Anayasa masası yeniden kuruluyor mu?

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, iki yıl çalıştıktan sonra 2013 yılı sonunda bir sonuca ulaşamayarak dağılan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun yeniden kurmak üzere adımlar atmaya başladı.

Anayasa masası yeniden kuruluyor mu?

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP’yi son anda es geçen görüşme turunun ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, iki yıl çalıştıktan sonra 2013 yılı sonunda bir sonuca ulaşamayarak dağılan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yeniden kurmak üzere adımlar atmaya başladı.

Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuşan Kahraman, AKP, CHP, MHP ve HDP’ye mektup göndererek yeni Anayasa masasını tekrar kurmak için destek çağrısında bulundu. Her partiden üçer isim isteyen Kahraman, “4 partinin grubu var. Bu 4 partinin genel başkanlarına mektubu yazacağım. HDP’nin de katılacağını zannediyor ve temenni ediyorum. Uzlaşma Komisyonu Başkanlığı’nı ben yapacağım. Kısa zamanda bitmesini istiyoruz. Çalışma takvimini komisyonumuz çalışmasında ortaya koyacaktır.” ifadelerini kullandı.

Kahraman’ın davetine herkes olumlu yaklaşıyor

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, kurulacak uzlaşma komisyonunun iradesine saygılı olmak gerektiğini belirterek CHP’nin 5 kırmızı çizgisi olduğunu, bunların anayasanın ilk 4 maddesi ile parlamenter sistem olduğunu söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Kahraman’ın mesajlarını olumlu bulduğunu belirterek “Türkiye’nin ihtiyacı olan bir anayasa yapılması konusunda dengeli yaklaşımı ve bu iradenin TBMM’deki partilerin mutabakatıyla oluşacağını belirtmek suretiyle herhangi bir yönlendirme yapmadan bir uzlaşmaya davet ederek bir çağrıda bulundu” ifadesini kullandı. Bununla birlikte MHP’nin şimdiden komisyona göndereceği üyeleri belirlediği de basına yansıdı. Çıkan haberlere göre, MHP’yi komisyonda MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir ve Afyonkarahisar milletvekili Mehmet Parsak temsil edecek.

HDP’de uzlaşma komisyonu için öne çıkan görüş kurulacak uzlaşma komisyonuna katılmak olurken, Meclis Başkanı’nın mektubuna karşı mektupla yanıt vererek HDP’nin Başbakan tarafından sürecin dışında tutulduğu gerekçesiyle bilgi talep edebileceği ya da bu yönde bir görüşme yapılmasını isteyebileceği ifade ediliyor.

Davutoğlu: Üç parti üç konuda anlaştı

TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile görüşen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasanın toplumsal mutabakatla hazırlanması gereken bir metin olduğunu dile getiren Davutoğlu, şimdiye kadar yapılan anayasaların hep tepki anayasası olarak ortaya çıktığına dikkat çekti.

Liderlerle yaptığı görüşmeye ilişkin bilgiler veren Davutoğlu, görüşmeler sonrası 12 Eylül Anayasası’nın değiştirilmesi konusunda mutabakat çıktığını kaydetti. Üç siyasi partinin üç konuda anlaştığını belirten Davutoğlu, bunların yeni Anayasa, Meclis iç tüzük değişikliği ve vize muafiyeti başta olmak üzere AB reformlarında işbirliği yapma konusu olduğunu bildirdi.

Kılıçdaroğlu’nun yeni kırmızı çizgisi: Erdoğan’a değil, başkanlığa karşıyız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kılıçdaroğlu, “Öteden beri yine söylediğimiz yerel yönetimler özerklik şartı. Rahmetli Ecevit döneminde Parlamento’dan geçti kabul edildi. Kanunu çıktı. Şimdi o kanunun uygulanması gerekiyor. Biz yine yerel yönetimler özerklik şartını kabul ediyoruz. Uygulanmalı diyoruz. Bizim açımızdan hiçbir tereddüt yok. HDP’nin istediği bölgesel özerklik bunu kabul etmiyoruz” dedi.

Yeni anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin Kılıçdaroğlu, Parlamenter sistemde sorunlar olduğunu ancak değiştirmek yerine sistemin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

“Başkanlık sistemine mi karşısınız, Erdoğan’a mı?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Biz başkanlık sistemine karşıyız, Sayın Erdoğan’ın şahsına kişisel olay olarak görmüyoruz. Biz cumhurbaşkanı, anayasal sınırlar içerisinde kaldığı sürece, ettiği yemine sadık kaldığı sürece bizim bir sorunumuz yok. Ne zamanki anayasal sınırların dışına çıktı, en sert şekilde onun anlayacağı dilden eleştirdim. Aynı tutumu takınırsanız eleştirinin dozunu artırarak devam edeceğim dedim” diye konuştu.

Özerklik tartışmalarına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Öteden beri yine söylediğimiz yerel yönetimler özerklik şartı. Rahmetli Ecevit döneminde Parlamento’dan geçti kabul edildi. Kanunu çıktı. Şimdi o kanunun uygulanması gerekiyor. HDP’nin istediği bölgesel özerklik, bölgeye yönelik özel statü. Özerklik deyince hemen ülkenin bölündüğü şeklinde bir algı çıkıyor. Bölgesel özerkliği kabul etmiyoruz. Birden fazla ilin bir araya gelmesini doğru bulmuyoruz” açıklamasında bulundu.

MHP’li Oktay Vural’dan anayasa açıklaması

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Vural, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasa’nın yenilenmesi için başlattığı girişimi olumlu bulduğunu söyleyen Vural, “Sayın Başkan’ın mesajlarını olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum. Son derece dengeli Türkiye’nin ihtiyacı olan bir Anayasa yapılması konusunda dengeli yaklaşımı ve bu iradenin TBMM’deki partilerin mutabakatıyla oluşacağını belirtmek suretiyle herhangi bir yönlendirme yapmadan bir uzlaşmaya davet ederek bir çağrıda bulundu. MHP olarak Anayasal hazırlık ve çalışma grubuna olumlu bir şekilde katkı sağlayacağımızı ifade etmek isterim” diye konuştu.

Komisyon nasıl karar alacak?

Yeni anayasayı yazmak için kurulacak komisyon, dört partiden 3’er üyeden oluşacak. Kararlar, oybirliği ile alınacak. Komisyonun başkanlığını Meclis başkanı yürütecek. Komisyon çalışma süresini ve çalışma esaslarını kendisi belirleyecek. Bir önceki komisyon çoğu temel hak ve özgürlüklerle ilgili 60 maddede uzlaştığı için iş daha hızlı yürüyecek. Öte yandan komisyona HDP’nin üye verip vermeyeceği de önemli olacak.

En büyük ayrılık noktası başkanlık sistemi

Yeni anayasa çalışmalarında en önemli tartışma alanı yine başkanlık sistemi olacak. Çok sayıda madde de ‘başkanlık veya parlamenter sisteme’ göre farklı yazılacağı için bu durum uzlaşılan madde sayısını da etkileyecek. AKP’nin istediği başkanlık sistemine üç muhalefet partisi de karşı çıkıyor görünüyor. Bununla birlikte vatandaşlık tanımı, anadil, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın durumu, anayasanın başlangıç metni, yerele yetki devri gibi maddelerde de tartışmalar yaşanabilir.

Ancak, bir bütün olarak bakıldığında tüm partilerin ayrıntılardaki ayrışmalarının yeni bir anayasa yapılması başta olmak üzere tüm bu tartışmalı başlıklarda bir ortaklık sağlayabileceklerini gösteriyor. Burada yeniden başlayan Avrupa Birliği uyum sürecinin de bir katalizör görevi üstlenmesi mümkün.