Montreal merkezli Küreselleşme Araştırmaları Merkezi’nin yayın organında 18 Aralık 2015 tarihinde ikinci kez yayınlanan makale ABD emperyalizmi ve müttefiki ülkelerin cihatçı çetelerle bağlantılarına ilişkin çok ciddi iddialar içeriyor.
İlk kez Kasım 2014’te yayınlanan “İslam Devleti (IŞİD) ile ilgili Obama’nın bilmenizi istemediği 26 gerçek” başlıklı makale Ortadoğu’daki gelişmelerle birlikte emperyalizmin son dönemdeki hamleleri düşünüldüğünde birçok gerçeğin daha açık bir biçimde görülebilmesini sağlayabilmesi açısından önemli. Hafızaları da tazeleyecek olan ve Michel Chossudovsky imzalı makaleyi önsözü ile birlikte Manifesto okurlarıyla paylaşıyoruz.
İslam Devleti (IŞİD) ile ilgili Obama’nın bilmenizi istemediği 26 gerçek
Son gelişmeler, bilinen ve kanıtlanan gerçekleri doğruluyor: IŞİD’in de, ABD’nin IŞİD’e karşı yürüttüğü kampanyanın bir parçası olan “ılımlı” El Kaide’nin de arkasında bulunan Washington herkesin, ABD’nin teröristlere karşı savaştığına inanmasını bekliyor.
2014’e kadar Irak’ta El Kaide adıyla anılan IŞİD’le birlikte şimdilerde Obama tarafından “ılımlı muhalefet” olarak tanımlanan El Kaide bağlantılı El Nusra Suriye’de sayısız katliam gerçekleştirdi.
Amerika’nın “terör karşıtı kampanyası”, şimdilerde IŞİD olarak adlandırılan ve daha önce Irak’ta El Kaide olarak bilinen yapıyla mücadele etmek için sözde “ılımlı” El Kaide’nin (El Nusra) varlığına dayanıyor.
“El Kaide, El Kaide ile mücadele ediyor” ve her iki kanat da el altından ABD istihbaratı tarafından destekleniyor.
IŞİD de El Nusra da batılı askeri ittifak tarafından korunuyor. Her iki El Kaide oluşumu da Suriye ve Irak’ı yok etmek için kullanılıyor. IŞİD’e karşı yapıldığı iddia edilen hava saldırıları IŞİD’i değil, Suriye ve Irak’ta okulları, hastaneleri, fabrikaları, yerleşim bölgelerini, hükümet binalarını, yolları, köprüleri vb hedef alırken Irak ve Suriye’de ulus devletleri yok etmek için kullanılıyor.
Teröristler batılı askeri ittifakın neferleridir.
ABD-NATO- İsrail, terörizmin ve farklı terörist oluşumların para, eğitim ve silah sağlama yoluyla destekçileridir.
Bu oyunun finali Suriye’de “rejim değişikliği” ve Irak’ın parçalanmasıdır.
(Michel Chossudovsky, 3 Eylül 2015)
*****
ABD’nin IŞİD’e karşı savaştığı büyük bir yalandır.
“Müslüman teröristler” ile mücadele etmek, “Amerikan topraklarını korumak” için dünya çapında önleyici savaş vermek, askeri gündemi meşrulaştırmak için kullanılıyor.
İslam Devleti’ni yaratan ABD istihbaratıdır. Washington’ın Irak ve Suriye’deki “terörizm karşıtı gündemi” teröristleri desteklemeye dayalıdır.
İslam Devleti’nin Irak’ı istilası, ABD-NATO ve İsrail tarafından el altından desteklenen dikkatli planlanmış askeri-istihbarat operasyonunun bir parçası olarak 2014 Haziran’ında başladı.
Terörizm-karşıtı görev bir hikâyedir. Amerika bir numaralı terör destekleyicisi devlettir.
İslam Devleti, ABD ve müttefikleri tarafından korunuyor. Bunlar, İslam Devleti’nin askeri birliklerini saf dışı bırakmak isteselerdi, Haziran’da, Suriye’den Irak’a doğru çölde yol alan Toyota kamyonet kafilesini yoğun bir bombardımana tutabilirlerdi.
Bu makalede büyük bir yalanı çürütecek 26 başlığı ele aldık. Medya tarafından insani bir müdahale olarak tanımlanan Suriye ve Irak’a yönelik geniş kapsamlı bu askeri operasyon, sayısız sivilin hayatına mal olmuştur. Obama’nın söz konusu hamlesini terörizm-karşıtı operasyon olarak tanımlayan batılı medyanın kararlı desteği olmadan bu operasyon gerçekleştirilemezdi.
El Kaide’nin tarihsel kökeni
Parası CIA fonlarından ödenen ve dünya çapında yayınlanan “gazete ilanları” ile cihada katılım teşvik edildi ve yönlendirilmiştir.
Ronald Reagan teröristleri “özgürlük savaşçıları” olarak tanımlıyor, ABD İslami askeri birliklere silah sağlıyordu. Her şey “makbul sebep” içindi: Sovyetler Birliği’ne ve Afganistan’daki rejim değişikliğine karşı savaşarak Afganistan’daki seküler hükümetin yıkılmasını sağlamak…
9/11 saldırılarının arkasında El-Kaide yoktu. 11 Eylül 2001, Afganistan’ın El Kaide’yi destekleyen terörizm destekçisi ülke olduğu gerekçesi kullanılarak, savaş için meşru bir zemini sağladı. 9/11 saldırıları “Teröre Karşı Küresel Savaş” formülasyonunun aracı oldu.
İslam Devleti (IŞİD)
“CNN Sunday’e konuşan ABD üst düzey yetkilisi ve bazı diplomatlar, ABD ve bazı Avrupalı müttefiklerin askeri taşeronları Suriye’de savaşan grupları, Suriye’deki kimyasal silahların güvenliği konusunda eğitmek için kullandığını belirtti.” (CNN Report, 9 Aralık 2012)
“Kudüs Postası gazetesindeki habere göre İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Moshe Ya’alon işgal altındaki Golan Tepelerinde bulunan askeri hastanede yaralı cihatçıları ziyaret etti.” (Kudüs Postası 18 Şubat 2014)
Suriye ve Irak
Terörizmle Küresel Savaş (GWAT)
Orta Asya, Sahra altı Afrika ve Asya’daki çeşitli El Kaide bağlantılı bu oluşumlar, CIA tarafından desteklenen istihbarat unsurlarıdır. Washington tarafından kargaşa çıkartmak, iç çatışma yaratmak ve egemen devletlerin istikrarını bozmak için kullanılmaktadır.
Çinli cihatçıların, Çin’de saldırılar düzenlemek üzere İslam Devleti’nden “terörist eğitimi” aldıkları bildirilmektedir. ABD’nin çıkarlarına hizmet eden Çinli cihatçı oluşumların hedefi açıkça Çin’in batısını da içine alan İslam halifeliğini kurmaktır. (Michel Chossudovsky, America’s War on Terrorism – Amerika’nın Terörizmle Savaşı, Global Research, Montreal, 2005, 2. Bölüm)
Evinde/ülkesinde yetişen teröristler!
“İslamcı teröristlerin” yakalanmaları, yargılanmaları ve mahkûm edilmeleri, ABD’nin iç güvenlik işleyişi ile giderek militaristleşen yasaların yürürlüğe konmasında bir aygıt olarak kullanılmaktadır.
Nihai hedef ise milyonlarca Amerikalının zihninde düşmanın gerçek olduğu ile birlikte ABD yönetimin, vatandaşlarının hayatını koruyacağı algısını yerleştirmektir.
“Terörizmle Küresel Savaş”ın nihai hedefi vatandaşlara boyun eğdirmek, Amerika’daki sosyal yaşamı tamamen depolitize etmek, insanları düşünme ve muhakemeden uzak tutmak, gerçekleri irdeleyerek tartışma yoluyla Amerika’daki yönetimin ve toplumsal düzenin meşruiyetini tehdit etmekten alıkoymaktır.
Obama yönetimi, BM Güvenlik Konseyi’nin de katkısı ve müttefiklerinin desteğiyle, şeytani bir mutabakat dayatmıştır. Batılı medya bu mutabakatı hemen benimseyerek İslam Devleti’ni bağımsız bir oluşum, batı dünyasını tehdit eden bir dış düşman olarak tanımlamıştır.
Bu haber en son değiştirildi 6 Ocak 2016 15:05 15:05
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…