Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun iş bırakacağı tarih belli oldu

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine tepki gösteren Birleşik Kamu İş Konfederasyonu “Sefalet bütçesine karşı, hakça paylaşım için üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz” diyerek 19 Aralık günü iş bırakma eylemi yapılacağını duyurdu.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun iş bırakacağı tarih belli oldu

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine gelen tepkiler büyüyor.

Verilerin ülke ekonomisini yansıtmadığı, yoksulluk sınırının altında kalan gelirlerin hızla açlık sınırına ilerlemesine tepki çeken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada üretimden gelen gücü kullanacaklarını açıkladı.

19 Aralık tarihinde iş bırakacaklarını açıklayan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Cuma günü TBMM önünde 14.00’da bir araya gelerek basın açıklaması yapılacağını duyurdu.

Konfederasyon, AKP iktidarının sermayeden yana ekonomi politikalarının neden olduğu enflasyon karşısında maaş ve ücretlerimiz günden güne eridiğini belirterek tepki gösterdi.

“Sefalet bütçesine karşı, hakça paylaşım için 19 Aralık’ta üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Emekçinin sesi meydanlarda yankılanacak. Tükeniyoruz! Açlık sınırında değil, insanca yaşamak istiyoruz” denilen açıklamada, “TÜİK’in gerçek dışı verilere dayalı olarak açıkladığı enflasyon rakamlarına göre artırılan maaş ve ücretlerimiz, çarşı ve pazarda yaşadığımız gerçek enflasyon altında eziliyor. Bu gerçeklik, Konfederasyonumuzun Ar-Ge birimi KAMU-AR araştırma sonuçlarında da açıkça görülüyor. KAMU-AR’a göre Kasım 2025 itibarıyla açlık sınırı 30 bin 327 lira, yoksulluk sınırı ise 93 bin 697 lira düzeyinde bulunuyor. Bu nedenle emekçileri ve emeklileri açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden ekonomi politikalarına karşı, emeğin örgütlü gücüyle ses yükseltiyoruz” ifadelerine yer verildi.

“SERMAYEYE DEĞİL EMEKÇİYE BÜTÇE”

Bütçenin yükü dolaylı vergilerle emekçi ve emeklilerin sırtına bindirilirken kamu kaynakları sermaye gruplarına aktarıldığına dikkat çeken Birleşik Kamu-İş “Bütçe planlanırken sosyal devlet ilkesi terk edilip halkın refahı umursanmıyor” diyerek tepki gösterdi.

Açıklamada “Dolaylı vergiler halkın sırtında büyük bir kambur gibi büyüdükçe büyüyor. Kamu kaynakları şirketlere, ayrıcalıklı sermaye gruplarına ve vergi aflarıyla desteklenen zenginlere aktarılıyor. En çok vergiyi yoksullaştırılan halk ödüyor ama en az hizmeti alıyor. Oysa halkın vergileri şirketlerin kâr hanesine değil, yurttaşların ihtiyaçlarına ayrılmalıdır. Bütçe, halkın ortak kaynağıdır. Bu kaynaktan en büyük pay emekçiler, emekliler, gençler ve engelliler başta olmak üzere yoksul halkımızın tamamına ayrılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

“TÜKENİYORUZ!”

“TÜİK’in makyajlanmış rakamları mutfaktaki yangını gizleyemiyor. Türkiye günden güne derinleşen ekonomik bir kriz yaşıyor. Uzun süre ısrar edilen ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ politikası ağır bir faturayı başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçilerin ödemesi isteniyor” denilen açıklamanın devamında şu sözler kaydedildi:

“Gelir adaletsizliği her geçen gün artıyor. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul hale geldi. Şimdi bu adaletsizliği daha da körükleyecek, yoksulluğu büyütecek bir bütçe hazırlanıyor.”

“BÜTÇENİN HALKA DÖNMESİ İÇİN!”

“Sorumlusu olmadığımız krizin bedelini ödemeyi reddediyoruz” diyen Birleşik Kamu-İş, taleplerini şu şekilde sıraladı:

Yoksulluk sınırının üstünde maaş istiyoruz.

Seyyanen zammın sadece ayrıcalıklı bir zümreye değil, emekçi ve emeklilerin tamamına verilmesin istiyoruz.

Yan ödemelerin tamamının emekli aylıklarına yansıtılmasını istiyoruz.

Gelir vergisinin %15’e sabitlenmesini istiyoruz.

Enflasyon farkının aylık olarak ödenmesini istiyoruz.

Yılda 4 ikramiye istiyoruz.

Kira yardımı istiyoruz!