TKH, Çağlayan'dan seslendi: Çabanız nafile, ayaklar baş olacak!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) geçtiğimiz günlerde evi basılarak gözaltına alınan TKH MK üyesi Ali Öztutan için bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

TKH, Çağlayan'dan seslendi: Çabanız nafile, ayaklar baş olacak!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) geçtiğimiz günlerde evi basılarak gözaltına alınan TKH MK üyesi Ali Öztutan için Çağlayan adliyesinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

TKH MK üyesi Ahmet Tarık Yenil’in okuduğu basın açıklamasında “1 Mayıs 2024 ülkemizde gerici istibdat rejiminin işçi düşmanı yüzünün bir kere daha ortaya çıktığı bir gün olarak tarihe geçmiştir” denildi.

TKH’den yapılan açılama şu şekilde:

Patronlara ve gerici istibdat rejimine 1 Mayıs 2024 hatırlatması yapmak istiyoruz.

Çabanız nafile. Ayaklar baş olacak!

1 Mayıs 2024 ülkemizde gerici istibdat rejiminin işçi düşmanı yüzünün bir kere daha ortaya çıktığı bir gün olarak tarihe geçmiştir.

Rejimin ve AKP iktidarının işçi düşmanı yüzü grev yasaklarından, işçilerin örgütlenmesine karşı patronlara arka çıkılmasından, asgari ücret başta olmak üzere işçilere açlık ve yoksulluk sınırlarında ödenen ücretlerden, gençlerin geleceğinin çalınmasından, sermaye sınıfının kârları tavan yaparken emekçi sınıfların derin bir yoksulluğa terk edilmesinden zaten çok iyi bilinmektedir.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması talebinin sıkıyönetim kararlarını andıran bir yaklaşım ve büyük yasaklarla karşılanması, bir yandan AKP iktidarının emekçi düşmanı yüzünü ortaya çıkardığı gibi aynı zamanda büyük bir korku taşıdıklarını da gözler önüne sermiştir.

Çok açık ki, işçilerin birlik olması, mücadele etmesi ve dayanışma içerisinde olmaları sermaye diktatörlüğünün en korktuğu olgudur. Bunun somut hali ise Taksim’in yasaklanmasıdır.

Saraçhane’de ortaya çıkan görüntüler ve İstanbul’da 43 bin polisin görevlendirilmesi AKP iktidarın gerici istibdat rejiminin gelecek kurgusunun temel yansıması, Anayasa tartışmalarının arka planı olarak açığa çıkmıştır.

AKP’den hâlâ “demokrasi” ya da yeni bir “kurulu düzen” beklentisinde olanların, genel seçimler öncesinde AKP ile pazarlık ederek elini güçlendirmeye çalışanların bu tabloya bir de bu pencereden bakması yerinde olacaktır. 1 Mayıs 2024’te emekçilerin verdiği mücadele, aynı zamanda AKP iktidarının “yeni Anayasa” kılıfı ile topluma dayatmaya çalıştığı emek düşmanlığına, gericiliğe ve işbirlikçiliğe karşı dik duruşun adı olmuştur.

İşçiler, devrimciler ve sosyalistler meydanları boş bırakmamış, başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de alanlarda 1 Mayıs’ın hakkı verilmiştir.

Bu anlamda başta Parti üye ve dostlarımız olmak üzere, 1 Mayıs’ta işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi için kararlılıkla duranları, işçileri, emekçileri, emeklileri, gençleri ve kadınları selamlıyoruz.

Türkiye işçi sınıfı güçlüdür. Örgütlenen emekçiler hakkını da almasını bilecektir.

Paranın saltanatı yıkılacak, emekçilerin baharı patronlarla, gericilerle ve işbirlikçilerle değil sosyalizmle gelecektir.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta hukuksuz bir şekilde Taksim’i emekçilere kapatan AKP iktidarı baskı ve zor kullanarak bu hukuksuzluğunu örtmeye çalışıyor.

1 Mayıs’ın sonrasında yapılan gözaltılar ve tutuklamalar dalgasına bir yenisi daha eklenmiştir. İstanbul’un farklı noktalarında sabah saatlerinde yapılan ev baskınları sonucunda Parti MK üyemiz Ali Öztutan da gözaltına alınmıştır.

1 Mayıs günü Anayasa Mahkemesi kararını tanımayarak Taksim’i emekçilere kapatan AKP iktidarı ülkemizdeki ekonomik krizin baş sorumlusu, emperyalizmin ve patron sınıfının en büyük dostu ve ülkedeki gerici istibdat rejiminin en önemli aktörüdür.

1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması yasağına karşı meşru bir şekilde direnen emekçilere ve devrimcilere dönük AKP’nin attığı bu adımlar işçi sınıfından ne kadar korktuklarının göstergesi olarak bugün bir kere daha ortaya çıkmıştır.

1 Mayıs’ta işçi sınıfının çıkarları için mücadele eden ve bu yüzden gözaltına alınan, tutuklanan tüm emekçiler ve devrimciler derhal serbest bırakılmalıdır!

Hukuksuzluğu da, zorbalığı da, yasakları da, sömürü düzenini de yeneceğiz!