Laiklik Meclisi, son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında yayımladığı açıklamada, hukuku tesis etmenin yolunun laiklik mücadelesinin yükseltilmesinden geçtiğini vurguladı.
“Laiklik tasfiye edildikçe, tarikat cemaatler, mafya çeteleri, aşiretler yargıda, devlet kademelerinde, siyaset ve toplumsal yaşamda güç haline gelmiştir” denilen açıklamada “Siyasi iktidar, bu nedenle, bu topraklardan bir türlü söküp atamadığı, ilerici, laik, devrimci ve yurtsever birikime gözdağı vermeye çalışmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Laiklik Meclisi’nden yapılan açıklama şu şekilde:
Siyasi iktidarın, Cumhuriyetin tasfiyesi ile yeni rejimin tesisi konusunda önemli bir mesafe kat ettiği özellikle son haftalarda açıkça ortadadır. Kamusal alanın tasfiye edilmiş, devlet kurumlarının içleri boşaltılarak yurttaşların, toplumun en temel hakkı olan yaşama hakkı dahi ortadan kaldırılmıştır. Başta yaşam hakkı olmak üzere, yurttaş haklarını, toplumsal hakları güvence altına alan denetleme sorumluluğu torba yasalar, genelgeler ve KHK’larla ortadan kaldırılmıştır. Hukuk, yurttaş ilişkilerinin, toplumsal ilişkilerin temeli olmaktan çoktan çıkmış, siyasi iktidarın sopası haline gelmiştir.
Geçtiğimiz haftalarda en az 36’sı çocuk 78 yurttaşımızın yanarak can verdiği felaket ne yazık ki ilk değildir. 6 Şubat 2023 depreminin insanlık dışı sonuçları, her gün çalışırken ölen emekçiler, tren faciaları, madenlerde yaşanan ölümler, kadın cinayetleri, çocuk istismarları ve ölümleri ile nice felaket ülkemizde kamusal alanın nasıl tasfiye edildiğini, denetim mekanizmasının ortadan kalktığını ve devletin adım adım dönüştürülerek nasıl bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koymaktadır.
Toplumsal sorumluluğunu yerine getirerek bu sürece karşı çıkan, düşüncelerini ifade eden, gazeteciler, hukukçular, yurttaşlar ile bu sürece tehdit olarak görülen herkes siyasi iktidarın “yeni hukuku” ile susturulmaya çalışılmaktadır.
Karşı devrimin son aşaması olarak ifade ettiğimiz bu sürece Cumhuriyet’in en temel niteliği olan laikliğin tasfiyesi eşlik etmiştir. Yüzlerce yıl öncesinin devlet, hukuk, siyaset ve toplum yapısına öykünenler, toplumun ileri gidişinin en önemli koşulu ve yurttaşlığın zemini olan laikliği tasfiye ederek, kamusal hakları gasp etmekle kalmamış, devlet kurumlarını, yargısıyla, silahlı kuvvetleriyle, akademisiyle dönüştürme gücünü elde etmişlerdir.
Laiklik tasfiye edildikçe, tarikat cemaatler, mafya çeteleri, aşiretler yargıda, devlet kademelerinde, siyaset ve toplumsal yaşamda güç haline gelmiştir.
Son aylarda Suriye’nin işgaliyle birlikte de düşünüldüğünde Türkiye, emperyalizmin ve gericiliğin tasallutu altına alınmakta, toplum bütün hakları gasp edilerek, tarikatlar, cemaatler, aşiretler ve mafya çeteleri aracılığıyla sessiz kalmaya zorlanmaktadır.
Açıktır ki, siyasi iktidar, “Türkiye Yüzyılı” adıyla yürüttüğü bu karşı devrim sürecinde dikensiz gül bahçesi istemektedir. Ülkemizi içine sürüklediği karanlığa itiraz edecek, bu süreçte ayağına dolanacak hiçbir sese ve güce tahammülü yoktur. Siyasi iktidar, bu nedenle, bu topraklardan bir türlü söküp atamadığı, ilerici, laik, devrimci ve yurtsever birikime gözdağı vermeye çalışmaktadır.
Bu saldırılarla bir sonraki adımı atmak üzere zemin temizliği yaptığı çok açık olan siyasi iktidar, yeni rejimin hukuki zeminini kurmak üzere laikliğin tamamen tasfiyesi anlamına gelen “Yeni Anayasa”yı hedeflemektedir.
Bu kuşatma karşısında, ülkemizin ilerici birikimi ayağa kalkmalıdır.
Hukuku tesis etmenin, toplumsal hakları kazanmanın, yurttaş olmanın, eşit ve özgür bir ülkeyi kurmanın en temel koşulu olan laiklik kazanılmalıdır.
Türkiye’nin bütün ilerici güçlerini, yurttaşlarını bir kez daha laikliği kazanmak üzere mücadeleye çağırıyoruz.
Bu haber en son değiştirildi 31 Ocak 2025 20:22 20:22
Teğmenlerin ihracı sonrasında TKH'den yapılan açıkalamada "AKP eli ile 1923 Cumhuriyeti’nin yıkıldığı ve sermayenin Amerikancı…
Ankara Barosu, beş teğmenin TSK’den ihraç edilmesine ilişkin “Teğmenlerin ihracına ilişkin karar, toplum vicdanında yok…
Topkapı Medikal Park Hastane şantiyesinde yüklenici firma VİVİN İNŞAAT ve taşeron VEDAT AKKAYA bünyesinde çalışan…
Dün akşam gözaltına alınan akademisyen yazar Çiğdem Bayraktar Ör, tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
30 Ağustos'taki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıç çatarak "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atan 5…
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bolu'daki facia bir daha yaşanmasın diye gerekeni yapacağız. Çürük elmaları temizlemeli, kimsenin…