Bir siyonistin hezeyanları: İsrail'e karşı olmak "Yahudi düşmanlığı" oluyormuş

Bir siyonistin hezeyanları. İsrail'i eleştirmek, "Kahrolsun İsrail" diye slogan atmak Yahudi düşmanlığıymış. Hadi canım sen de...

Bir siyonistin hezeyanları: İsrail'e karşı olmak

Türkiye Yahudi cemaatinin çıkardığı Şalom gazetesi köşe yazarı Denis Ojalvo Muhavere, “Kahrolsun İsrail!” başlıklı yazısında “Kanunlarımız buna müsaade etmediği için bu kişiler bir türlü ‘Kahrolsun Yahudiler’ diyemiyorlar. Ama bunun yerine her fırsatta ‘Kahrolsun İsrail’ sloganını dillerine pelesenk ediyorlar. Halbuki bu iki slogan da demokratik ülkeler nezdinde tartışmasız bir şekilde Yahudi aleyhtarlığı yani antisemitizm addediliyorlar.” diye yazarak İsrail’i eleştirmenin dahi Yahudi düşmanlığı olduğunu iddia etti.

Muhavere, yazısında, bir maçta atılan “Kahrolsun İsrail” sloganları nedeniyle açılan davada mahkemenin beraat kararı verdiğini hatırlatırken “Diğer bir deyişle, mahkeme, savcılığın söz konusu eyleme ilişkin İsrail (bir devlet) ile Yahudiler (Din, dil, ırk, etnik köken…) arasında kurduğu ve bir hakaret suçunun işlendiğine dair ilişkiyi reddetmiş oldu. Böylece, İsrail ile Yahudiler arasında herhangi bir bağ olmadığını cümleten öğrenmiş olduk!” diye yazdı.

Batı Şeria'nın kontrolünü gösteren harita

Batı Şeria’nın durumunu gösteren harita

Kendisine destek olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’nı alan Muhavere, “Kahrolsun İsrail demek Yahudi aleyhtarlığı mıdır?” diye sorduktan sonra “Evet, öyledir! Şöyle ki, ABD Dışişleri Bakanlığının tarifine göre Yahudi halkının kendi kaderine sahip çıkma, bunun vasatı olan İsrail Devletinin mevcudiyetini reddedip meşruiyetini sorgulamak, modern Yahudi aleyhtarlığının tartışmasız çok belirgin bir özelliği.” iddiasında bulundu.

Muhavere, İsrail’i başka demokratik uluslardan talep edilmeyen daha yüksek standartlara tabi tutmak, uluslararası insan hakları ve barış örgütlerinin dünya üzerindeki diğer sorunları bırakıp özellikle İsrail’in icraatları üzerine odaklanmaları gibi örneklerle sıraladığı İsrail’e karşı uygulandığını iddia ettiği “çifte standardı” ve günümüz İsrailinin Nazi Almanyası ile karşılaştırılması, “İsrail Araplara Soykırım yapıyor” demek, dinler arası gerginliklerin sorumluluğunu İsrail’e yüklemek diye örneklendirdiği “İsrail’in şeytanlaştırılmasını” da yine “Yahudi aleyhtarlığı” olarak açıklamaya çalışıyor.

Muhavere, burada da duramayarak bu örnek üzerinden bir çarpıtmaya başvurup “Ben İsrail’in varlığına karşıyım demekle Ben Yahudilerin varlığına karşıyım demek arasında hiçbir fark yok!” diye yazarken “İsrail hiç tenkit edilemeyecek mi?” diye sorup “Tabii ki edilecek! Dünyadaki diğer uluslara yapılan tenkit üslubu ve bunların uymakla yükümlü tutuldukları standartlar çerçevesinde olmak kaydıyla!” diyor.

Bir Yahudi yerleşimci çocuğun getirildiği hal

Bir Yahudi yerleşimci çocuğun getirildiği hal

Muhavere, yazısının sonunda, bir yandan “Arap ulusuyla, Yahudilerin ulus devleti İsrail arasındaki siyasi kavga, maalesef bilinçli bir şekilde millî düzlemden dinî düzleme kaydırılmış durumda.” diye şikayet ederken diğer yandan bizzat kendisi de İsrail ile Yahudiliği bir ve aynı şey sayarak İsrail’i eleştirmenin dahi Yahudi düşmanlığı olduğunu iddia ediyor.

Tüm bunları yaparken Muhavere’nin de kıblesi elbette ABD. Kurulduktan sonra ABD’nin ileri karakolu haline gelen İsrail’in Batı Şeria’da yasadışı şekilde yeni yerleşimler açmasını eleştirdiğini görmüyorsunuz. Devrimci Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve ilerici Filistin Kurtuluş Örgütü’ne karşı bizzat İsrail’in yetiştirdiği Hamas’tan şikayet etme hakkının olmadığını sorgulayacak birilerinin de çıkmayacağın emin görünüyor Muhavere.

Yine, Filistinli çocuklara ve hatta bebeklere silah doğrultan, şiddet uygulayan, işkence eden ve hatta öldüren İsrail ordusu da yok bu satırlarda. Muhavere’nin dünyasında İsrail’de hiç Arap yaşamıyor, hiç İsrail yurttaşı Arap yok gibi değil mi?

İsrail’in komşusu Suriye’nin topraklarını işgal etmiş olması, Suriye’de cihatçı çeteleri destekliyor oluşu, cihatçı terör örgütlerinin destekçisi Sünni şeyhliklere ittifak önermesi de başka bir evrende yaşanıyor Muhavere için.

Türkiye’de İslamcıların “Yahudi düşmanlığı” yok mu? Elbette var. Ama hepsi günün sonunda ABD karşısında dostlar. “One minute” şovları askeri anlaşmalarla unutulur gider. İsrail’i eleştirmenin ölçütünü ise Filistin mücadelesinin ilk gününden beri orada olan solcular biliyor, İslamcılar üzerinden “el çabukluğu marifet” işlere girişmeye izin yok.

Bir siyonistin hezeyanları. İsrail’i eleştirmek, “Kahrolsun İsrail” diye slogan atmak Yahudi düşmanlığıymış. Hadi canım sen de…