Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı fetva hattının “Bir babanın öz kızına şehvet duyması haram mı” sorusuna “Haramlık oluşturmaz” diyerek bunu ispatlamaya çalışması dün ülke gündemine oturmuştu. Gericilerin savunma çabaları ise “din düşmanlığı” ve “paralelin işleri” arasında her şeyi söylemek üzerine kuruldu.
Tepkiler üzerine önce Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sayfasında yer alan fetvalar bölümünde cinsel hayata ilişkin tüm cevaplar ve fetvaların içerikleri yayından kaldırıldı. Daha sonra ise Dini Soruları Cevaplandırma Platformu’nun tümden kapatıldığı basına yansıdı.
Diyanet’e tepkiler “din düşmanlığı” denilerek susturulmaya çalışılıyor
Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı, bir de yazılı açıklama yaparak, sitelerinde yayınlanan “Öz kızınıza şehvet duymak haram değil” fetvasını yalanladı. Açıklamada, “türlü hile ve desiseler”, “çeşitli kelime oyunları”, “kendisini vatandaş yerine koymak”, “alınan cevapları tahrif etmek” gibi ne demek istediği anlaşılmayan bir savunma yapılmaya çalışıldı.
Ancak, dün bu skandal fetvanın gündeme oturmasından sonra gericilerin Diyanet’i savunma çabalarında ise “seküler hukuk” vurgusu öne çıkarken, Diyanet’e yönelen tepkiler “din düşmanlığı” diye yaftalanarak susturulmaya çalışıldı.
Diyanet’in açıklaması dayanaksız, gericilerin savunmaları Diyanet’i çürütüyor
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı açıklamada, fetva sayfalarındaki soruya verilen cevap ve metinde yer alan akıl ve ahlaktan yoksun görüşlerin kendilerine isnat edilemeyeceği söyleniyor. Ancak, Diyanet’in resmi sitesine yine Diyanet tarafından konulan soru ve cevaplardan oluşan Dini Soruları Cevaplandırma Platformu sayfalarında verilen cevapların herhangi biri tarafından hazırlanmadığı açık.
Yine sorulan sorunun “elektronik ortamda türlü hile ve desiselerle, çeşitli kelime oyunlarıyla, kendisini vatandaş yerine koyarak” sorulduğu iddiasının da herhangi bir dayanağı sunulmadı. Haberlerde ve sosyal medyada tepkilere neden olanın, bir babanın öz kızına şehvet duymasının görmezden gelinerek olabilecek sıradan bir olay gibi değerlendirilmesi olmasına ve cevabın aynen alıntılanmasına rağmen cevabın tahrif edildiği iddiası da yine dayanaksız kaldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvanın kişiye özel olduğu ve yayınlanmadığı iddiası ise ancak çocuk kandırabilecek düzeyde. Zira, söz konusu soru artık kapatılan internet sayfasında yer alıyordu. Buna dair ekran görüntüleri ve internet arşiv kayıtları dün çeşitli mecralarda yer almıştı.
Gericilerin, Diyanet’e oluşan tepkiye karşı yaptıkları savunmalardan biri de haberin güncelliğine ilişkindi. Şehvet fetvası cevabının 10 yıl önce verildiğini söyleyen bazı gericiler ise bu durumda Diyanet’in yaptığı “kendisini vatandaş yerine koyarak soru sorma” açıklmasını boşa düşürdüklerini fark etmemeleri dikkat çekti.
Adalet Bakanı Bozdağ: Paralel Yapı
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu’na sorulan, “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikahını düşürür mü?” sorusuna siteden verilen yanıtla başlayan ‘Diyanet’ tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada ise bilindik iddiaları yenilemeye çalıştı. Bozdağ, “Paralel Devlet Yapılanması ve destekçileri ile beraber dinden, dindardan rahatsız zavallılar şimdi de Diyanet’e itibar suikasti yapıyorlar. Diyanet’i itibarsızlaştırmak isteyen alçaklar, amaçlarına ulaşamayacaklardır; ama kirli niyetlerinin pisliğinde debelenebilirler” dedi.
http://gazetemanifesto.com/2016/01/09/hilal-kaplan-diyanetin-sapkin-fetvasini-savunmakta-gecikmedi/
Bu haber en son değiştirildi 10 Ocak 2016 13:28 13:28
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…