi dağıtıyoruz. Kentin sorunları ile ilgili halkımızın derdini dinliyor, çözüm önerilerimizi anlatıyoruz.

Belediye meclis seçimlerinde TKH’nin toplumcu belediyecilik programını halk ile buluşturuyorsunuz. Bağımsız aday Hüseyin Aygün’ün seçim programında neler yer alıyor?

Hüseyin Aygün’ün seçimlerde halka sunduğu çok somut çözüm önerileri ve ilkeleri bulunuyor. Bunların bir kısmı bir önceki belediyenin yapamadığı, ancak yapılması gereken; bir kısmı ise halkın şu an çok derinden ve güncel olarak yaşadığı sorunlara dair ilk yapılması gerekenleri içeriyor.

Örneğin, depreme dayanaklı, yoksullar için 1000 konut inşa etmek, şehri depreme hazırlıklı hale getirmek, şehrin alt yapısını baştan sona yenilemek, herkesin temiz su içmesini sağlamak, şehirde ışıksız tek bir sokak bırakmamak, halkın yerel yönetime katılmasını ve denetlemesini sağlamak, üç ayda bir başkanın katılacağı mahalle toplantıları yapmak, başkanın kent dışına çıkacağı zamanları ilan etmek; çocuklar, kadınlar, gençler için belediye sosyal tesisleri kurmak, engelli yurttaşların belediye hizmetine ulaşması öncelikli hale getirmek, anadilde eğitim veren kreşler açmak, hasta ve yaşlılar için sağlık hizmetine ulaşmanın önündeki engelleri kaldırmak, göçü durdurmak, ulaşım sorununu çözmek, üniversiteyi bitiren her gencin yaşamak istediği bir şehir kurmak, sokaktaki dostlarımız için barınaklar inşa etmek, sporcularımızı desteklemek, çocuk ve genç sporcuları teşvik etmek; doğamızı, suyumuzu, toprağımızı ranta, talana ve yağmaya karşı korumak, üreticilerin desteklenmesi, tohum ve fide desteği sağlamak, çıkan ürünleri halka uygun fiyatta ulaştırmak gibi somut sorunlar ve tespitler önceliğe alındı.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Tunceli, yerel seçimler söz konusu olduğunda içinden komünist başkanı çıkarmış, ülkede komünizme olan sempatiye katkıda bulunmuş bir il. Tam da bu durum partimizin burada olan sorumluluğunu daha da arttırıyor. Yani partimiz için ortada kazanılacak bir belediye değil kaybedilmeyecek bir belediye var. Bu nedenle, belediyenin bu kimliğinin korunması ve ilerletilmesi için de siyasal bir hattın savunulması, ittifaklara da bu gözle bakılması gerekiyordu. Her ne kadar bu konuda diğer parti güçlerince yalnız bırakılmış olsak da Dersim’in aydınları, emekçileri, yerelde temsiliyeti olan dostlarımız ile, yani Dersim Halk İnsiyatifi ile, halkla birlikte bu sorumluluğun hakkını vereceğimize inanıyoruz.

İyi ki partimiz var. Oylar orak- çekice diyorum.