Ankara Üniversitesi'nden boykot çağrısı: Bilimsel, laik, eşit ve parasız bir eğitimin savunucuları olarak görevimizin başındayız
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi yaptıkları açıklamayla ülke genelinde başlayan üniverisite boykotuna destek verdi.

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencileri bugün yaptıkları açıklamayla beraber ülke genelinde başlayan boykota destek verdiklerini ilan etti.
Öğrencilerden yapılan açıkalamada “Bizler bugün burada yalnızca öğrenci olarak bulunmuyoruz, yarınların öğretmenleri olarak da bulunuyoruz; bizler adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve bilimsel düşüncenin savunucularıyız” denildi.
“Biz bugün gençler olarak memleketimize, evlat olarak ailemize ve yarınların öğretmenleri olarak gelecekteki öğrencilerimize karşı sorumluluğumuzun farkındayız. Bilimsel, laik, eşit ve parasız bir eğitimin savunucuları olarak görevimizin başındayız” denilen açıklamada boykota destek için çağrı yapıldı.
Öğrencilerden yapılan açıklama şu şekilde:
Bizler, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencileri olarak, hukuksuzluğa, baskıya ve halkın iradesinin gasp edilmesine karşı sesimizi yükseltmek için buradayız.
Düşünceleri bizimle olan ama işini kaybetmemek için fiziken yanımızda bulunamayan tüm hocalarımız için de buradayız.
ODTÜ’lü arkadaşlarımızın başlattığı boykot çağrısını büyütmek, üniversitelerden yükselen bu haklı direnişi daha da güçlendirmek için buradayız.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından hukuksuz bir şekilde tutuklanması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, doğrudan halkın iradesine ve demokratik değerlere yönelik bir saldırıdır.
Bu süreçte basın özgürlüğü hedef alınmış, canlı yayın yasakları ve internet kısıtlamalarıyla toplumun bilgiye erişimi engellenmiştir. Türkiye’nin dört bir yanında başta üniversite öğrencileri olmak üzere, tüm yurttaşlar yoğun polis ablukası altında, plastik mermilere, gaz bombalarına ve sert müdahalelere maruz kalmakta, kolluk kuvvetlerinin orantısız müdahaleleri ve keyfi gözaltılarla toplumsal muhalefet sindirilmeye çalışılmaktadır.
Buradan sesleniyoruz gözaltılar derhal serbest bırakılmalıdır!
ODTÜ’den Bilkent’e, Hacettepe’den Ankara Üniversitesi’ne kadar birçok üniversitede arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınırken, bizlere de bu baskı rejimine karşı durma sorumluluğu düşmektedir. Akademiye, yerel yönetimlere ve haber alma hakkı gibi en temel haklarımıza yönelik bu sistemli saldırılar karşısında sessiz kalmayacağız!
Bizler bugün burada yalnızca öğrenci olarak bulunmuyoruz, yarınların öğretmenleri olarak da bulunuyoruz; bizler adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve bilimsel düşüncenin savunucularıyız.
Biliyoruz ve görüyoruz ki hukukun hiçe sayıldığı bir ülkede eğitim de, gelecek de güvencesizdir. Bugün MESEM uygulamasıyla her türlü insani değeri yok sayarak, çocuk işçiliği teşvik edilmekte hatta çocuk işçiliği yasalaştırılmaktadır. Mesem projesi kapsamında okulda olması gereken çocuklar iş cinayetlerine kurban gitmektedirler. ÇEDES uygulamasıyla gerici uygulamalara, tarikatlara, çetelere kapılar sonuna kadar açılmakta, eğitim bilimi başta olmak üzere bilimden bihaber insanlar öğrencilerin karşısına eğitimci gibi çıkartılmaktadır. Bu uygulamalar ile bilimsel eğitimden uzak nesiller yetişmesinin yanında, ilk somut sonucun ne olacağını tarikat yurtlarında yanarak ölen, tacize tecavüze uğrayan, intihar eden öğrencilerden biliyoruz, yaşayarak öğrendik.
Biz bugün gençler olarak memleketimize, evlat olarak ailemize ve yarınların öğretmenleri olarak gelecekteki öğrencilerimize karşı sorumluluğumuzun farkındayız. Bilimsel, laik, eşit ve parasız bir eğitimin savunucuları olarak görevimizin başındayız.
Kampüslerimizde ve sokaklarda hak arayışımızı sürdüreceğiz, tüm öğrencilere bir kez daha seslenerek, arkadaşlarımızı derslere girmemeye, boykota davet ediyoruz. Unutmayalım, biz milyonlarız onlar ise bir avuç…