Bahçeli'den CHP'ye: Siyasi tarihimizin hiçbir döneminde görülmemiş erdemsizlik
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden Cumhur İttifakı ve 15 vekilin yeniden CHP'ye dönmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar şöyle:
“Demokrasinin kökleşmesine ve yaşamasına imkan sağlayan şartların başında, birbirlerinin egemenliğini, dolayısıyla da keyfi baskısını önleyecek güçler dengesi vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bunu sağlayan mekanizmalara, dinamik vasıta ve muhtevalara sahiptir. Cumhur İttifakı, Türkiye’nin istikrarlı yükselişini gaye edinmiş, Türk milletinin huzur ve güvenliğinin demokrasi ilkeleri çerçevesinde tahkim ve temin etmeyi hedefleyerek milli ülkülerin gerçekleşmesine baş koymuştur. Bunun çare ve yolu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.
Türkiye’nin önüne takoz koymayı amaçlayan bayağı ve bayat siyasi akım ve aktörler,hangi tahrik ve tezgâha heves ederlerse etsinler,asla başaramayacaklar,asla milli diriliş ve devamlılığı engelleyemeyeceklerdir. Cumhur İttifakı mazlumların umudu,masum ve mağdurların ufku olacaktır.
Siyaset elbette millete hizmetin demokratik vasıtasıdır. Ancak siyaset ahlaklı yapılmalı, adam gibi gerçekleştirilmeli, siyasetçiler ise hile ve hülleye tevessül ve tenezzül etmemelidir. Bu açıdan, CHP ve İP Türk siyasetinin yüz karası mevkiine çoktan çıkmışlardır.
15 vekil açıklaması
Gözyaşlarıyla,boynu bükük şekilde,adeta pazarda alıcısını bekleyen zincirlenmiş köleler gibi 22 Nisan’da İP’e zorla geçirilen 15 CHP Milletvekili,18 gün sonra kendi mahallelerine dönmüşlerdir.Karşımızda demokrasi kahramanları değil,demokrasinin katilleri vardır ve alayı lekelidir.
Bu arkadaşlar görevlerini tamamlamışlar! Demokrasinin önüne çıkarılan engellerin aşılmasında sorumluluk üstlenmişler! 24 Haziran’da eşit ve adil bir seçimin önünü açmışlar! Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı! Yere batsın sizin kiralık siyasi açmaz ve anlayışınız! 15’liler olayı demokrasinin soysuzlaşması, milli iradenin inkarıdır. Meşrutiyet Meclislerinde bile yaşanmamış, siyasi tarihimizin hiçbir döneminde görülmemiş erdemsizlik ve ilkesizlik CHP ile İP arasında geçen karanlık 18 gün içinde sahnelenmiştir. Tek kelimeyle yazıklar olsun.
Bu vekilleri CHP’den gönderen, İP’e görevlendiren, rezil duruma gerileten, sonra da geri getiren hangi odaklar, hangi çıkar ortakları, hangi çıban başlarıdır? Siyasi etik nerededir? Siyasi ahlak nasıl ayağa düşürülmüştür? Böylesi bir kepazelikle övünmek nasıl bir aklın ürünüdür?
18 gün süresince kiraya verilen/verdirilen milletvekillerine oy veren aziz vatandaşlarım böylesi bir ilkelliğe, böylesi bir iradesizlik ve siyasi iffetsizliğe nasıl evet diyecekler, CHP-İP kumpasına nereye kadar göz yumacaklardır?
Niye gittiler, neden geldiler? Olan biten iğrençlikler millete hakaret ve haksızlık değil mi? Madem İP’te cambazlık yapmaya özeniyor idiyseler, madem İP’ten tutmayı hazmedebiliyor iseler, bunun daha doğal ve doğru yolları bulunamaz mıydı?
“İP’ye söyleyecek laf zaten yoktur”
CHP ahlaken tükenmiş,sıfırı tüketerek milli iradeyle köprüleri atmıştır. İP’e söyleyecek laf zaten yoktur,bu sözde partinin imamesi çoktan kopmuş,Türkiye düşmanlarının elinde tutsak ve oyuncuğa dönüşmüştür.Vah ki vah,bunlar Türkiye’ye umut olacak öyle mi, güldürmeyin bu milleti!
Pensilvanya ile Kandil arasına sıkışmış siyaset bezirganlarına Türk milleti gereğini yapacak,günlerini gösterecek,beklenen ve hak ettikleri dersi Allah’ın izniyle verecektir.Cumhur İttifakı,zillet ittifakını boşa çıkaracak,sandıkta önüne katıp kaçtıkları yere kadar kovalayacaktır.
Huzur, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. İstikbal, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle parlayacaktır. İstiklal haklarımız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle güçlenecek ve derinleşecektir. Tam tersini iddia edenler ihanetin bekçileri, işgalcilerin yedekleridir.
CHP, 15 kiralık milletvekilinin kirini kesinlikle temizleyemeyecektir. 22 Nisan’da milletvekili siparişini onaylayıp, 23 Nisan’da İP’i Meclis’te konuşturanlar komplo ve karanlık kurgularının altında kalacaklardır. Bunu yapacak kuvvet ise Türk milletidir.
Merhum Cemil Meriç der ki: “Kendini tanımak, marifetlerin marifetidir.” Kendimizi tanıdık, milletimize inandık, sonuna kadar da hakikatin tarafında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Kötürüm ve kötü siyaset anlayışları setleri yıkan ırmaklar gibi yayılmak, akmak istiyor. Ancak Cumhurun ittifak ruhu, milletin varlık ve kimlik şuuru buna izin ve icazet vermeyecektir.”